MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete trafik sigortalı, davalının maliki olduğu aracın, ..ullanımında iken destek ... çarparak ölümüne neden olduğunu, hak sahiplerine müvekkili tarafından toplam 117.454,72 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle sigortalıya rücu hakkının doğduğunu, ödenen bedelin tahsili için davalıya yönelik başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile..icra Müdürlüğü"nün 2009/4256 esas sayılı dosyasında borçlu ..."ün 107.698,54 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödeme tarihi olan 01.07.2009 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ve 9.047,14 TL tazminatın ödeme tarihi olan 28.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebine yapmış olduğu itirazın iptali ile belirtilen kısma dair takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında bulunan 08.06.2010 günlü üç kişilik kusur bilirkişileri tarafından hazırlanan raporda davalı sürücünün ve desteğin %50 oranında eşit kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. İtiraz üzerine alınan raporda ise; davalı sürücü %100 oranında kusurlu bulunmuş, kazanın münhasıran sürücünün aldığı alkolün etkisi ile gerçekleştiği belirtilmiştir. Mahkemece, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleştiği gerekçesi ile karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur dağılımına ve alkolün münhasıran etkisi olup olmadığına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, yeniden bir nöroloji uzmanı, üç kişilik kusur uzmanından oluşan bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.