
Esas No: 2014/11747
Karar No: 2014/11747
Karar Tarihi: 3/4/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
CEMİLE KARADAĞ VE NURAY KARADAĞ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/11747) |
|
Karar Tarihi: 3/4/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Raportör |
: |
Özgür DUMAN |
Başvurucular |
: |
1. Cemile KARADAĞ |
|
|
2. Nuray KARADAĞ |
Vekili |
: |
Av. Sadiye
KAZMANLI |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; yargı kararının icra edilmemesi nedeniyle mülkiyet
ve mahkemeye erişim haklarının, buna ilişkin olarak açılan davanın uzun sürmesi
nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 11/7/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucuların murisi Cemal Karadağ 12/9/1996 tarihinde
çalıştığı işyerinde felç geçirmiştir. Kartal Hastanesince düzenlenen 7/5/1998
tarihli sağlık kurulu raporunda, başvurucu sigortalının hiçbir işte
çalışamayacağı ve bakıma muhtaç olduğu belirtilmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumu
Göztepe Hastanesinin 7/7/2000 tarihli raporu ile Maluliyet Daire Başkanlığının
12/10/2005 tarihli incelemesinde ise başvurucunun yardıma muhtaç olmadığı
görüşü bildirilmiştir. Buna göre başvurucuya 7/5/1998 tarihinden geçerli olmak
üzere iş kazası geliri bağlanmıştır.
9. Başvurucuların murisi, olayın Kartal 2. İş Mahkemesinin
E.2001/237 sayılı dosyasında iş kazası olarak belirlendiğini ve 7/5/1998
tarihli rapora göre muhtaçlık durumu da gözetilerek Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) tarafından bağlanan iş kazası gelirinde %50 artırım yapılması gerektiğini
belirterek İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinde (Mahkeme) 4/8/2006 tarihinde
dava açmıştır.
10. Mahkeme 20/2/2013 tarihinde davanın kısmen kabulü ile eksik
ödenen 12.800 TL"nin dava tarihinden itibaren işletilecek faiziyle ve dava
tarihine kadar işlemiş 10.540,70 TL tutarındaki faiziyle birlikte davalı
idareden alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca
başvurucuların murisinin başkasının bakımına muhtaç olduğunun tespitine ve iş
kazası gelirinin bu yönde düzeltilmesi ile fark gelirlerinin her ay faiziyle
birlikte ödenmesine hükmetmiştir.
11. Kararın gerekçesinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun
1/3/2012 tarihli raporunda, başvurucunun kurul muayene tarihine göre %71, 1996
yılındaki yaşına göre ise %66 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş
sayılacağı yönündeki görüşe yer verilmiştir. Mahkeme bu sebeple başvurucunun
bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olduğu sonucuna varmıştır. Mahkeme bu
doğrultuda hesaplama yönünden alınan 18/12/2012 tarihli bilirkişi raporunu hükme
esas alarak alacak tutarlarını belirlemiştir.
12. Davalı SGK tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 21.
Hukuk Dairesinin 26/5/2014 tarihli kararıyla onanmıştır.
13. Başvurucuların murisi 11/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
14. Başvurucuların murisi Cemal Karadağ 4/3/2016 tarihinde vefat
etmiş olup mirasçıları olan Cemile Karadağ ve Nuray Karadağ adına vekilleri
başvuruya devam ettiklerini bildirmişlerdir.
15. Başvuruya konu şikâyet nedeniyle söz konusu kararın icra
edilip edilmediği hususu 10/10/2018 tarihinde SGK"dan
sorulmuş, SGK tarafından gönderilen cevap yazısında, mahkeme kararının 9/3/2015
tarihinde uygulandığı belirtilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 3/4/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru
incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
17. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
18. Bireysel başvurular sonrasında 31/7/2018 tarihli ve 30495
sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan 25/7/2018 tarihli
ve 7145 sayılı Kanun"un 20. maddesiyle, 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle
Çözümüne Dair Kanun"a geçici madde eklenmiştir.
19. 6384 sayılı Kanun"a eklenen geçici maddeye göre
yargılamaların uzun sürmesi, yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya
da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan
bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul
edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat
üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı (Tazminat
Komisyonu) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.
20.
Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi
yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç
veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018
tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat
Komisyonuna başvuru yolunun ilk bakışta ulaşılabilir ve ihlal iddialarıyla
ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğunu
değerlendirmiştir. Buna göre Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden
yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı
sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel,
§§ 27-36).
21. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Mülkiyet ve Mahkemeye
Erişim Haklarının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
23. Başvurucu, iş kazası nedeniyle bağlanan gelirlerin artırımlı
olarak ödenmesi ve alacağa ilişkin yargı kararının gereğinin yerine
getirilmemesi nedeniyle sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
2. Değerlendirme
24. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu sosyal güvenlik hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüş ise de bir sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın esas itibarıyla ilgili olduğu mülkiyet hakkı ve adil
yargılanma hakkı bağlamında, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmesi
uygun görülmüştür.
25. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (5) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Kabul
edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer
hususlar İçtüzükle düzenlenir.”
26. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
(İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:
“(1)
Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde
düşme kararı verilebilir:
…
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan
herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini
haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2)
Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir
başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların
kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli
kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”
27. Başvurucu, İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinin 20/2/2013
tarihli kararının SGK tarafından uygulanmaması nedeniyle anayasal haklarının
ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Ancak SGK tarafından gönderilen konu ile
ilgili yazıya göre nihai karar tarihinden itibaren bir yıl içinde kararın
gereğinin yerine getirildiği anlaşılmaktadır.
28. Başvurucunun temel şikâyetinin mahkeme kararının yerine
getirilmemesi olduğu, bireysel başvuruya konu yargı kararının ise bireysel
başvuru incelemesi devam ederken kararın kesinleşmesinin ardından makul sürede
SGK tarafından uygulandığı ve bu karara istinaden başvurucuya malullükten doğan
haklarının iade edildiği gözönüne alındığında başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşılmıştır.
29. Öte yandan İçtüzük"ün 80.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin
devamında Anayasa"nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve
sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı
herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
30.
Açıklanan gerekçelerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir
nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80.
maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun düşmesine
karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Mülkiyet ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine
ilişkin iddia yönünden başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi
nedeniyle DÜŞMESİNE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
3/4/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.