Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1604
Karar No: 2022/12842
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/1604 Esas 2022/12842 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2022/1604 E.  ,  2022/12842 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu
    KONU : Uyuşmazlığın giderilmesi
    KONU KARARLAR : 1-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi


    1. Ceza Dairesi, 2021/731 Esas 2021/731 Karar
    2-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 2021/391 Esas 2021/954 Karar
    3-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 2021/435 Esas 2021/900 Karar
    4-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/1981 Esas 2021/1876 Karar
    5-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/738 Esas 2021/1872 Karar
    6-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/1918 Esas 2021/1818 Karar
    7-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/295 Esas 2021/753 Karar
    8-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/296 Esas 2021/822 Karar
    9-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/293 Esas 2021/808 Karar
    10-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/482 Esas 2021/779 Karar
    11-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 2021/86 Esas 2021/767 Karar
    12-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi, 2021/737 Esas 2021/1715 Karar
    13-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi, 2021/1303 Esas 2021/1588Karar
    14-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2020/220 Esas 2020/1278 Karar
    15-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/82 Esas 2021/1821 Karar
    16-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/340 Esas 2021/2127 Karar
    17-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/2430 Esas 2021/2206 Karar
    18-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/2479 Esas 2021/2155 Karar
    19-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/2237 Esas 2021/2198 Karar
    20-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2021/27 Esas 2021/1737 Karar
    21-Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi, 2020/2867 Esas 2021/1539 Karar
    UYUŞMAZLIĞIN
    GİDERİLMESİNİ
    TALEP EDEN : Kdz. Ereğli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin başvurusu ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 25.10.2021 gün ve 2021/3 - 3 E. ve K. sayılı kararına istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2022 tarih ve UG-2021/149784 sayılı yazısı ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi arasındaki karar uyuşmazlığının giderilmesi talep edilmekle, dosya incelendi;

    A) Uyuşmazlığın Giderilmesi Başvurusu

    Kdz. Ereğli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2021 tarih, 2021/680 Muh. sayılı ve "İstinaf Kararları Hk." konulu başvurusunda, Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarih, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline ilişkin karar ile birlikte, bu iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukunu da ilgilendirmesi ve sanığın iptal kararından önce duruşma açılarak sorgusunun yapılmış olması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206, 207 ve devamı maddeleri uyarınca delillerin duruşmada değerlendirilmiş olması nedenleri ile bu aşamadan sonra basit yargılama usulüne geçilmesinin makul sürede yargılamayı sonuçlandırma ilkesine aykırılık teşkil edeceği, "makul sürede yargılama", "usul ekonomisi " ve "evreden dönülmezlik" ilkeleri bir bütün olarak gözetildiğinde, sonuç cezada 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. madde ve fıkrası uyarınca 1/4 oranında indirim yapılmasının zorunlu ve sanık hakkında kazanılmış hak ihtisas ettiği, sanığın itiraz edip etmeyeceğinin belirlenemeyeceği gözetilerek sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmaksızın kazanılmış hak müessesi gereği hükmolunan sonuç cezada 1/4 indirim yapıldığı ve bu şekilde nihai kararlar verildiği, bu tür nihai karar verilen dava dosyalarında, istinaf kanun yoluna başvuru yapılması neticesinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. ve 6. Ceza Dairelerince esastan inceleme yapılmaksızın "mahalline iadesine" ya da "CMK'nın 252/1-2 maddeleri gereğince itiraza tabi olduğu istinaf incelemesine tabi kararlardan olmadığı anlaşıldığından, CMK'nın 279/1-b maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine" şeklinde itiraza tabi olduğu belirtilerek mahkemeye gönderildiği, aynı gerekçe ile verilen kararlarda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. ve 5. Ceza Dairelerince ise esastan inceleme yapıldığı, genel hükümlere göre yapılan yargılamalarda evreden dönülmezlik ilkesi dikkate alınarak basit yargılama usulüne geçilmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 251/5. madde ve fıkrasındaki "Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir" hükmü gözetilmeksizin, itiraz edilmesi halinde ve itirazın yerinde olmaması durumunda sonuç cezadan 1/4 indirim yapılmayacağı hususunun sanığa ihtar edilmemesi sebebiyle istinaf taleplerinin itiraz olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı yönünde kanaat belirtilmiştir.

    B) Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu Görüşme Tutanağı

    Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 25.10.2021 gün ve 2021/3 - 3 E. ve K. sayılı kararına göre, her ne kadar ilk derece mahkemelerince duruşma açıldığı ve aşamadan geri dönülemezlik ilkesi gereğince duruşma açılma kararından sonra basit yargılama usulünün uygulanamayacağı belirtilmiş ve basit yargılama usulünde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. madde ve fıkrasında düzenlenen 1/4 oranındaki indirimin kazanılmış hak oluşturacağından bahisle ceza indirimi uygulandığı açıklanmış ise de; hükümde sanıklara verilen cezadan ilgili düzenleme gereğince indirim yapıldığı durumlarda yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler karşısında verilen kararın CMK'nın 252/1 ve 252/2. madde ve fıkralarında açıkça düzenlendiği şekilde itiraz yoluna tabi olduğu, ceza kanunlarında karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, basit yargılama usulünün uygulanmaması kararı verildiği takdirde CMK'nın 251/3. madde ve fıkrasında belirtilen indirimin yapılamayacağı, CMK'nın 251/3. maddesi gereğince indirim yapılması halinde ise gerekçede basit yargılama usulü uygulanmadığı belirtilse de kısa karar ile gerekçenin çelişki oluşturacağı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 8/7/2021 tarih 7331 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK'nın 251/1. maddesine eklenen ''175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.'' hükmünün de artık duruşma günü belirlenip yargılamaya devam edildiği hallerde basit yargılama usulü uygulanamayacağının açıkça düzenlenmesi karşısında başvuruda bulunan Kdz. Ereğli Asliye Ceza Mahkemelerinin uygulamalarının açıkça hukuka aykırı hale geldiği kanaatine varılmakla; yapılan toplantıda çoğunluk ceza dairesi başkanları, ilk derece mahkemelerince gerekçeli kararın hüküm kısmında veya kısa kararda CMK'nın 251/3. madde ve fıkrası gereğince ceza indirimi yapıldığı hallerde bu kararın CMK'nın 252/1-2. madde ve fıkraları gereğince itiraza tabi hüküm niteliğinde bulunduğundan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin hukuka ve yasaya uygun olduğu konusunda değerlendirme yapıldığı, aksi görüşte olan bir kısım kurul üyeleri ise ilk derece mahkemelerince gerekçeli kararın hüküm kısmında veya kısa kararda CMK'nın 251/3. maddesi gereğince ceza indirimi yapıldığı hallerde aslında yerel mahkemelerce basit yargılama usulünün uygulanmadığı, ceza indiriminin kazanılmış hak olarak uygulanması nedeniyle bu kararların istinaf incelemesine tabi olduğuna dair görüş bildirmişlerdir.

    C) CMK'da yer alan Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Yasal Düzenlemeler ve AYM iptal kararı

    CMK. madde 251 - (1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
    (2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
    (3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
    (4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
    (5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
    (6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
    (7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
    (8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
    CMK. madde 252 - (1) 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
    (2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
    (3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
    (4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
    (5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
    (6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.
    CMK'nın (7188 sayılı Yasanın 31. maddesi ile eklenen ) geçici 5. maddesi;
    ...
    c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. ....
    Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.

    D) Gereği görüşülüp düşünüldü:

    Yukarıda belirtilen iptal kararı karşısında 2709 sayılı T.C. Anayasasının 153/6. maddesinde yer alan "Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar" hükmü de dikkate alındığında, 7188 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nın 251. maddesinin değişiklik gerekçesinde (gerekçenin 23. maddesinde); "...Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra dosya kapsamı itibariyle yargılamaya konu olayların karmaşık olup olmaması, çözümünde hukuki olgusal herhangi bir sorunla karşılaşılıp karşılaşılmaması, tanık dinlemenin, keşif yapmanın ya da bilirkişi raporu almanın zorunlu olup olmaması gibi hususlar değerlendirilerek, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı takdir edilecektir" hükmü karşısında değişiklik gerekçesinde belirtilen veya benzeri gerekçelerle basit yargılama usulü uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerekir. Buna göre, basit yargılama usulünün uygulanmasına dair mahkemesince gösterilen "usul ekonomisi", "evreden dönülmezlik", makul süre içerisinde yargılama" gibi gerekçeler Anayasa Mahkemesi karanının iptal gerekçesinin özünü oluşturan kanunilik ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
    Kanunilik ilkesi, Anayasa'nın 38 maddesinin birinci fıkrasında, "kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez" denilerek suçun kanuniliği; aynı maddenin üçüncü fıkrasında "ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur" denilerek cezanın kanunilik ilkesi güvence altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunun aynı fiili suç olmaktan çıkarması veya aynı suç için daha hafif bir ceza öngördüğü durumlarda, kanunilik ilkesinin bir alt ilkesi olan lehe kanunun uygulanması ilkesi gündeme gelecektir. Buna göre, sonraki kanunun fiili suç olmaktan çıkarması veya daha hafif bir ceza öngörmesi durumunda lehe kanundan söz edilir ve ceza yargılamasında lehe kanunun uygulanması kanunilik ilkesi kapsamında bir zorunluluktur. Bu ilke, şartları varsa ve hakim takdirini yasal gerekçelerle bu yönde kullandığı durumlarda yeni yasal düzenlemenin mutlaka sanığın lehine uygulanmasını zorunlu kılar. Ancak hakim yasal ve yeterli gerekçelerle basit yargılama usulünün uygulanmamasının daha isabetli olacağına karar verirse, bunun doğal ve hukuki sonucu olarak 5271 sayılı CMK.nın 251/3. maddesindeki 1/4 oranındaki ceza indirimini de uygulamayacaktır.
    5271sayılı CMK.nın 251/3. maddesinde belirtilen indirim, ancak basit yargılama usulünün uygulandığı ve mahkumiyet kararı verilen dava dosyalarında söz konusu olabilir. Belirtmek gerekir ki, Türk Ceza Muhakemesi hukuku sistemimizde, basit yargılama usulü uygulanmadığı halde verilen mahkumiyet kararlarında sonuç cezada dörtte bir oranında indirim yapılmasının kazanılmış hak teşkil edeceği yönünde bir düzenleme söz konusu olmadığı gibi, Yargıtay Ceza Dairelerinin de bu yönde bir uygulaması bulunmamaktadır. Zira "kazanılmış hak" müessesesi, mevcut hukuki düzenlemelere göre, sadece istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulması halinde gözetilebilir.
    5271 sayılı CMK.nın 252/1. maddesinde düzenlenen itiraz yoluna, aynı Kanunun 251. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanarak verilen kararlara karşı başvurulabilir. Buna göre, hangi gerekçe ile olursa olsun basit yargılama usulü uygulanmadan kurulan hükümde, salt 5271 sayılı Kanun'un 251/3. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapılması, bu hükmü basit yargılama usulü uygulanarak verilen kararlar için öngörülen itiraz yoluna tabi kılmaz. Sonuç olarak, uyuşmazlığa konu olan ilk derece mahkemesi kararları ile buna benzer kararların istinaf kanun yoluna tabi olduğu açıktır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın "kararların istinaf yoluna tabi olması gerektiği"şeklinde giderilmesine, 22.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi