4. Ceza Dairesi 2018/3408 E. , 2018/16780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... hakkında yaralama suçunundan kurulan hükme karşı karar tarihi itibarıyla temyiz yasa yolunun açık olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamede bu suç yönünden temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek ve sanığın yaralama suçunu silahla tehdit suçuyla birlikte işlediği, 5271 sayılı Yasa"nın 253. maddesinin 3. fıkrasına 5918 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen son cümlesinin yürürlük tarihinin 09.07.2009 olduğu ve bu tarihten önce uzlaşma kapsamında bulunan bir suçun, uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşmaya konu olabileceği belirlenerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümde, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 86/2. maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık ... hakkında, yaralama suçunda adli para tercih edilmesine karşın, farklı bir gerekçe göstermeksizin hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilerek çelişki meydana getirilmesi,
./..
-2-
3-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde, tanık ...’ın soruşturma aşamasında kolluk tarafından alınan beyanında, olayı tutanakta geçtiği şekilde anlatıp, sanığın müştekilere tabanca gösterdiğini doğrulamasına karşın, kovuşturma aşamasında sanığın tabanca çıkarttığını görmediğini, kolluk görevlilerinin tabancayı, sanığın belinden aldıklarını söylemesi karşında, tanığın beyanları arasında aşamalarda oluşan çelişkilerin giderilmeye çalışılıp giderilemediği taktirde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde, müşteki kolluk görevlilerinin, sanık ... hakkında karakol içerisinde işlem yapıldığı sırada, sanığın akrabalarının da karakol önünde toplandıkları ve arbede yaşandığı, kolluk görevlilerinin kalabalığın dağılması hususunda yaptıkları ikazlara rağmen bir dağılma olmayıp, sanık ...’ın da, müştekilere tabanca yönelterek ölümle tehdit ettiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
5-Sanık ... hakkında hakaret suçundan belirlenen 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasından, TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulanırken 1 yıl 2 ay 17 gün yerine hesapta hata sonucu 1 yıl 3 ay 2 gün olarak fazla ceza tayini,
6-Hükmolunan hapis cezalarında,Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, (1 numaralı bozma nedeni hakkında diğer yönleri incelenmeksizin) HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 08 /10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.