4. Ceza Dairesi 2018/4017 E. , 2018/16772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birlikte tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında hakaret suçundan hükmolunan adli para cezasının kesin nitelikte olduğundan yapılan itirazın reddine 18/07/2013 tarihinde karar verildiği ve bu karara da sanık tarafından temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın yokluğunda verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.10.2009 tarih 2009/ 44 E.- 403. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın sanık ..."a 04/02/2010 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; anılan kararın sanığa usulünce tebliğ edilip edilmediği, kesinleşmenin yöntemince yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak denetim süresinin işlemeye başlayıp başlamadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK"nın 86 / 2 maddesi uyarınca hükmolunan kasten yaralama olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen bu suç önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, hakaret suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
./..
-2-
3- Kabule göre de;
a-Sanık ..."ın temyiz kapsamında olmayan ve hakkında birlikte tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... ile birlikte sanık ..."ı eşinin yargılandığı davanın duruşmasına gittikleri, katılanın duruşmada tanıklık yapması nedeniyle aralarında tartışma çıkması neticesinde sanıkların “o...., seni öldüreceğiz, seni keseceğiz, seni ortadan kaldıracağız...” şeklinde tehdit ettiklerinin kabulü karşısında, sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği yönündeki savunması, kısmen çelişen tanık beyanları birlikte tartışılarak, hangi anlatıma neden üstünlük tanındığı belirtilmeden ve sanıkların ani gelişen tartışmada katılana karşı birlikte tehdit iradelerinin olup olmadığı tartışılmadan TCK"nın 106/2-c maddesi gereğince hüküm kurulması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının ve TCK 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.