15. Ceza Dairesi 2016/4028 E. , 2016/8326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hileli iflas
HÜKÜM : TCK.nun 161/1-a del. 161/1, 62, 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Hileli iflas suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ile sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara tayin edilen cezaların miktarına göre sanık ... müdafinin duruşma isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
Sanıkların alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malları kaçırmak ve mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt ve belgeleri gizlemek suretiyle hileli tasarrufta bulunarak hileli iflas suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Mahkeme gerekçesinde; sanıkların sabit görülen eylemlerinin "alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi, veya değerinin azalmasına neden olunması" şeklinde açıklandığı ve kabule uyan eylemin şirket bünyesindeki emtiaların kaçırılarak şirketin içinin boşaltılması şeklinde ifade ediliği, atılı eylemin gerçekleştirilebilmesi için, şirket ortağı veya yöneticisi olmanın gerekmediği, cezaların şahsiliği prensibi gereğince fiili olarak gerçekleştirilen mal kaçırma eyleminin kimin tarafından gerçekleştirdiğinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespitiyle gerçek faillerin bulunabileceği, yapılan eylem sırasında şirket kararı ve sair bir işlem bulunmaması nedeniyle şirket ortağı ve yönetici olmanın işlenen bu suç için doğrudan faillik sonucunu doğurmayacağı gibi bir şirket yöneticisi veya ortağı tarafından işlenen suç için diğerlerinin iştirakinin varlığının doğrudan kabul edilmesinin ceza hukuku genel prensiplerine uygun düşmeyeceği, kaldı ki; sanıklar ...., ... ve ..."ın bu işyerinde gerçekte işçi iken kağıt üzerinde ortak gösterildikleri ve şirket alacaklılarının şirket üzerindeki baskı ve tehditleri artınca işyerinden ayrıldıkları, ... firmasının genel müdürü olan sanık ..."ın, kısa bir süre sonra tekrar üzerlerinden alınmak kaydıyla ... firmasını sanıklar ...... ve ... üzerlerine devrettiğinin oluşa uygun ve birbiri ile çelişmeyen beyanlar ile bu beyanları destekleyen sigorta kayıtları bulunduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 161. maddesindeki seçimlik hareket olan "Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması ve mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt ve belgeleri gizlemesi” yönünden dosyada yeterince araştırmanın mevcut olmadığının anlaşılması karşısında;
Maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; öncelikle alacaklı şirket olan ...tarafından açılmış .... İcra Müdürlüğünün 2008/23732 takip esas sayılı icra dosyasının getirtilerek incelenmesi ve ... İcra Dairesinden istenilen 2010/60 Değişik iş ile 2010/825 talimat dosyalarında bilirkişinin malları belirlediği 19/08/2010 tarihli raporda yer alan tesbitin hangi tarihte yapıldığının açıklığa kavuşturulması ve sonraki 13/09/2010 tarihli tespitte ise “önceki tespitte yer alan malların bulunmadığına” dair rapor öncesi, 18/08/2010 tarihli kolluk tutanağına göre, “sözkonusu şirketten malların kaçırıldığına” dair ihbar üzerine tutulan tutanakta isimleri yazılı bulunan tanık görevli ...ile fabrika görevlisi ...’in olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin alınması, sanık ...’in 25/08/2010 tarihli kolluk beyanında, “Genel müdür sanık ...’in talimatı doğrultusunda malların araca yüklendiği ve tamir için götürüldüğünü bildiği” yönündeki ifadesi de değerlendirilerek, 18/08/2010 ile 06/09/2010 tarihi arasında “alacaklının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması eylemini gerçekleştiren fail/failler” ile “mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarrufların ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt ve belgeleri gizleyenlerin” tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması varsa iştirak durumlarının da nazara alınarak hangi sanık yada sanıklar tarafından eylemlerin gerçekleştirdiğinin tüm deliller tartışılarak gerekçeli kararda gösterilmesi ve söz konusu ... şirketinin iflas dosyasındaki bilgi ve belgeler, mevcut dava dosyası içerisinde yer alan tesbit raporları ile ele geçirildiği takdirde şirketin muhasebe kayıt, ticari defter ve belgelerin (TTK 64. maddesince, banka hesapları, faturalar, makbuzlar, sevk irsaliyeleri, elektronik kayıtlar gibi ticari defterlerin dayanağını oluşturan malvarlığı hareketlerinin izlenebileceği kayıt ve belgeler) üzerinde, Ticaret, İcra ve İflas ile Ceza Hukuku alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak, TCK"nın 161 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi yerine,... firması alacaklılarının alacaklarının teminatı olan malların kaçırıldığı ve sanıkların da bu firmanın ortak ve yöneticileri olmaları nedeniyle atılı suçu işledikleri belirtilerek yetersiz gerekçeyle tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı mahkumiyet kararları verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ile sanıklar ...., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.