17. Hukuk Dairesi 2015/3022 E. , 2015/5953 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın, müvekkiline ait araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün kusurlu olduğunu, araçta 8000 TL tutarında hasar oluştuğunu belirterek şimdilik 8000 TL"nın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, sigortalının kusuru oranında azami poliçe limitine kadar sorumluluklarının bulunduğunu, kusuru kabul etmediklerini, davadan önce temerrüde düşmediklerini, hasar miktarını kabul etmediğini, aracın pertinin uygun olması halinde sovtaj değerinin mahsubunun gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... kusuru kabul etmediğini, kaza tutanağında önünde seyreden aracı solladığını beyan etmiş ise de; sollama yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...n, olay tarihinde kendinin de işleteni olduğu araç içinde olduğunu, diğer davalının sollama yapmadığını, zararın diğer davalı ...şirketince karşılanacağının kendisine söylendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne dair 30.03.2011 gün, 2009/471-2011/126 sayılı önceki hükmün, davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 27.12.2012 gün 2012//16099-14927 sayılı ilamıyla hükmün bu davalı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra davalı ... ve. yönünden, önceki hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı .... yönünden davanın kısmen kabulü ile 2200 TL tazminatın 23.07.2009 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 184. maddesi gereğince “Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri incelendikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir,
Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” Aynı Yasanın 186.maddesi hükmüne göre "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olana davetiyede; belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.”
Somut olayda; mahkemece, karar duruşmasından bir önceki 01.10.2014 tarihli duruşmada; icra dosyasına paranın ödenip ödenmediği hususunun sorulması için müzekkere yazılmasına karar verilmiş; 7.11.2014 tarihli oturumda müzekkere cevabı gelmiş; davacı vekili aynı gün bir başka mahkemede aynı saatte keşfi olduğundan duruşmaya katılamayacağına dair mazeret dilekçesi sunarak mazeretini belgelendirmiş, duruşmanın bir başka güne talikini istemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin mazereti kabul edilmiş ancak HMK 184 ve 186. maddeleri gözetilmeden yargılamanın geldiği aşama göz önüne alınarak davacı tarafın yokluğunda yargılamaya devam edilmesi-
ne karar verilerek, esas hakkında hüküm kurulmuştur. Hem davacı vekilinin, mazeretinin kabulüne karar verilip, hem de yeni duruşma günü belirtilmeden davacı vekilinin yokluğunda hüküm kurulması başlı başına çelişkidir.
Bu durumda mahkemece, HMK 184 ve 186. madde hükümleri de gözönüne alınarak işlem yapılması gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.