Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6557
Karar No: 2015/8717
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/6557 Esas 2015/8717 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/6557 E.  ,  2015/8717 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davalı Kurumda sigortalılık tescili bulunmayan davacının istemi, 1996 yılından itibaren gübre ve zirai ürün ticareti nedeniyle vergi yükümlüsü olan ve üzüm tüccarlığı yapan davalıya ait işyerinde 01.06.2002 – 01.02.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi hamal olarak geçen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılamada, davacının 01.08.2002 – 31.01.2012 tarihleri arasında her yıl Ağustos - Ocak aylarını içeren 6 aylık dönemde çalıştığı benimsenerek buna göre toplam 1.800 günlük süre hüküm altına alınmıştır.

    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde genel bir tanım yapılarak, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtildikten sonra, 3. maddesinde kimlerin bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacakları ve hangi kişiler hakkında bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı açıklanmış, 4. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin işveren olduğu bildirilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4., 5., 6., 12. maddelerinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre sigortalı sayılmanın koşulları; hizmet akdine göre çalışma, akitte öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, maddelerde belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden

    olunmamasıdır. 506 sayılı Kanunda tanımı yapılmayan hizmet akdinin 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinde, 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade ettiği bildirilmiştir.

    818 sayılı Kanunun 313 – 354. maddelerinde düzenlenen akit, işçinin belirli veya belirsiz bir zaman süresince hizmet görmeyi, iş sahibinin de kendisine ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşme olarak tanımlanmış, aksine hüküm bulunmadıkça, sözleşmenin özel şekle tabi olmadığı belirtilmiş, ücretin, zaman itibarıyla olmayıp yapılan işe göre verilmesi durumunda da işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için alınmış veya çalışmış olduğu sürece akdin “parça üzerine hizmet” veya “götürü hizmet” adı altında varlığını koruduğu açıklanmıştır. Belirtilmelidir ki “ücret” unsuruna her ne kadar tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken yer verilmiş ise de 506 ve 5510 sayılı Kanunların sistematiği ve diğer maddelerinin düzenleniş şekline göre, anılan unsurun sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu olmadığının kabulü gerekmektedir. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, iş sözleşmesinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. İş sözleşmesinde çalışan, emeğini iş sahibinin emrine hazır bulundurmaktadır ve ücret, faaliyetin meydana gelmesinin sonucu için değil, bizzat yapılan faaliyetin karşılığı olarak ödenmektedir. 313. madde hükmünün açıklığı gereği, çalışanın kendi aletleri ile çalışması veya götürü hizmet sözleşmelerinde ücretin, yapılacak işe göre toptan kararlaştırılması olanaklıdır.

    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, mahkemece tanıkların anlatımlarına dayanılarak istem kısmen kabul edilmiş ise de toplanan kanıtlar karar vermeye elverişli değildir. Bu bakımdan, öncelikle davacı ile işveren olarak kendisine husumet yöneltilen davalı arasında hizmet akdi ilişkisinin bulunup bulunmadığının açıklıkla ortaya konulması için, davacının vergi, meslek kuruluşu veya esnaf ve sanatkâr sicil kaydının, 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak tescilinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa süreleri belirlenmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten işyeri işverenleri ve çalışanları yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, belirdiği takdirde tüm tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hizmet sözleşmesinin varlığı durumunda bu kez haftalık, aylık ve yıllık olarak çalışma süreleri belirlenmeli, toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı ..."e geri verilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi