Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/580
Karar No: 2020/185
Karar Tarihi: 25.02.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/580 Esas 2020/185 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/580 Esas
KARAR NO : 2020/185

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2020


Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12/02/2019 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının, İstanbul Anadolu ----- İcra Müdürlüğünün ----- Esas sayılı dosyasına 19.12.2018 tarihinde dilekçe sunarak borca, tüm ferilerine, faize itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağımn icra takibine konu edildiğini, davalının da inkar etmediği bu ticari ilişkiden kaynaklı ve ödenmemiş olan icra takibine konu 225.913,18 TL bedelli cari hesap ekstresinin ekte sunulduğunu, davalı borçlunun aralarındaki ilişkiyi reddetmemekle birlikte böyle bir borcunun bulunmadığı iddiasıyla icra takibine itiraz ettiğini ve takip durdurulduğunu, ancak davalının takibe ve davaya konu borcu ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunamadığını, davalının, takibe ve davaya konu bu faturaları kendi defterlerine kaydettiğini düşündüklerini, takip öncesi faiz taleplerinin olmadığını belirterek İstanbul Anadolu-----. İcra Müdürlüğünün ------ Esas sayılı dosyasına vaki itirazın asıl alacak açısından iptali ile takibin asıl alacağa ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamına, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05.04.2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalı tarafın aradaki ilişkiyi inkar etmediğini, davalı tarafın takip konusu cari hesaptaki alacak miktarına da bir itirazı bulunmadığını, özellikle yapılan hizmetin ve cari hesaba konu üzerlerine düşen borcun kendilerince ödendiğini iddia ettiğini, esasen borca ve miktarına da itirazlarının olmadığının kendi ifadeleri ve kabulleri ile sabit olduğunu, cari hesaba konu tüm faturaların davalı defterlerine işlenmiş olduğunu ve bu hususun özellikle davalıya ait ------ istenmesi ile ortaya çıkacağım, faize itirazlarının hukuki dayanağının olmadığını, taleplerinin takip öncesi faizi kapsamadığım, davanın konusunun sadece asıl alacak ve takipten sonraki işleyecek ticari avans faizini kapsadığım, davacının tek amacının zaman kazanmak olduğunu belirterek davalının kabulü ile İstanbul Anadolu----. İcra Müdürlüğünün ----Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karış yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirket üzerine düşen tüm yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının yerine getirdiği hizmetlerin tüm karşılığının ödendiğini, karşılığı ödenmemiş herhangi bir mal teslimi ve/veya hizmeti bulunmadığım, tüm bunların yapılacak bilirkişi incelemesi ile de sübuta ereceğini, bu sebeple, davacının haksız olarak başlatmış olduğu icra takibine taraflarınca itiraz edilmişse de davacı tarafın kötü niyetli olarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, kaldı ki davacının icra takibinde talep etmiş olduğu faiz oram da yerinde olmadığım, müvekkili şirketin davacıya karış ödenmemiş herhangi bir borcunun bulunmadığından huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava açık hesap ilişkisine dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş,ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak -------------------formları celp edilmiştir.
19/12/2019 tarihli ara karar ile dosyanın seçilecen bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 22/01/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda :'' Defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden yapılan incelme neticesinde davacı ve davalı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin ---------------- beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 14.12.2018 takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 225.913,18 TL alacaklı gözükürken, davalı şirketin de aynı miktar kadar (32 kuruş farkı hariç) borçlu gözüktüğü, bu şekilde defterlerin delil kabiliyetine ilişkin HMK 222/1-5 kapsamında tüm şartlan oluşturan davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu;
Hizmet ifası ve davacı alacağı yönünden yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davacı tarafından davalı ile olan ticari ilişkiden dolayı faturalar düzenlendiği, takip konusu cari hesap alacağım oluşturan faturaların her iki şirketin defterlerinde de kayıtlı olduğu gibi, davacının bağlı bulunduğu ---- edilen yazılardan cari hesap alacağını oluşturan faturaların davalı şirket tarafından da ----- bildiriminde bulunduğunun tespit edildiği,
Davacı tarafın faturasını süresinde itiraz etmeden defterlerine kaydeden, kayıtlı bu fatura dolayısıyla davacı tarafa borçlu gözüken, almış olduğu hizmet faturasını------------ kendi vergi dairesine bildiren davalı tarafa karşı, ispat yükü üstünde bulunan davacının teslim ve tesellüm edimini ispat ettiği, aksinin dosya kapsamında bulunmamasına göre de davalı tarafın borcunu ödediğini ispatlayamadığı, böylelikle davacının -------- ana para alacağının bulununduğunun tespit edildiği,
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisi dolayısıyla alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK'nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ''Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır''.TTK'nın 21/2.(6762 sayılı TTK'nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile alınan bilirkişi raporu ile uyuşmazlığa konu faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmekle taraflar arasında ticari ilişki olduğu anlaşılmış;celp edilen ---- formları ile takip konusu açık hesap ilişkisine bağlı faturaların davacı tarafından--------- bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiş,fatura içeriğinin aksini iddia eden davalı tarafın bu yönde bir delil sunmadığı görülmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ----------. Numaralı kararında; ''Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay ---. Hukuk Dairesi’nin ------ Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle yüzde 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Tarafların tacir olduğu görülmekle takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte bilimsel ve yeterli-------------------- olduğu görülmüş, davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu ------. İcra Müdürlüğünün --- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, asıl alacak miktarı üzerinden (225.913,18TL) %20 icra inkar tazminatının hesaplanarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu -----. İcra Dairesinin-----Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak miktarı olan 225.913,18 TL yönünden iptali ile takibin 225.913,18 TL 'ye takip tarinden işleyecek ticari faiz ile devamına,
2-Asıl alacak miktarı olan 225.913,18 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 15.432,12 TL harçtan, peşin yatırılan 2.671,14 TL harcın düşümü ile geri kalan 12.760,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 2.671,14 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ve 857,25 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 3.572,79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ------uyarınca 24.263,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi