17. Hukuk Dairesi 2013/14548 E. , 2015/6142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili şirketin ...adresindeki iş yerinin, komşu olan davalı..."nin işyerinde 17.10.2009 günü gaz sıkışması sonucu gerçekleşen patlama neticesinde büyük maddi zarara uğradığını, elektronik parça imalat ve satışı işiyle ilgili faaliyet gösteren müvekkili şirketin ofis mobilyaları, güvenlik sistemleri, bilgisayar donanımları, elektronik ham maddeleri, makine ve makinelere ait çeşitli ekipmanların yangın neticesi tamamen zayi olduğunu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/535 D.İş sayılı dosyasıyla teknik bilirkişiler tarafından 400.000 TL maddi zararın tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada; 40.000 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı..."den; birleşen 2010/130 Esas sayılı davada ise 7.230 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ...."den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .. vekili; yangının meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, binanın elektrik tesisatında da bir hata olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili; yangının oluşumunda müvekkilinin sigortalısının kusurunun bulunmadığını, davacının tazminat talebinin fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı .. BK. 41 ve devamı maddeleri ile 256.madde kapsamında kusur izafe edilemeyeceği, sigortacının ancak sigortalının kusuru ve sorumluluğu halinde hasardan sorumlu tutulabileceği, olayda sigortalının kusuru olmadığından sigorta şirketinin de sorumluluğunun gerçekleşmediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyerinde yangın nedeniyle meydana gelen hasarın hasara neden olan kiracıdan ve sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
818 sayılı BK."nun 41. maddesine (6098 sayılı TBK. madde 49) göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 256. maddesine (6098 sayılı TBK. madde 316) göre; kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla, 279. maddesine (6098 sayılı TBK. madde 365) göre de, kiracı, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlüdür.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; yangının, dava dışı .."nun mirasçılarının maliki, davalı ..."nin kiracısı olduğu 13 numaralı iş yerinde çıktığı ve olayda hiç bir kusuru bulunmayan davacının iş yerinin zarar görmesine sebebiyet verdiği sabittir.
Bu durumda; yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kiracı ..."nin, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamadığı, bu suretle kullanımda özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden yangın olayının meydana gelmesinde kusurlu olduğunun, davalı sigorta şirketinin de sigorta ettirenin kusurundan doğan hasarı tazmine zorunlu olduğunun kabulü ile, yangın nedeniyle meydana
gelen zarardan, hem davalı kiracının hem de sigortacısı olan diğer davalı ...."nin birlikte sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ....."ye geri verilmesine, 28.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.