Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1176
Karar No: 2021/1121
Karar Tarihi: 23.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1176 Esas 2021/1121 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1176
KARAR NO: 2021/1121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2016/460 Esas - 2018/1142 Karar
TARİHİ: 21/11/2018
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilenhükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı yana 6.853,80 TL tutarında mal satıldığını, iş bu satılan mallar ile ilgili faturaların tanzim dilerek davalı yana teslim edildiğini, davalı adına düzenlenen ve davalıya teslim edilen ürünler ile ilgili olarak davalının TTK'nın 23. maddesi uyarınca itiraz ve iadesine ilişkin belge ve kayda rastlanmadığını, TMK'nın 2. maddesi uyarınca herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken hüsnüniyet kaidelerine riayet etmekle mükellef olduğunu, ancak davalının hüsnüniyet kaidelerine riayet etmediğini, davalı borçlunun sırf zaman kazanmaya yönelik haksız ve kötü niyetli itirazı karşısında itirazın iptali temin yönünde huzurdaki davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, itirazın ve haksız olmakla %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmamış olduğu, takibe itirazlarında ise borcu kabul etmediklerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Tüm dosya kapsamın ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporları nazara alındığında, davalının itirazına rağmen icra takip dosyasına konu alacağın doğmuş olduğu faturalara konu malların davalıya teslim edildiği kanaati oluştuğundan davanın kabulüne, davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı takip dosyasına konu itirazının iptali ile takibin 6.856,83 TL bakımından devamına, İİK m.67/2 kapsamında 1.371,36 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşmiş içtihatları gereği ürünlerin teslimini ispat yükü iddia eden davacı tarafta olduğunu, Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına ve yasal düzenlemelere aykırı olan ek bilirkişi raporuna rağmen davanın kabulünün usul ve yasalara aykırı olduğunu, dosyaya alınan bilirkişi raporları incelendiğinde, sadece faturaların ticari defterlere işlenmesi ürünlerin müvekkili şirketçe teslim alındığını tek başına ortaya koymadığının belirtildiğini, kendilerince de fatura ve içeriğine itiraz edilmesi nedeniyle davacının mezkur ürünleri müvekkiline teslim ettiğini ispat etmesinin zorunluluk arz ettiğini, mahkemenin bu hususu atlayarak ve görmezden gelerek hatalı hüküm oluşturduğunu, davacının bu husustaki iddialarını ispat edemediğini, Yargıtayın yerleşmiş kararları gereği de davacının fatura içerindeki ürünleri müvekkiline teslim ettiğini ispat etmek zorunda iken bu ispat edilmeden davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkilince dava dilekçesine cevap verilmemesinin ikrar değil HMK gereği inkar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden, müvekkili tarafından bu faturaların kabul edildiği anlamı da çıkmadığını, bilirkişi değerlendirmelerinin bu yönüyle de eksik ve hatalı olduğunu, mahkeme tarafından bu bilirkişi raporunun birebir değerlendirmeye alınmasının da usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, mahkeme tarafından teslimi ispat edilemeyen ve bilirkişi raporunda da ...'nin SGK kaydında görülmemesine, yani müvekkili çalışanı olmamasına rağmen müvekkili çalışanı gibi değerlendirilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, Alacak konusunun likit olmadığını, inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, mal satış faturalarına dayalı açık hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, takip konusu alacağını 10.11.2015 tarihli 3.098,87 TL lik, 11.12.2015 tarihli 1.223,60 TL lik, 17.12.2015 tarihli 189,25 TL lik ve 15.01.2015 tarihli 2.345,11 TL lik olmak üzere, toplam 6.856,83TL'lik 4 adet irsaliyeli faturaya dayandırmıştır. Fatura tanzimi tek başına alacağı kanıtlamayıp, fatura konusu mal ve hizmetin davalıya verilip teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacı yan üzerindedir. Mahkemece, yargılama sürecinde faturalarda teslim alan imzası bulunan kişilerin davalı çalışanı olup olmadıklarının tespiti için SGK'ya müzekkere yazılmış, verilen cevapta 11.12.2015 tarihli 1.223,60 TL'lik ve 17.12.2015 tarihli 189,25 TL'lik faturalarda teslim alan imzası bulunan ...'nin davalı çalışanı olarak SGK kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından iş bu faturalarda teslim alan imzası bulunan ...'nin davalı çalışanı olduğu, dolayısıyla davalıya bu faturalara ilişkin mal tesliminin sağlandığına dair başkaca bir kanıt sunulmadığı ve davalı çalışanı olduğunun kanıtlanmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mal tesliminin usule uygun kanıtlanmadığı anlaşılan 11.12.2015 tarihli 1.223,60 TL'lik ve 17.12.2015 tarihli 189,25 TL'lik faturalar konusu malların davalıya tesliminin kanıtlanamadığı gözetildiğinde, bu fatura tutarları kadar alacak isteminin kabulü isabetsiz olmuştur. Bu faturalar dışındaki malların davalı çalışanlarına teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu kısmen yerinde görülmüş, teslimi kanıtlanmayan mallarla ilgi itirazın iptali talebinin reddi gerektiğinden, istinafa konu kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Kabul edilen alacak tutarı yönünden davacı alacağının faturaya dayalı olup, likit alacak olması nedeniyle inkar tazminatına karar verilmesi isabetli olup, aksi yöndeki davalı istinafı yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın kaldırılarak HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı takip dosyasına yönelttiği itirazın İİK'nın 67/1.maddesi uyarınca itirazının kısmen iptali ile takibin 5.443,98 TL asıl alacak bakımından takip talebindeki koşullarla devamına; fzlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, 2-İİK'nın 67/2.maddesi uyarınca, likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, hüküm altına alınan alacağın takdiren %20 oranında hesaplanan 1.088,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 371,88 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 82,82 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 289,06 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5- Reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.412,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan toplam 692,00 TL yargılama gideri ile 82,82 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 4,30 TL vekalet harcı toplamı 808,32 TL'nin red kabul oranına göre belirlenen 641,76 TL'lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avanslarının, ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, 7- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf peşin karar harcının talep halinde iadesine, b-Davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 32,00 TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 153,30 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından, istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23.09.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi