17. Hukuk Dairesi 2013/19048 E. , 2015/5477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı Tamer"in kullanımındaki motorsiklet ile davalının işleteni ve sürücüsü olduğu, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı kapalı kasa kamyonetin çarpışması sonucunda meydana gelen kazada, davacı Tamer Birlik"in başından darbe aldığını, kaza nedeniyle müvekkili Tamer"in 2 yıl yatalak kaldığını, sonrasında ise başından ciddi darbe aldığı için tek başına sokağa çıkamayacak hale geldiğini, akli melekelerinin ciddi şekilde azaldığını, %60 malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı Tamer için 50,00 TL, babası Mehmet Ali ve annesi Aklime için ayrı ayrı 25,00 TL"den toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Tamer için 50.000,00 TL, babası ..ve annesi.. için ayrı ayrı 25.000,00 Tl den toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; maddi tazminat talebini davacı Tamer için 78.802,86 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını savunmuştur...015/5477
Davalı ... vekili, davacı Tamer"in olay günü motorsikleti sahibinden habersiz olarak alıp hiçbir emniyet tebiri almadan, kask, dizlik vs takmadan yola çıktığını, ağır kusurlu olduğunu, manevi tazminat hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 78.202,86 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacılar Mehmet Ali ve ..."in maddi tazmimnat taleplerinin reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı Tamer için 15.000,00 TL, davacı .. için 4.000,00 TL ve anne Aklime için 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilşkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile oluşan cismani zarar nedeniyle iş gücü kaybı tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Mahkemece, kusur konusunda ayrıca rapor alınmaksızın ceza dosyasındaki kusur durumuna göre hüküm kurulmuştur. Ceza dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 20.07.2006 tarihli kusur raporunda davacı motorsiklet sürücüsü Tamer"in 7/8 oranında, kamyonet sürücüsü ..."ın ise 1/8 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş, tali kusurlu sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5271 sayılı CMK"nın 23.maddesinde belirtilen hükümlerden değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK"nın 223.maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından bu tür kararların yasa yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması yasağına ilişkin kurallar uygulanamayacağı gibi davanın esasını çözen bir karar bulunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan söz edilemeyecektir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.05.2011 gün ve 2011/4-61, E., 2011/79 K; 06.10.2009 gün ve 2009/4-169 E, 2009/223 K sayılı ilamları).
Bu açıklamalar ışığında 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53.maddesine ilişkin değerlendirmeye gelince; "Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamıyla bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez." hükmünden anlaşılacağı üzere ceza mahkemesi kararının maddi olgu yönüyle kesinleşmiş olması gerekir. Eğer bu yönden kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı bulunmuyorsa, hukuk hakimini bağlayacak bir ceza mahkemesi kararından da söz etmek mümkün değildir.
Somut olaya bakıldığında maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.(YHGK"nun 1.2.2012 gün 2011-19/639 E, 2012/30 K. sayılı ilamı).O halde mahkemece İstanbul Teknik Üniversitesi makine-trafik kürsüsünden ya da Karayolları Genel Müdürlüğü trafik-fen alanında uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davalı tarafın kusur durumuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Tazminatın hesaplanmasında davacının kaza tarihindeki gerçek ücretinin esas alınması gerekir. Somut olayda; davacının gelirinin belirlenmesi noktasında, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacı Tamer"in kaza tarihinde fast food ustası olarak çaıştığını ileri sürmesi karşısında, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve İzmit Ticaret Odasının fast food ustası olarak çalışan bir kişinin yıllara göre aldığı ücretleri bildirdiği cevabi yazısı doğrultusunda değerlendirme yapılarak bu ücretler hesaplamaya baz alınmıştır. Oysa; böyle bir davada, gerçek zararın belirlenmesi için öncelikle, davacının gelirinin daha net kriterlerle ortaya konulması gerekmektedir. Şu durumda; mahkemece, davacıya, gelirinin belirlenmesi ve bu konuda varsa elindeki delillerini ibrazı için ispat imkanı verilmeli, bu konu ile ilgili kuruluşlara yazı yazılarak araştırma yapılmalı, (vergi kayıtları, çalıştığı iş yerindeki son maaş bordrosu, Sosyal Güvenlik Kurumu, vs) davacının kaza tarihi itibariyle geliri tespit edildikten sonra dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
..
3-Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Davaya konu olan olayda, davacı Tamer"in olay günü kask, dizlik vs takmadan gerekli emniyet tedbirlerini almaksızın yola çıktığı davalı ... vekilince iddia edilmiş, ancak bu konuda mahkemece herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmiştir. O halde mahkemece, davalı tarafın müterafik kusur savunması üzerinde durularak BK. 44. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılmasının gerekip gerekmediği hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususun karar yerinde değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, hesaplanan 84.962,58 TL tazminattan davacının belirlenen 7/8 kusuru indirilerek hesap edilmesi gerekirken, karşı araç sürücüsüne atfedilen 1/8 kusur oranında tazminattan indirim yapıldığı görülmüştür. Hatalı hesaplamaya dayalı aktüer raporuna dayanılarak hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1,2,3 ve 4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.