Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25229
Karar No: 2015/5264

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25229 Esas 2015/5264 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/25229 E.  ,  2015/5264 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirkete kaskolu, müvekkiline ait rent a car olarak kullanılan aracın, dava dışı .. isimli şahsa kısa süreliğine kiralandığını, teslim tarihinde aracın getirilmediğini, müvekkilinin karakola müracaat ettiğini ve bu şahsın birçok araç kiralama şirketinden kiraladığı araçları teslim etmediğini, örgüt halinde kiralanan araçların yurtdışına çıkarılıp, bu araçlar karşılığında uyuşturucu alınarak, uyuşturucu ticareti yapıldığını öğrendiğini, ihbara rağmen davalının zararı karşılamadığını, ilgililer hakkında ..Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığını, suçun emniyeti suistimal değil örgütlü suç olduğunu, davacının bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı hakeret ettiğini, müvekkilini aydınlatmadığını, hasardan sorumlu olduğunu, aracın değerinin tam ve net olarak tespit edilemediğini belirterek ileride dava değerini belirlemek üzere şimdilik çalınan aracın kasko poliçesi gereği bedelinin tamamının poliçede yazılı muafiyet oranında indirimi ile sigortacıya başvuru tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiş; 02.07.2014 tarihli dilekçesi ile 1.000 TL olarak belirlenen dava değerini 14.000 TL daha artırarak toplam 15.000 TL"nın davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değerini belirlenebileceğini, bu konuda belirsiz alacak davası açılamayacağını, dava dilekçesinin reddinin ve harcın tamamlanması gerektiğini, aracın emniyeti suistimal sonucu çalındığını, bu halin teminat kapsamında kalmadığını, davacının rızası ile aracı 3.kişiye verdiğini, tazmin yükümlülüğü bulunmadığını, aracın teminat kapsamına giren

    haller kapsamında çalınmadığını, en fazla aracın riziko tarihindeki rayiç değerinin talep edilebileceğini, poliçede belirtilen muafiyet indiriminin yapılması gerektiğini, temerrüde düşmediklerini, avans faizi istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı şirket rent a car işi yapmaktadır. Aracı davalı şirkete rent a car olarak kasko sigortası yaptırmıştır. Araç dava dışı Tuncay Kara isimli şahsa 2 günlüğüne kiralanmış, teslim edilmesi öngörülen tarihte araç getirilmemiştir. Davacı şirket yetkilisi tarafından karakola müracaat edilerek, şikayetçi olunmuştur. ... civarında birçok rent a car firmasından araç kiralayıp, iade etmediği, örgüt halinde, kiraladıkları araçları Suriye"ye götürüp, uyuşturucu karşılığı araçların verildiği olaylarda sahte kimlik, sahte ehliyet ve kredi kartları kullanıldığı tespit edilmiş,..ve örgüt üyesi oldukları ileri sürülen kişiler hakkında .. Ağır Ceza Mahkemesine suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ithal etme, resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından dava açılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesinde kendisine ait olmadığı halde gönül rızası ile kullanılmasına izin verilen veya "kendisine emanet olarak teslim edilen aracın, bu kişilerce çalınmaya teşebbüs edilmesi veya çalınması neticesinde meydana gelen zararlar ile emniyeti suistimal suretiyle aracın çalınması halinde meydana gelen zararlar" teminat kapsamı dışında bırakılmıştır. Davacı vekili, davalının müvekkilinin iştigal ettiği işi ve aracın rent a car olarak kullanıldığını bilerek kasko poliçesi yaptığını, 3.kişiye kiralanan aracın iade edilmemesi durumunun rent a car firmaları yönünden rizikolar arasında olduğunu, müvekkilinin bu riskinde teminat altına alındığını düşünerek, normal araçlara göre fazlasıyla prim ödeyerek poliçe yaptığını, davalının bu hususun teminat

    kapsamı dışında bırakıldığı hakkında müvekkilini bilgilendirmediğini, uyarmadığını, aydınlatmadığını ve yanılttığını, olayın sadece emniyeti suistimal değil örgütlü suç olduğunu belirterek zararın tazminini istemiştir.
    Davalı vekili, poliçe şartlarına göre bu halin teminat dışında kaldığını, sorumluluklarının olmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafça bilgilendirme yükümlülüğüne uyulup uyulmadığı araştırılmadan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hasarın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nu hükümlerine göre, sigorta sözleşmesi hiçbir şekle tabi tutulmamıştır. Sigorta ilişkisinin doğması için sigortacı ile sigorta ettirenin sözleşmenin zorunlu unsurları üzerinde yazılı veya sözlü olarak anlaşmaları yeterlidir. Bütün sözleşmeler gibi sigorta sözleşmeleri de iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla oluşur. Sigorta poliçesi taraflar arasında bir sigorta sözleşmesinin bulunduğu ispata yarar. Poliçenin bulunmadığı hallerde ise 6100 sayılı HMK"nın 200.maddesi hükmüne göre ticari defterler tarafların beyanları vs. gibi delillerden yararlanılarak sözleşmenin varlığı ispat edilebilir. 6102 sayılı TTK"nun 1423/1.maddesinde "sigortacı ile acentesinin, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildireceği düzenlenmiş, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 11/3.maddesinde "sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından gerek sözleşmenin kurulması, gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehtar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği" öngörülmüş, anılan Yasa hükmüne dayanılarak Hazine müsteşarlığınca çıkarılan ve 28.10.2007 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesinde "sigortacının bilgilendirme yükümlüğünün sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine, taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirileceği, bilgilendirmenin yazılı yapılmasının esas olduğu, sigortacının asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlü bulunduğu, bilgilendirme yükümlülüğünün sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlayacağı ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam edeceği, sigortacının dürüstlük

    ilkeleri çerçevesinde davranmak, sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hal ve davranıştan kaçınmak sorunda bulunduğu", Yönetmeliğin 7.maddesinde "bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemiş, bilgilendirme formu gereği gibi teslim edilmemiş veya bilgiler gerçeğe aykırı düzenlenmiş ise bu hallerden herhangi birinin sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini feshedebileceği ve uğradığı zararın tazminini de talep edebileceği", Yönetmeliğin 8.maddesinde "bilgilendirme formu içeriğinden akdedilecek sözleşmeye ilişkin genel uyarılar, sözleşme ile verilen teminatlar, sözleşmeye eklenebilecek özel hükümler...vs. bulunacağı", Yönetmelin 9.maddesinde "bilgilendirme formunun en az iki nüsha düzenlenerek sigortacı tarafından kaşelenip imzalandıktan sonra bir nüshasının sözleşmeye taraf olmak isteyen kişiye imza karşılığı verileceği, imzanın sigorta ettirenin sigorta sözleşmesi ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olduğu hususunda aksi ispat edilebilir karine teşkil edeceği" öngörülmüştür.
    Somut uyuşmazlığa dönüldüğünde; davacı vekili, müvekkilinin poliçede teminat dışı bırakılan hususlar hakkında bilgilendirilmediğini, rent a car olarak sigortalanan aracın, kiracı 3.kişi tarafından geri getirilmemesi halinde meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğu hususunda yanıltıldığını, bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini idda etmekte, davalı ise zararın poliçe özel şartlarına göre teminat kapsamında olmadığını savunmaktadır. TTK(nun 1402.maddesi gereğince özel şartın kasko poliçesi kapsamında bulunduğuna ilişkin savunmanın davalı tarafça 6100 sayılı HMK"nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca kesin delillerle ispatlanması gerekir.
    Dosyada mübrez poliçe nüshasında davacı sigortalının imzası bulunmamaktadır. Özel şartı içeren kasko poliçesinin, sigorta sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği konusunda sigortalı ve sigorta ettirenin imzalarını içeren bilgilendirme formu da ibraz edilmiş değildir.
    Bu durumda ispat külfeti kendisine düşen davalı sigorta şirketine özel şartın poliçe metninde bulunduğuna ilişkin savunmasını ispat zımnında kasko poliçesinde teminat dışı bırakılan özel şartlarla ilgili olarak davacının usulüne uygun şekilde bilgilendirildiğine ilişkin davacının imzasını içeren poliçe aslını veya poliçenin yönetmelik hükümlerine uygun düzenlendiğine ilişkin davacının imzasını içeren bilgilendirme formunu ibraz etmesi ve hasıl olacak

    sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ..i vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/04/2015 gününde .. karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.



    Dava kasko sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında 31.05.2012-31.05.2013 tarihli kasko poliçesi tanzim edilmiş, davacı taraf aracı 08.08.2012-10.08.2012 tarihleri arasında 2 günlüğüne kiraya vermiş, süre bitiminde araç teslim edilmeyince yetkili makamlara şikayette bulunmuş ve iddianame ile,, Ağır Ceza Mahkemesi 2013/54 esas sayılı dava dosyası ile sanıklar hakkında, "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etme, güveni kötüye kullanma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme" suçlarından kamu davası açılmış, ceza dosyasının henüz neticelenmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, ceza davası kesinleştikten sonra işin esasına girilip sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu gerekçe ile kararın bozulması görüşünde olup, çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi