Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/18313
Karar No: 2022/12238
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/18313 Esas 2022/12238 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2021/18313 E.  ,  2022/12238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat, müsadere



    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle yapılan dosya incelemesinde;
    5271 sayılı CMK.nın 223/9. maddesinin hükmünün uygulanması ve özellikle “Derhâl” kavramının nasıl yorumlanması gerektiği hususunda ... ve uygulamada iki ayrı görüşün ortaya çıktığı söylenebilir.
    Birinci görüşe göre; CMK.nın 223/9. maddesinde yer alan “Derhâl” kavramını, “… delil takdirine girmeden beraat kararı verilebilecek”, “İşin esasına girmeden fiilin ilk bakışta suç teşkil etmediğinin anlaşılması” ya da “kanun değişikliği ile fiilin sonradan suç olmaktan çıkartılması hâlleri”yle sınırlı kabul etmek ve maddeyi de bu kabul ışığında uygulamak gerektiğinden; örneğin sanığın ölümü nedeniyle dosyanın esasına girmeden, kararı bozmak ve davayı düşürmek gerekir.
    ... tarafından büyük ölçüde benimsenen diğer görüşe göre ise; yargılamanın geldiği aşama itibariyle ilâve bir araştırma yapılmasına ya da delil toplanmasına gerek kalmadan, verilmiş olan beraat kararı usul ve yasaya uygun bir karar olarak değerlendiriliyorsa, iş bu karar dairesince onanmalıdır. Eğer dairece yapılan değerlendirmeye göre; beraat kararı hukuka ve yasaya uygun olarak kabul edilemiyorsa, diğer bir anlatımla örneğin, sanığın mahkûmiyetine karar vermek gerekiyorsa ya da eksik soruşturma söz konusuysa, o takdirde davanın zamanaşımından düşürülmesi gerekir.
    Aşağıda açıklayacağımız gerekçeler ışığında birinci görüşün; kanunun lafzına da, ruhuna da uygun olmadığını düşünmekteyiz.
    Bilindiği üzere, 5271 sayılı CMK.nın yazılı bir gerekçesi yoktur. “Derhâl” kelimesi “Çabucak” (bkz. tdk.gov.tr internet sayfası) anlamına gelmekte olup, madde metninde; “davanın esasına girmeden”, “delil takdiri gerektirmeyen durumlar” ya da “fiilin ilk bakışta suç teşkil etmediğinin anlaşılması” ve benzeri sınırlayıcı kavramlar mevcut değildir. Bu nedenle, belirtilen hususları CMK.nın 223/9. maddesinin uygulama koşulları olarak kabul etmek mümkün değildir.
    Değil mahkeme ve hâkim, gerektiğinde Cumhuriyet Savcısı ve kolluk amiri (Örneğin; CMK'nın 119. maddesi hükmü uyarınca aramada ...), kolluk ve hatta üçüncü kişiler (CMK'nın 90. maddesi hükmü uyarınca, suçüstü halinde “herkes” tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir. ) bile, “Delil takdiri” yapabilirken, işi bu olan hâkimin, delil takdirine giremeyeceği görüşü kabul edilemez. Mahkeme ve hâkimin, CMK.nın 223/9. maddesi bağlamında da delilleri serbestçe takdir edip, değerlendirmesi son derece doğaldır.
    Esasen fiilin ilk bakışta suç teşkil etmediği durumlarda iddianame düzenlenemez. Düzenlenirse; bu iddianame, iadeye mahkûmdur. Her nasılsa böyle bir iddianame kabul edilmiş ise, o taktirde öncelikle beraat kararı verilmesini gerektiren bir durum söz konusudur.
    Kanun değişikliği ile fiilin suç olmaktan çıkartılması durumunda da, hiç kuşkusuz derhâl beraat kararı verilmesi gerekir.
    Kanaatimizce, “derhâl” kavramı dar (yukarıda belirtilen durumlarla sınırlı) yorumlanmak yerine; İ.H.A.S. 6, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36 ve 38. maddelerinde vurgulanan “Masumiyet Karinesi” ve “Adil Yargılanma Hakkı” ile ceza muhakemesine egemen ilkelerden olan “Lekelenmeme Hakkı” dikkate alınmak suretiyle, “yargılamanın geldiği aşama itibariyle” diğer bir ifadeyle “ilâve bir delil toplanmasına ya da araştırma yapılmasına gerek kalmadan ...” olarak anlaşılmalı ve yorumlanmalıdır.
    5271 sayılı CMK.nın 223/9. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, beraat kararının hangi nedenden dolayı verileceği önemli değildir. Yâni, beraat hükmü, söz konusu maddenin ikinci fıkrasında yer alan beş nedenden (1-Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, 2-Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, 3-Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, 4-Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması ve 5-Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması) herhangi birisine dayanılarak verilebilir. Önemli olan beraat kararının derhâl verilebilecek olmasıdır.
    Derhâl yâni yargılamanın geldiği aşama itibariyle, başka bir ifadeyle de, ilâve bir araştırma yapılmasına ya da delil toplanmasına gerek kalmadan beraat kararı verilebiliyorsa; artık koşulları olsa bile, “durma” “düşme” veya “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilemez.
    Zamanaşımına ilişkin görüşümüz sanığın ölmesi durumunda da geçerlidir.
    Somut olayda, sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan davada sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraat kararı verilmiş olup, işbu karar Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
    5271 sayılı CMK.nın 223. maddesinin âmir hükmü uyarınca; dava zaman aşımı süresi dolmasaydı, davanın esasına girip, işbu kararı bozmamız gerekirdi diyorsak artık; sırf yargılama dava zaman aşımı süresi içinde sonuçlandırılamadı, diye davayı düşüremeyiz, yâni sanığı lekelenmiş durumda bırakamayız.
    Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığından verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilmiştir.
    Öte yandan sanığa yüklenen fiilin 6136 sayılı Kanun’un 13/1.maddesi kapsamında olduğu ve TCK.nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık olağan dava zamaşımı süresine tâbi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 12.11.2013 tarihli mahkumiyet kararından temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin dolduğu anlaşılmış ise de; kararı bozup, dava zamanaşımından düşme kararı vermek yerine, CMK.nın 223/9. maddesinin âmir hükmü uyarınca, sanık yönünden usul ve yasaya uygun olan beraat kararının onanması gerekmiştir.
    Ancak; atılı suçtan beraat kararı verilen sanık hakkında, suç tarihinde koşulları oluşmadığı halde bulundurma ruhsatlı silahının müsaderesine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3 numaralı paragrafı çıkarılarak yerine “Adli emanetin 2012/83 sırasında kayıtlı silahın ruhsatlandırma yönünden gerekli şartların oluşması halinde sanığa iadesi için idareye teslimine” ibaresi yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi