Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1367
Karar No: 2021/1594
Karar Tarihi: 23.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1367 Esas 2021/1594 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1367 Esas
KARAR NO: 2021/1594 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2021 tarihli ek karar
NUMARASI: 2018/1065 E., 2019/1165 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı alacaklı tarafından davacı aleyhinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takip dosyasından takip başlatıldığını, teminatsız yada makul bir teminat karşılığı davacı yönünden icra takibinin tedbiren durdurulmasını, aksi halde icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini, davamızın kabulü ile İstanbul ... icra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takip dosyası dayanağı olan 26/02/2014 tanzim ve 30/12/2014 vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin davacı müvekkili yönünden iptalini, davacı aleyhinde başlatılan kötü niyetli takip nedeniyle asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... e. sayılı dosyası ile borçlular, ... Ltd. Şti. ve ... aleyhine 03.08.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacıya ödeme emri gönderildiğini, davacının yasal süresi içinde itiraz etmemesi üzerine davacı borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğini, dava konusu senet de müvekkiline dava dışı takip borçlusu ... Ltd. Şti. ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle ciro yoluyla geçtiğinden bahisle imzanın davacıya ait olduğunun tespiti durumunda davanın reddini, imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması durumunda senet ciro yolu ile eline geçmiş olan müvekkilinin kötü niyetinden söz edilemeyeceğinden müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmemesinin gerektiğinin de aşikar olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunun tespiti durumunda haksız itiraz ve kötü niyet sabit olacağından asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.12.2019 tarih ve 2018/1065 E., 2019/1165 K. Sayılı kararıyla; "Davanın takip konusu senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve takip konusu senetlerin iptali istemli olduğu, davacı vekili tarafından dava konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla senede dayalı olarak açılan takip nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, dava konusu senet incelendiğinde, 26/02/2014 tanzim ve 30/12/2014 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli senet olduğu, senedin keşidecisinin davacının da yetkilisi olduğu ... Ltd.Şti olduğu, her ne kadar davalı vekili tarafından keşideci kısmında yer alan şirket kaşesi altındaki iki imzadan birinin şirket adına diğerinin ise imza atan şirket yetkilisi davacının kendi adına atılmış ve aval hükmünde olduğunu beyan etse de, bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere keşideci kısmında yer alan her iki imzanın da davacı tarafa ait olmadığı ve dolayısıyla senet üzerinde davacının isminin, avalinin ve imzasının bulunmadığı" gerekçesiyle davacının İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takibe konu 26/02/2014 tanzim ve 30/12/2014 vade tarihli, 30.000,00-TL bedelli, keşidecisinin ... LTD. ŞTİ. ve lehtarının ... LTD. ŞTİ olan senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince 2018/1065 E. sayılı dosyasından verilen 17.12.2019 tarihli 2019/1165 K. sayılı ilam usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan imza incelemesinin usule uygun olmadığını, rapora itirazlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, ayrıca senet üzerinde bulunan ve aralarında ayniyet olan iki imzadan birinin şirket adına diğerinin ise davacı adına atılmış olduğunun kabulünün gerekeceğini," beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN EK KARARI: Davalı vekilinin istinafı üzerine, ilk derece mahkemesince harcın eksik yatırılmış olması nedeniyle davalı vekiline 453,03 TL tutarındaki nisbi harcı yatırması için bir haftalık kesin süre verildiği, buna ilişkin tebliğin davalı vekiline 31.03.2021 tarihinde yapıldığı, sürenin kesin olduğunun ve sonuçlarının hatırlatıldığı, ancak eksik harcın ikmal edilmemesi üzerine mahkemece 27.05.2021 tarihli ek karar ile; "Mahkememizin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilamının davalı vekili tarafından istinaf edildiği, ancak gerekli harç ve masrafların tam olarak yatırılmadığı, davalı vekiline nispi istinaf harcının tamamlatılması şerhli tebligatın 31/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı tarafça kesin süre içerisinde eksik harç ve masrafların yatırılmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça gerekli harç ve masraflar kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle HMK 344/1 maddesi uyarınca davalı taraf istinaftan vazgeçmiş sayılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına " karar verilmiştir.
EK KARAR İÇİN İSTİNAF İSTEMİ: Mahkeme ek kararının davalı vekiline 01.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından bu karar yönünden 17.06.2021 tarihinde istinaf dilekçesinin verildiği görülmüştür. Davalı vekili ek karara ilişkin istinaf dilekçesinde; - Mahkemenin 27.05.2021 tarihli ek kararının kendilerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ek karara konu olan (harcın tamamlatılması konulu) 31.03.2021 tarihli tebligatın ekinde herhangi bir belge veya muhtıranın çıkmadığını, bu nedenle usulüne uygun bir muhtıradan bahsedilemeyeceğini, eksik istinaf harcını 17.06.2021 tarihinde ikmal ettiklerini" beyanla, ilk derece mahkemesinin kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine yöneliktir. Davalı, davacı aleyhine bonoya dayalı takip başlatmış, davacı ise takibe konu bonodaki yazı ve imzaların davacıya ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, "...bononun keşideci kısmında yer alan her iki imzanın da davacı tarafa ait olmadığı anlaşıldığından, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine..." karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı tarafça istinaf harcının eksik yatırılmış olması nedeniyle mahkemece davalı vekiline muhtıra gönderilerek, eksik 453,03 TL tutarındaki istinaf harcının bir haftalık kesin süre içinde yatırılması, aksi takdirde istinaf talebinden vazgeçmiş sayılacakları hususu ihtar edilmiş, sözkonusu muhtıranın davalı vekiline e-tebligat yoluyla 31.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen sürede eksik harcın ikmal edilmediği ve mahkemenin 27.05.2021 tarihli ek kararı ile "İstinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına" karar verildiği görülmüştür. Mahkemenin bu ek kararının davalı vekiline e-tebligat yoluyla 01.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğin usule uygun olduğu, kararda istinaf süresinin bir hafta olarak doğru gösterildiği, ancak davalı vekilinin belirtilen istinaf süresi geçtikten sonra 17.06.2021 tarihinde istinaf dilekçesini sunduğu, buna göre (HMK.344 ve 346/2 maddesinde belirtilen) bir haftalık yasal istinaf süresinin geçirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili, "Mahkemenin harcın tamamlatılmasına yönelik muhtırasının kendilerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebligat ekinde muhtıra içeren belgenin bulunmadığını" ileri sürmüşse de, 31.03.2021 tebliğ tarihli e-tebligatın öz yüzünde 'İhtar' başlığı altında "Yapmış olduğunuz istinaf nedeniyle mahkememiz dosyasına istinaf nisbi harcı olarak 453,03 TL'nin bir (1) haftalık kesin süre içinde yatırmanız, aksi takdirde istinaftan vazgeçmiş sayılacağınız hususu ihtaren tebliğ olunur." açıklamasına yer verildiği, yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve gerekli ihtaratın mahkemece yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya gözetildiğinde davalı vekilinin mahkemenin 27/05/2021 tarihli "istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına" ek kararına yönelik olarak vermiş olduğu istinaf dilekçesinin bir haftalık yasal istinaf süresinden sonra verilmiş olduğu anlaşıldığından, süresinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, Harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Süresinden sonra yatırıldığı anlaşılan 453,03 TL nispi harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen taraf üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 23/09/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi