17. Hukuk Dairesi 2014/8864 E. , 2015/5666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili, davacı vekili ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, arızalanması nedeni ile fiziki güç kullanarak emniyet şeridinde çektikleri araca, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını, ceza yargılaması devam ettiğinden mahkemece ayrı bir kusur raporu alınması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100,00 TL geçici 9.900,00 TL daimi işgücü kaybı ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faizi ile poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kusur ve zararın kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, kazada davacının kusuru bulunduğunu, koruyucu tedbirler almadığını talep edilen miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 4.284.43 TL geçici iş göremezlik ve 181.016,69 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 185.301,12 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinde
itibaren (davalı sigorta şirketinin tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile maddi tazminatın 175,000,00 TL"lik kısmından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm tüm taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı Sigorta şirketi vekilinin ve diğer davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi ve diğer davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 3.660,45 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.