Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3432
Karar No: 2019/4242
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3432 Esas 2019/4242 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3432 E.  ,  2019/4242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Ve Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacılar vekili, müvekkillerinin 101 ada 1434 parsel sayılı taşınmazın malikleri olduğunu, davalı tarafından taşınmazın bir kısmına hayvan barınağı ve ağılı inşa edilerek müdahale edildiğini belirterek 4721 sayılı TMK"nın 684 maddesinde düzenlenen bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur kuralı gereğince taşınmazın üzerindeki ahır ve eklentiler müvekkiline ait olacağından bu kısımdaki el atmanın önlenmesine olmadığı taktirde yapının yıkımına ve ortadan kaldırılmasına, şimdilik 5.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
    Mahkemece, “....davalı tarafından tecavüz edilen yerin Mut İlçesi Çamlıca Mahallesi 101 ada, 1434 parsel sayılı ve davacılar adına tapuya tescilli ve tapuda tarla vasfı ile kayıtlı taşınmaz içersinde kaldığı, davalının iş bu parsel içerisinde yapı yapmak suretiyle taşınmazın 120,87 m2" lik kısmına tecavüzde bulunduğu ve davacının taşınmazın bu kısmını kullanmasını engellemiş olduğu, her ne kadar davalının kendi mülkü olduğu inancı ile ve iyiniyetle bu yapıları yaptığı iddia edilmiş ise de çaplı taşınmaza el atmada iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği genel ilkesi karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu...” gerekçeleriyle davanın kabulü ile Mersin ili Mut ilçesi Çamlıca Köyü Köristan Mevkii 101 ada 1434 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı tarafından yaptırılan ve fen bilirkişisi Yalçın Seçkin 16/06/2014 tarihli raporundaki krokide (A) harfi ile ve yeşil renkli kalem ile boyalı olarak gösterilen ev ile (B) harfi ile ve mavi renkli kalem ile boyalı olarak gösterilen ahırın boşaltılmak suretiyle müdahalenin men"ine, masrafın davalıya ait olmak üzere kal"ine, davacının ecri misil talebinin kabulü ile 5.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, çaplı taşınmazda el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Davalı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
    Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK"nın 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 101 ada 1434 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile davacılar adına tapuda kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa nitelendirilmesi yapılan (dava konusu) taşınmaz tapuda tarla vasfı ile kayıtlı olup, arsa vasfı ile yapılan hesaplama yönteminde de emsal karşılaştırılması yapılmadığı gibi yerleşik ilkelere aykırı şekilde dönem sonundan dönem başına ( geriye ) doğru ecrimisil miktarı belirlenmiştir.

    Sonuç olarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle taşınmazın tespit edilecek (arsa veya tarla) niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi heyeti eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak, davalının taşınmazda kullandığı kısım ve/veya kısımların (tereddüde mahal bırakılmayacak şekilde) ölçekli fen bilirkişi krokisinde gösterilmesinin sağlanması, elatılan kısım üzerinden yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde ecrimisil hesabı konusunda rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi