17. Hukuk Dairesi 2014/25199 E. , 2015/5261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve kendi adına asaleten davalı ..adına vekaleten Av. ... (davalı ...) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı taraf aracının, müvekkiline ait beton aydınlatma direğine çarparak kullanılmaz hale getirdiğini, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, 3.327,34 TL tutarında zarar olduğunu, davalı sigortacının ihbara rağmen zararı ödemediğini belirterek 3.327,34 TL"nın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı .. vekili ve ..., kusuru, hasar miktarını kabul etmediğini, kazaya plakası alınamayan 3.bir aracın sebebiyet verdiğini, davacı tarafında elektrik direğinin etrafına korunak yapmaması, çelik konstrüksiyon yerine beton direk yapması, derin zemin çalışması ile direğin kurulmaması sebebiyle kusurlu bulunduğunu, zarardan diğer davalı sigortacının sorumlu olduğunu, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .. vekili, sigortalının kusuru oranında, poliçe limitine kadar gerçek zarardan sorumlu olduklarını, kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini, davacının eksik belge ile müracaatı nedeniyle hasar dosyası açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.994,59 TL tazminatın, davalı sigortacıdan 17.10.2010 temerrüt tarihinden, diğer davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve kendi adına asaleten davalı .adına vekaleten Av. ... (davalı ...) tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427.maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.893,60 TL"sına çıkarılmıştır.
Davanın reddedilen kısmı 332,75 TL olup, temyize konu karar anılan tarihten sonra verildiğinden, davacı taraf yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İBK Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı sürücü ve işletenin haksız fiilin işlendiği tarih itibariyle temerrüde düşmüş olmalarına, davalıların tamamının zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu bulunmalarına göre davalılar ... ile .vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK"nın 266.maddesi gereğince "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz". Haksız fiillerde, zarar veren taraf kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olur. Kusur durumunun konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti gerekir. Bu konu, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenecek hususlardan değildir. Özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerdendir. Somut olayda, olayla ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı ..."ün yönetimindeki araçla seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıkıp burada bulunan aydınlatma direğine çarparak devrilmesi nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı Salim ve ..savunmalarında, önlerinde seyreden 3.kişiye ait bir başka aracın aniden sağ şeride yönelip yol ayrımına girmesi sebebiyle, sürücü Salim"in bu araca çarpmamak için direksiyonu sola kırdığını ve orta refüjdeki beton direğe çarptığını, davacı tarafında çelik yerine beton direk yapması,
etrafına korunak yapmaması, derin zemine direği yerleştirmemesi sebebiyle kusurlu olduğunu söylemişlerdir. Talimatla dinlenen davacı tanığı .., davalıların savunmalarında sözettiği 3.kişiye ait aracın varlığını doğrulamıştır. Kusur yönünden inceleme yapılmamış, davalı tarafın kusur durumunun belirlenmesine yönelik talebi de mahkemece reddedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişiden gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak tüm, dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, davacı tarafın iddiası, davalıların savunmaları, tanık beyanları birlikte değerlendirilerek, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarının tespiti konusunda denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı .. vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün davacı yönünden kesin olması nedeniyle reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ile ..vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davalılar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar"e geri verilmesine 2.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.