17. Hukuk Dairesi 2013/14721 E. , 2015/5989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın kırmızı ışıkta geçmesi neticesinde başka bir araçla çarpıştığını, kaza neticesinde müvekkilinin yaralanarak %44 oranında malül kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 60.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacının içinde bulunduğu aracın ceza yargılamasında kusursuz bulunduğunu, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, maluliyete ilişkin rapor alınması gerektiğini ve kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulü ile toplam 60.000,00 TL tazminatın 27.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davacının içinde bulunduğu aracın kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilmiş ise de; bu sonuca nasıl ulaşıldığı belirtilmemiştir. Yine yapılan ceza yargılamasında her iki araç sürücüsüde yeşil ışıkta geçtiğini iddia etmiştir. Hatta davacı ... kolluk ve mahkemedeki beyanlarında içinde bulunduğu aracın yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmiştir... Sulh Ceza mahkemesi"nin 2007/222 Esas ve 2008/398 karar sayılı ilamında kırmızı ışık ihlaline yapan sürücünün tam olarak belirlenememesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca her iki sürücü hakkında beraat kararı verilmiştir. Bu haliyle meydana gelen kazada hangi araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiği belirlenmiş değildir.
Bu durumda, Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca tarafların kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek zararın yarı yarıya paylaştırılması gerekmektedir. Mahkemece, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü ..."in kazanın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-)Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ..i veya Üniversite Hastanelerinin .. Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin herhangi bir rapor alınmamış olup ..Hastanesi"nden davadan önce alınan Özürlü Sağlık Kurulu Raporu hükme esas alınmış ve bu rapor uyarınca davacının %44 çalışma gücü kaybı olduğu kabul edilerek belirlenen maddi tazminata hükmedilmiştir. Ne varki hükme esas alınan raporda belirtilen rahatsızlıkların kaza neticesinde meydana gelip gelmediği ve maluliyet oranının yukarıda belirtilen mevzuata uygun olup olmadığı belli değildir.
Bu durumda Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak.. Kurumu"ndan denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-)Davalı vekili tarafından davacının hatır için araçta taşındığı ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiği iddia edilmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Mahkemece gerekçeli kararda hatır taşımacılığı hususunda yapılan değerlendirme de; ceza dosyasından başka herhangi bir delil gösterilmediği, benzer davalarda Güvence Hesabı vekillerinin hatır taşımacılığı savunmasında bulunduğu, kararların değerlendirme yapılmadığı için Yargıtay tarafından bozulduğunu, hukuk hakiminin re"sen araştırma yapmayacağını, davacı ve araç sürücüsünün olay günü nar fidanı almak için kasabaya gittiklerini, ne davacının ne de sürücünün söz konusu fidanlarının kimin için alınacağına dair beyanının bulunmadığı, davacının araçta ne için bulunduğunun belli olmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin hatır taşımacılığına ilişkin beyanlarına itibar edilmediği belirtilmiştir.
Somut olayda, ceza dosyasında davacı ile araç sürücüsü ..."in arkadaş olduğuna ve nar fidanı almaya gittiklerine dair beyanlar bulunmaktadır. Yine taşımanın hatır için yapılmadığına, nar fidanlarının davacı için alınmadığına ya da taraflar arasında hatır taşımasına engel olacak derecede yakın akrabalık bulunduğuna dair herhangi bir delilde mevcut değildir. Davalı tarafça hatır taşıması olduğu iddia edildiği için artık bu hususun mahkemece araştırılması gerekir.
Mahkemece hatır taşımacılığı bulunup bulunmadığı hususunda davalının toplanmasını istediği deliller toplanıp gerektiğinde davacı taraftan nar fidanlarının kim için alınmak istendiği hususu da sorularak BK’nun 43. madde hükmüne göre hatır taşıması iddiası değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.