
Esas No: 2018/2619
Karar No: 2021/1427
Karar Tarihi: 24.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2619 Esas 2021/1427 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
ESAS-KARAR NO :....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan 29.07.2015 tarihli satış sözleşmesine istinaden davalının müvekkili şirketten ...-20*2 pompa istasyonu + RX-640 tank (1 set), DW18-30/100 model hidrolik direk (30 adet), satış sözleşmesi gereği ... yarı mekanize tahkikat ünitesi - .... yansıtması (3 adet) siparişte bulunduğunu, ürünlerin davalıya 17.12.2015 tarihinde sevk ve fatura edilerek teslim edildiğini, davalının faturaya süresinde itiraz etmediğini ve ürün satışlarını kabul ettiğini, ancak; teslim aldığı ürünlerin bedellerini tüm ihtarlara rağmen ödemediğini, bu nedenle davalının müvekkili şirkete vermiş olduğu 135.300,00 USD bedelli teminat mektubunu 28.06.2016 tarihinde nakde çevirdiğini ve davalının cari hesabından düşürüldüğünü, ödenmeyen borç üzerine davalı aleyhinde Konya 14. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası ile başlatılan takibe davalıca haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürüp, itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.2., 10.2. ve 15.1. maddelerinde sözleşme konusu ürünlerin sözleşme şartlarına bağlı olarak süresinde üretimi ve sevki ile belirlenen yerde eksiksiz ve kusursuz teslim yükümlülüğünün söz konusu olduğunu, yine sözleşmenin 8. maddesinde tahkimat sistemine ait teknik çizim de sözleşme ekinde yer almakta olup sözleşme konusu ürünün bu teknik çizime uygun üretilmesi gerektiğini, davacı şirketin her aşamada müvekkili şirkete destek olacaklarını belirtmelerine rağmen ürünlerin maden ocaklarına uygulanması noktasında herhangi bir destekte bulunmadıklarını, sözleşme kapsamında sipariş edilen ürünlerin davacı şirketin gönderdiği ...'li teknik elemanca test edildiğini, fakat tüm uğraşılara rağmen maden ocağına uymadığından kullanılamayacağının anlaşılması ile müvekkili şirketçe ürünün iade alınması gerektiğinin davacı şirkete yazı ile belirtildiğini ancak davacı şirketin iadeye yanaşmayarak ürünün ödenen bedellerini de iade etmediğini, teminat mektubunu nakde çevirdiğini ve ürünü de geri almadığını, zarara uğrayan tarafın müvekkili olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında alım satım akdine dayalı hukuki ilişkinin varlığı, davalı tarafça verilen sipariş üzerine yurt dışında 150 adet yarı mekanize tahkimat ünitesinin getirtilerek 29.07.2015 tarihli sözleşmede belirtilen şekilde davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın sözleşme bedeli olan 266.090,00 USD karşılığı 85.690,00 USD meblağlı bir adet çek verildiği ve bu çekin ödenmediği, davacı tarafça sözleşme gereğince verilen 135.300,00 USD meblağlı teminat mektubunun nakde çevrildiği, davalı tarafın 85.690,00 USD meblağlı çekin verilmesinin borçtan kurtulma mahiyetinde sayılmaması durumunda cari hesaptan kaynaklanan 113.499,00 USD borcu bulunduğu, taraflar arasında gönderilen mailler dışında ayrıca davalı tarafın ayıp ihbarında bulunmadığı, akde konu ünitenin davalı tarafça kurulması istenen yere uymaması dışında sözleşmeye konu ünitelerde bir ayıbın söz konusu olmadığı konularında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davalı tarafın sözleşme bedeline karşılık davacı tarafa müşteri çeki vermesi ile 85.690,00 USD'lik borçtan kurtulup kurtulmadığı ve sipariş edilip sözleşme gereğince usulüne uygun olarak davalı tarafa teslim edilen ünitenin davalı tarafın kömür ocağına yerleştirememesinin ünitenin ayıplı mal olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda olduğu mahkememizce kabul edilerek bu doğrultuda deliller incelendiğinde; sözleşmeye konu ünitenin tamamen davalı tarafın siparişi doğrultusunda imal edildiği, bu nedenle ünitenin kömür ocağına yerleştirme yerinin sipariş eden tarafça hazırlanması gerektiği, bu konuda davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunmadığı, bunun yanında sözleşmeye konu ünitenin peşinatın ödendiği 06.08.2015 tarihine 110 günlük teslim süresi ilave edildiğinde davalı tarafa 25 Kasım 2015 tarihinde teslim edildiği varsayıldığında; TTK'nun 18/3 ve 23/1.c maddeleri ile TBK'nun 223/2 maddesindeki düzenleme gözönünde bulundurulduğunda davalı tarafından süresinde usulüne uygun bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, sadece ödeme ile ilgili internet üzerindeki yazışmalarda teslim tarihinden yaklaşık 7-8 ay sonra teminat mektubunun tarihinin 21.12.2016 tarihine ertelenmesi, bu arada üniteyi Akkurt'daki işletmede deneyeceklerini, gerekirse zararın bir kısmını karşılamak suretiyle malzemeyi iadeden bahsettiği, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler nazara alındığında bu ifadelerin geçerli bir ayıp ihbarı mahiyetinde olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesap ile ilgili mutabakat sonucu davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan 113.499,00 USD alacağı bulunduğu, usulüne uygun ihtarname nazara alındığında davalı tarafın 23.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar davalı taraf sözleşme bedeli karşılığında 85.690,00 USD'lik meblağlı müşteri çekini vermek suretiyle bu miktar üzerinden borçtan kurtulduğunu iddia etmiş ise de ödeme hususunda verilen çekin karşılığının vadesinde ödenmediği, çek aslının davacı tarafça mahkemeye iade edildiği gözönünde bulundurulduğunda davalı tarafın bu konudaki savunmasına itibar edilmeyerek hukuka aykırı olarak icra takibini durdurması nedeniyle davacı taraf lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve asıl alacağa (113.499,00 USD) devlet bankalarının bir yıl vadeli dolar cinsindeki dövize uyguladıkları faiz oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilerek; davanın kısmen kabulü ile davalının Konya 14. İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 113.499,00 USD asıl alacak, 1.007,50 USD takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.506,50 USD üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %6'yı geçmemek kaydıyla .... cinsinde açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine, Kabul edilen kısmın TL karşılığı (davacı tarafın takip talebinde esas aldığı TL/Dolar kuru olan 3,7500 esas alınmıştır) 429.399,37 TL'nin %20'si oranında hesap edilen 85.879,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; İbraz edilmesine veya bulunduğu mahallinin bildirilmesine karar verilen yasal defter ve belgeler incelenmeden hüküm kurulmuş olup eksik tahkikatın söz konusu olduğu, uyuşmazlığın niteliği gereği hesap uzmanı bilirkişi vasıtasıyla tarafların delil olarak dayandığı yasal defter ve belgelerin incelenmesi gerektiği, ünitede ayıp hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı kanaatinin hatalı olduğu yerinde, zira ocağa uygunluğu yönünde tanıtım ve reklamı yapılan ürünün maden ocağına uymamasının başlı başına bir ayıp olup davacının bu ayıptan sorumlu olduğu, davacının salt ürün değil davalının maden ocağına uygun olan bir ürünü taahhüt ettiği, davacı tarafça sözleşme kurulumu öncesinde ürünlerin yanıltıcı bilgilendirmeler ile ısrarlı reklam ve tanıtımı yapılarak ürünün ocağa uygun olduğu şeklinde yanıltarak yönlendirme yapıldığı, sözleşmenin kurulumundan sonra da ürünün uygulaması noktasında, davacı şirketin her aşamada destek olacaklarını belirttikleri, böylelikle ünitenin ayıplı olması ile birlikte ürünün maden ocağına uymamasının başlı başına bir ayıp olup bu durumun anlaşılması ile derhal davacıya bu sebeple ürünün iade alınması gerektiğinin yazılı olarak bildirildiği, sözleşme konusu ürünün madencilik alanında ... yeni bir yöntem ve deneme aşamasında olan ilk defa kullanılacak bir malzeme olup normal bir muayene ile değil ayıplı olup olmadığı noktasında maden ocağına uygunluğu uzun deneme süreçlerinden sonra anlaşılabilecek bir ürün olduğu, taraflar arasında mailleşme kullanılan yöntem olduğundan derhal davacıya ürünün iade alınması gerektiğinin yazılı olarak bildirilmiş olduğu, ayıp yönünden tanıklarının dinlenmediği, niteliği gereği sözleşme konusu ürün uzunca bir deneme süresinden sonra kusurlu, uygun olup olmadığı anlaşılabilecek ve iadesinde de yine niteliği gereği davacının çalıştığı üretici firmaca bizzat gelinip iade alınması gereken bir ürün olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borçtan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 29.07.2015 tarihli satış sözleşmesi başlıklı belgede; sözleşmenin konusunun 150 adet yarı mekanize tahkimat ünitesinin bu sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde satıcı tarafından edarik edilmesi İşi olduğu;4.2. maddesinde satıcı tarafından tedarik edilecek sözleşme konusu mal sözleşme ve eklerinde belirtilmiş bulunan her türlü ayrıntıya ve teknik özellikleri uygun olarak teslim edileceği;5.2. maddesinde KDV dahil toplam fiyatın 266,090 USD olduğu; 10.2.Maddesinde tahkimat ünitesinin sipariş teyidi ve peşinat ödemesini takiben ortalama 75 gün içerisinde üretilecek ve sevk edilecek olduğu toplam teslim süresinin 110 gün olup gemi nakliyesi ve gümrük durumuna göre değişiklik gösterebileceği; 11 maddede vadeli ödeme tutarı olan 135.300 dolar için 210 gün süreli kesin Teminat mektubu verileceği; 12.maddede ödeme şartlarının düzenlendiği; peşinat olarak 45100 dolar verileceği, sözleşmenin imza tarihinde düzenlenecek 30.09.2015 vade tarihli çek ile ödeneceği,sözleşmenin imzalanmasını takip eden iki gün içerisinde bu çekin satıcıya teslim edileceği ara ödemenin 45100 dolar ;vadeli ödemenin 135.300 doların ürünlerin ... yüklemesinden 180 gün sonra ödeneceği, %18 KDV tutarı olan 40590 doların İstanbul limanına ürünlerin geldiğinde ödeneceği belirtilmiştir.
Davaya konu Konya 14. İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklı ... tarafından borçlu ...aleyhinde 16.12.2015(Mekanize tahkimat ünitesi 225.500 Dolar, 17.12.2015(hidrolik direk, pompa istasyonu 18.500 ve 4050 dolar, sevk irsaliyesinde teslim alan ..., teslim eden ... imzalı) ve 19.12.2015 tarihli üç adet faturaya dayanılarak 113.499,00 USD asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 120.901,01 USD alacağa dayanılarak ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalı tarafça akde konu ünitenin kurulması istenen yere uymaması dışında sözleşmeye konu ünitelerde bir ayıbın ileri sürülmediği, sözleşmeye konu ünitenin davalı tarafın siparişi doğrultusunda imal edildiği, davalı tarafın usulüne uygun ve süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı belirlemesi ile mahkemece davanın kısmen kabulünde ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 29.332,27TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 7.368,96TL harcın mahsubu ile bakiye 21.963,31TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Katip...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.