
Esas No: 2014/12203
Karar No: 2014/12203
Karar Tarihi: 3/4/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
FATİH YILMAZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/12203) |
|
Karar Tarihi: 3/4/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Raportör Yrd. |
: |
Tuğba YILDIZ |
Başvurucular |
: |
1. Fatih YILMAZ |
|
|
2. Yusuf Attila YİĞİT |
|
|
3. Ahmet GÖL |
|
|
4. Mehmet DURUR |
|
|
5. Ali MENTEŞ |
|
|
6. Aziz KOCAVELİ |
|
|
7. Emre TÜRKASLAN |
|
|
8. Ramazan YÜKSEL |
|
|
9. Emrecan ODABAŞ |
|
|
10. Enes ÇAYIRPUNAR |
|
|
11. Mustafa DİKER |
|
|
12. Canberk ÇETİN |
|
|
13. Mehmet BOZKURT |
Vekilleri |
: |
Av. Cavit ÇALIŞ |
Başvurucular |
: |
14. Ömer ORUÇ |
|
|
15. Cemal BOZKURT |
Vekilleri |
: |
Av. Kazım Barış ÜN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; askerî öğrencilikten çıkarılma işlemi üzerine açılan
tazminat davasında hukuka ve yerleşik içtihada aykırı karar verilmesi, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesinin yapısal sorunları dolayısıyla hakkaniyete uygun,
tarafsız yargılama yapılmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurucular, ekli tablonun F sütununda gösterilen tarihlerde
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
3. Ekli listede sıralanan başvurulara ait dilekçe ve eklerinin
idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvuruların Komisyona
sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvurucular tarafından yapılan 2014/12204, 2014/12205,
2014/13413, 2014/13416, 2014/13702, 2014/16353, 2014/16356, 2014/17075,
2014/17492, 2014/17494, 2014/17495, 2014/17497, 2014/17498 ve 2014/19957
numaralı başvurular, aralarında konu yönünden irtibat bulunduğu anlaşıldığından
birleştirilmiş; incelemeye 2014/12203 numaralı bireysel başvuru dosyası
üzerinden devam edilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
8. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda
bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
10. Başvurucular 2008 yılında askerî lisede öğrenime başlamışlardır.
Harp okuluna geçiş için 2013 yılında lise son sınıftayken çeşitli sağlık
muayenelerine tabi tutulmuşlardır.
11. Başvurucular askerî liseye başlarken yürürlükte olan
24/11/1986 tarihli ve 19291 sayılı Resmî Gazete"de
yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Sağlık Yeteneği Yönetmeliği"nde,
başvurucular lise son sınıftayken 5/2/2013 tarihli ve 28550 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan yönetmelikle değişiklik yapılmıştır.
Yapılan değişiklikle ultrasonografi,
ekokardiyografi gibi tetkikler askerî öğrenci adayları ve askerî
öğrencilere yapılması zorunlu tetkikler arasına alınmıştır.
12. Sağlık muayeneleri sonucunda düzenlenen sağlık kurulu
raporlarıyla "mitral kapak yetmezliği
(hafif 1. derece), sağ ön kol hareket kısıtlılığı, kronik nitelik kazanmış uyum
bozukluğu" gibi teşhislerle başvurucular hakkında "Askeri öğrenci olamaz."
kararları verilmiştir.
13. Başvurucular; askerî liseye girerken her türlü sağlık
kontrollerinden geçtiklerini ve öğrencilik süresince de yapılan muayenelerde
herhangi bir rahatsızlıklarının ortaya çıkmadığını, beş yıl askerî lisede
eğitim aldıktan sonra harp okuluna geçişte sağlık nedeniyle askerî okulla
ilişiklerinin kesilmesi dolayısıyla üniversite sınavlarına da giremeyip bir
sene kaybettiklerini, bu durumun idarenin sorumluluğunda olduğunu belirterek
maddi ve manevi tazminat talebiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde (AYİM) tam
yargı davası açmışlardır.
14. AYİM Başsavcılığı; başvurucuların askerî lise öğrenimine
subay olmak üzere tabi tutulduklarını, bu maksatla gördükleri öğrenimin devamı
mahiyetinde olan harp okuluna başlayacakları sırada sağlık yönünden askerî
öğrenciliğe elverişli olmadıklarının tespitiyle birlikte subaylık statüsünü
kazanma imkânlarının ortadan kalktığını belirterek anılan işlem nedeniyle zarara
uğradıklarının kabulü gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca idarenin hizmet kusuru
olup olmadığının belirlenebilmesi için başvurucuların öğrenciliklerinin devam
ettiği süreçte yapılan sağlık muayenelerinde bu tür rahatsızlıkların tespit
edilip edilmeyeceğinin, ihmal ya da kusurun olup olmadığının bilirkişi
marifetiyle açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtmiştir. Tıbbi tetkik,
muayene ve kontrollerde bir hata, ihmal ya da gecikme olmadığının tespitine
bağlı olarak hizmet kusuru bulunmadığı kabul edilse bile idarenin sorumluluğu
belirlenirken başvurucuların rahatsızlıklarının mahiyetinin de gözetilmesi
gerektiğini vurgulamıştır. Rahatsızlıklarının mahiyeti ve çevresel koşullarla
olan bağlantısı gözetildiğinde başvurucuların askerî öğrenciliğe elverişsiz hâle
gelmelerine bir süre için tabi oldukları askerî öğrencilik koşullarının da
etkilediğinin kabulü gerektiği, bu nedenle olayda idare hizmet kusuru içinde
bulunmasa dahi başvurucuların zararlarının kusursuz
sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanması gerektiği, açıklanan
gerekçelerle -yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu da dikkate alınarak-
başvuruculara uğramış oldukları zararlar dolayısıyla tespit edilecek bir miktar
maddi ve manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş
bildirmiştir.
15. AYİM İkinci Dairesi, ekli tablonun C sütununda gösterilen
tarihlerde oyçokluğuyla davaların reddine karar vermiştir. Karar
gerekçelerinde; başvurucuların gerekli şartları bilerek askerî öğrenci
statüsüne girdikleri, statüye giriş ve statünün devamı için gerekli şartların
bulunmaması veya bu şartların kaybedilmesi hâlinde statülerine son
verileceğinin ilgili Yönetmelik"te ve askerî öğrenciliğe kabul sırasında
noterlikçe tanzim edilen yüklenme senedinde düzenlendiği ifade edilmiştir. Lise
eğitimi olması nedeniyle başvurucuların reşit olup olmama durumlarına göre
kendilerinin ve velilerinin talebi üzerine askerî öğrencilikten istedikleri an
çıkabilecekleri vurgulanmıştır. Askerî lisede ağırlıklı yabancı dil eğitimi
verilmesi ve lise eğitimi süresince öğrencilerin tüm ihtiyaçlarının devlet
tarafından karşılanması, TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği"nde yapılan
değişikliğin başvurucuların harp okuluna girişinden önce -askerî lisedeyken-
yürürlüğe girmesi, başvurucuların rahatsızlığına ilişkin olarak değiştirilen
Yönetmelik"le farklı bir düzenleme getirilmemesi ve başvurucuların lise
mezuniyet durumuna herhangi bir değişiklik ve engel teşkil etmemesi, bu süreçte
başvurucuların üniversite sınavına girmesinin engellendiğine ilişkin iddianın
somut dayanağının bulunmaması dikkate alındığında idarenin kusurlu ve kusursuz
sorumluluğunu gerektirecek bir işlem ve tazmin edilmeyi gerektirecek bir zarar
bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
16. Karşıoylarda ise sağ ön kol hareket kısıtlılığı, kronik nitelik
kazanmış uyum bozukluğu gibi teşhislere ilişkin olarak ortopedik ve
psikiyatrik rahatsızlıklara yönelik hükümlerde TSK Sağlık Yeteneği
Yönetmeliği"nde değişiklik yapılmadığı belirtilerek tıbbi bilirkişi incelemesi
yaptırılıp başvurucuların rahatsızlıklarının askerî öğrenciliğe kabul
muayeneleri sırasında mevcut olup olmadığı, bu rahatsızlığın o tarihte tespit
edilip edilemeyeceği, bu konuda idarenin bir kusuru bulunup bulunmadığının
tespitinden sonra hasıl olacak duruma göre karar verilmesi gerektiği ifade
edilmiştir. Mitral kapak yetmezliği
teşhislerine ilişkin olarak da AYİM önüne gelen benzer davalarda görüşüne
başvurulan Gazi Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalında görevli öğretim
üyelerince hazırlanan bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerden
başvurucuların rahatsızlığının öğrenciliğe kabul esnasında yapılacak bir tetkik
(ekokardiyografi) ile ortaya çıkartılabileceğinin anlaşıldığı, bu hususun
idarenin mevcut savunma ve ek savunmalarında da belirtildiği vurgulanmıştır.
Askerî öğrencilerin eğitim esnasında ağır spor faaliyetlerine tabi tutulduğu,
başvurucuların bu spor faaliyetleri sonucu yaşamının dahi tehlikeye
girebileceği dikkate alındığında idarenin öğrenciliğe kabul esnasında gerekli
tetkikleri yapmamış olmasının bir hizmet kusuruna vücut verdiği belirtilmiştir.
Anılan durum sonucu başvurucuların ilişiklerinin kesildikten sonra üniversite
sınavlarına girememiş olmaları nedeniyle bir yıl emsallerine göre hayata geç
atılmalarından kaynaklanan kayıpları olduğu, belirtilen sürede asgari ücretli
olarak çalışacakları kabul edilerek uğradıkları maddi ve manevi zararın hizmet
kusuru ilkesi gereğince idarenin karşılaması gerektiği değerlendirilmiştir.
17. Başvurucuların karar düzeltme istemi ekli tablonun E
sütununda gösterilen tarihlerde AYİM İkinci Dairesince reddedilmiştir.
18. Başvurucular, ekli tablonun F sütununda gösterilen
tarihlerde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
19. Başvurucuların bir kısmı bireysel başvuruda bulunduktan
sonra Anayasa Mahkemesine verdikleri dilekçelerinde Fetullahçı
Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının askerî
okullardaki öğrencilerden kendilerine yakın olmayanları kasıtlı olarak okuldan
atmaya çalıştıklarını, kendilerinin de bu sebeple okuldan atıldıklarını
belirtmişlerdir. Ayrıca başvuruya konu kararda imzası bulunan beş üyeden dördü
hakkında FETÖ/PDY örgütü ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle soruşturma
açıldığını, üç üyenin adli kontrolle serbest bırakılırken bir üyenin tutuklandığını,
kararın oyçokluğu ile verildiği dikkate alındığında başvuru konusu kararın
adilliği hususunun şaibeli hâle geldiğini ve karara anılan yapılanmanın
gölgesinin düştüğünü ileri sürmüşlerdir.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği"nin 25. maddesinin ilgili
kısımları şöyledir:
" Askeri öğrenci adaylarının sağlık
kurulu muayeneleri Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı,
Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığının belirleyeceği tam
teşekküllü Askeri Hastanelerde yapılır.
Türk Silahlı Kuvvetleri Askeri Okullarına
alınacak öğrenci adayları tam sağlam olmalı ve diskromatopsi
bulunmamalıdır, öğrenci adaylarında ayrıca aşağıdaki niteliklerin bulunması gereklidir.
(...)
Aşağıda yazılı laboratuvar muayeneleri her
askeri öğrenci adayına kesinlikle yapılır.
1) Mikrofilm, direki
üriner sistem grafisi,
2) Serolojik sitiliz
testleri.
3) Kan sayımı ve sedimantasyon,
4) Tam idrar muayenesi,
5) Lüzum görülen diğer laboratuvar
muayeneleri."
21. Aynı Yönetmelik"in 26. maddesi şöyledir:
"Askeri öğrencilerin okul yönergelerine
göre belirli zamanlarda okul tabibi tarafından gereken muayeneleri yapılır.
Boyları ölçülür, kiloları tartılır ve sağlık fişlerine işlenir. Gerekli
görülenler sağlık kurullarına gönderilirler. Bu işlemlerin yapılması okul
komutanı ile okul tabibinin başlıca görevlerindendir."
22. Yönetmelik"in 25. maddesinin 5/2/2013 tarihli ve 28550
sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan TSK Sağlık Yeteneği
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişen son hâlinin
ilgili kısımları şöyledir:
"(...)Her askerî öğrenci ve uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve er
adayına, aşağıdaki laboratuvar muayeneleri yapılır.
1) Postero anterior akciğer grafisi, direkt üriner sistem grafisi,
2) HBsAg, Anti-HCV,
3) Kan sayımı ve sedimantasyon,
4) Tam idrar muayenesi,
5) Kanda üre ve kreatinin,
SGOT ve SGPT, bilirubinler,
6) Açlık kan şekeri,
7) Ultrasonografi,
8) Ekokardiografi,
9) Lüzum görülen diğer laboratuvar muayeneleri
ve tetkikleri.(...)"
23. Yönetmelik"in 27. maddesinin 5/2/2013 tarihli Yönetmelik"le
değişen son hâlinin ilgili kısımları şöyledir:
"(...)Tedavisi mümkün olmayan hastalık veya bedeni arızaları nedeni ile
beden eğitimi ile askeri eğitim derslerine devamlı şekilde katılamayacakları
onaylı sağlık kurulu raporu ile saptanan öğrenciler, sağlık izin süresinin
doldurulması beklenilmeksizin haklarında "Askeri Öğrenciliğe Devam Edemez"
kararı verilir.(...) "
V. İNCELEME VE GEREKÇE
24. Mahkemenin 3/4/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru tarihlerine ve başvuru numaralarına ekli tabloda yer verilen bireysel
başvurular incelenip gereği düşünüldü:
A. Bağımsız ve Tarafsız
Mahkemede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları ve Bakanlık Görüşü
25. Başvurucular, AYİM"de görev alan
üyelerin statüsü ve kurmay subay üyelerin heyete katılımı gözönüne
alındığında adalete güven duygusunu zedeleyen bir yapı ile yargılama
yapıldığını belirterek bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
26. Bakanlık görüşünde; AYİM"in
yapısal sorunlarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Tanışma/Türkiye (B. No: 32219/05,
17/11/2015) kararına atıf yapılarak AHİM"in bu
kararda verdiği ihlal kararı da dikkate alınıp üyelerin bağımsız ve
tarafsızlığı yönünden adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirme
yapılabileceği ifade edilmiştir.
2. Değerlendirme
27. Anayasa"nın 36. maddesinde mahkemelerin tarafsızlığından
açıkça bahsedilmemekle birlikte Anayasa Mahkemesi içtihadı uyarınca davanın
tarafsız bir mahkemede görülmesini isteme hakkı, adil yargılanma hakkının zımni
bir unsurudur. Nitekim 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun"un 1. maddesiyle
Anayasa"nın 9. maddesine "bağımsız"
ibaresinden sonra gelmek üzere "ve
tarafsız" ibaresi eklenmiş, böylelikle madde metni "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve
tarafsız mahkemelerce kullanılır." hâlini almıştır. Ayrıca
mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığının birbirini tamamlayan iki unsur
olduğu dikkate alındığında -Anayasa"nın bütünlüğü ilkesi gereği- Anayasa"nın
138., 139. ve 140. maddelerinin de tarafsız bir mahkemede yargılanma hakkının
değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulması
gerektiği açıktır (Tahir Gökatalay,
B. No: 2013/1780, 20/3/2014, § 60).
28. AYİM’e atanan askerî hâkimlerin
bağımsızlığının Anayasa ve ilgili kanun hükümleri ile garanti altına alındığı,
atanma ve çalışma usulleri yönünden askerî hâkimlerin bağımsızlıklarını
zedeleyecek bir hususun olmadığı ve kararlarından dolayı idareye hesap verme
gerekliliğinin bulunmadığı, disipline ilişkin konuların AYİM Yüksek Disiplin
Kurulunca incelenip karara bağlandığı görülmektedir. Diğer yandan sınıf subayı
üyelerinin en fazla dört yıl görev yapmaları, disiplin konularında yukarıda
bahsedilen Disiplin Kuruluna tabi kılınmaları, görevleri süresince idari veya
askerî yetkililerce herhangi bir değerlendirmeye tabi tutulmamaları bu
subayların idareye karşı bağımsızlıklarını güçlendirmiştir (Yaşasın Aslan, B. No: 2013/1134,
16/5/2013, §§ 29, 30).
29. Anayasa’nın 157. maddesinde AYİM’in
-askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile- asker kişileri ilgilendiren
ve askerî hizmete ilişkin idari işlem ile eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk
ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini yapacağı belirtilmiştir.
4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı mülga Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun
20. maddesinde ise asker kişinin TSK"de görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış
olan subay, askerî memur, astsubay, askerî öğrenci, uzman jandarma, uzman
erbaş, sözleşmeli erbaş, er, erbaş ve erler ile sivil memurlar olduğu kural
altına alınmıştır.
30. 1602 sayılı mülga Kanun’un 21. maddesi uyarınca AYİM, söz
konusu kişileri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idari işlem ve
eylemlerden dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal ve tam
yargı davalarını çözmek ve karara bağlamakla görevlendirilmiştir.
31. Başvurucular AYİM"deki askerî
hâkim olmayan üyelerin kararda belirleyici olduğunu ileri sürmekte ise de AYİM’in bağımsız ve tarafsız bir mahkeme niteliğinde
olduğu, Anayasa’da yüksek mahkemeler arasında sayıldığı, yasa ile kurulduğu,
yargılamaya ilişkin usul kurallarının açık ve öngörülebilir nitelikte olduğu,
bu kuralların 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nda
yer alan düzenlemeler ile benzerlik taşıdığı, 2577 sayılı Kanun’a göre dava
açanlara kıyasla 1602 sayılı mülga Kanun"a göre dava açanlara farklı ve
belirgin bir yük getirilmediği, 1602 sayılı mülga Kanun’da yer alan kuralların
demokratik bir toplumda olması gereken güven duygusuna zarar vermediği sonucuna
varılmıştır (Ahmet Seheryıldızı,
B. No: 2013/2320, 3/2/2016, § 37).
32. Son olarak başvurucular Mahkeme üyelerinin bir kısmının
FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında açığa alındığını ileri sürmüş ise de bu
durumun kendi davalarına nasıl etki ettiği hususunda yeterli açıklamada
bulunmamıştır.
33. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Hakkaniyete Uygun Yargılanma
Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları ve Bakanlık Görüşü
34. Başvurucular, askerî öğrenciliğe engel teşkil edecek bir
rahatsızlıklarının olup olmadığını tespit etmenin idarenin sorumluluğunda
olduğunu, idarenin askerî liseye başlamadan önce ve dört yıllık askerî
öğrencilik sürecince yaptığı sağlık kontrollerinde herhangi bir rahatsızlık
tespit edemediğini ancak askerî liseyi bitirdiklerinde böyle bir tespitin
yapılabildiğini, bu durumun da idarenin hizmet kusurunu ortaya çıkardığını
ifade etmişlerdir. Askerî lise son sınıf ikinci döneminde ve harp okuluna girişten
önce yapılan 5/2/2013 tarihli Yönetmelik"teki değişikliklerin o tarihte askerî
öğrenci statüsünde olanlara uygulanmasının hukuk devleti ve hukuki güvenlik
ilkesi ile bağdaşmadığını belirtmişlerdir.
35. AYİM kararında üniversite sınavına girmelerinin engellendiğine
ilişkin iddiaların somut dayanağının bulunmadığı belirtilmiş ise de 2005
yılından önce askerî liseleri bitiren öğrencilere üniversite sınavlarına girme
hakkı verilirken 2005 ve sonraki yıllarda -2013 yılı da dâhil olmak üzere-
askerî liseyi bitiren hiçbir öğrenciye üniversite sınavlarına giriş hakkının
ilgili komutanlıkları tarafından verilmediğini, sadece okulda %10 başarı
sıralamasına girenlere böyle bir hak tanındığını başvurucular ileri
sürmüşlerdir. Ayrıca sağlık muayeneleri neticesinde askerî okulla ilişiklerinin
kesildiği dönemde üniversite sınavı başvurularının süresinin geçmiş olduğunu da
vurgulamışlardır.
36. Davaya ve karar düzeltme istemine karar veren AYİM İkinci
Dairesinde beş hâkim subay ve iki kurmay subay bulunduğunu, daire başkanı
dışındaki dört hâkim subayın davanın kabulü yönünde oy kullandığını, biri
başkan iki kurmay subayın da davaları reddettiğini, bu durumun daha önce
verilen kararlarla sabit olduğunu, belirtilen üyelerin heyette toplanma şekline
göre kararlar çıktığını, bu hususun da adalete olan güveni zedelediğini iddia
etmişlerdir. AYİM"in benzer birçok davada tazminat
verdiğini ancak üye toplanış şekline göre açtıkları davalarda tazminata
hükmedilmediğini ileri sürerek adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia
etmişlerdir.
37. Bakanlık görüşünde; askerî öğrencilik ile ilişik kesilmesine
ilişkin işlem nedeniyle oluşan zararlar yönünden Anayasa Mahkemesinin Çağatay Postacı (B. No: 2015/1864,
22/3/2018) kararına atıfla kabul edilemezlik kararı verilebileceği ifade
edilmiştir.
38. Başvurucular, Bakanlığın tazminat taleplerine yönelik
görüşüne katılmadıklarını bildirmişlerdir.
2. Değerlendirme
39. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda
gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu
olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil
eden bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
40. Adil yargılanma hakkı bireylere dava sonucunda verilen
kararın değil yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme
imkânı verir. Bu nedenle bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin
şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına
saygı gösterilmediğine; bu çerçevede yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu
deliller ve görüşler hakkında bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir
şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını
sunamadığı ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının
derece mahkemesi tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi
mahkeme kararının oluşumuna sebep olan unsurlardan değerlendirmeye alınmamış
eksiklik, ihmal ya da açık keyfîliğe ilişkin bir
bilgi ya da belge sunmuş olması gerekir (Naci
Karakoç, B. No: 2013/2767, 2/10/2013, § 22).
41. Somut olaylara ilişkin başvurucuların iddiaları
değerlendirilerek derece mahkemesince karar verilmiştir. Karar gerekçesinde
(bkz. § 15) AYİM, ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirme yaparak askerî
öğrenci statüsüne giriş ve statünün devamı için gerekli şartların bulunmaması
veya bu şartların kaybedilmesi hâlinde statüye son verileceğinin ilgili
Yönetmelik ve askerî öğrenciliğe giriş yüklenme senedinde belirtildiğini ifade
ederek tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir. Anılan kararlar, karar
düzeltme aşamasından da geçerek kesinleşmiştir.
42. Başvurucular tarafından ileri sürülen iddialar, derece
mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına
ilişkin olup mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında
ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
43. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal
edildiğine ilişkin iddianın açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
3/4/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
A |
B |
C |
D |
E |
F |
|
Sıra |
Başvuru Numarası |
Başvurucu ve T.C. Kimlik No |
AYİM Karar Tarihi |
AYİM Esas ve Karar Sayıları |
Karar Düzeltme Yolu Karar Tarihi |
Bireysel Başvuru Tarihi |
1 |
2014/12203
|
Fatih
YILMAZ |
12/2/2014
|
E.
2013/1375 K.
2014/173 |
11/6/2014
|
24/7/2014 |
2 |
2014/12204
|
Yusuf
Attila YİĞİT |
29/1/2014 |
E.
2014/60 K.
2014/148 |
11/6/2014
|
24/7/2014 |
3 |
2014/12205
|
Ahmet GÖL |
12/2/2014 |
E.
2013/1244 K.
2014/175 |
11/6/2014 |
24/7/2014 |
4 |
2014/13413
|
Mehmet
DURUR |
29/1/2014 |
E.
2014/36 K.
2014/149 |
25/6/2014 |
18/8/2014 |
5 |
2014/13416 |
Ali
MENTEŞ |
5/3/2014 |
E.
2013/1249 K.
2014/300 |
9/7/2014 |
18/8/2014 |
6 |
2014/13702
|
Aziz
KOCAVELİ |
19/2/2014 |
E.
2014/306 K.
2014/208 |
9/7/2014 |
22/8/2014 |
7 |
2014/16353
|
Emre
TÜRKASLAN |
19/2/2014 |
E.
2014/305 K.
2014/210 |
16/7/2014 |
16/10/2014 |
8 |
2014/16356
|
Ramazan
YÜKSEL |
19/2/2014
|
E.
2013/1916 K.
2014/207 |
16/7/2014 |
16/10/2014
|
9 |
2014/17075 |
Ömer ORUÇ |
16/4/2014 |
E.
2013/1644 K.
2014/552 |
10/9/2014 |
30/10/2014 |
10 |
2014/17492 |
Emrecan
ODABAŞ |
5/2/2014 |
E.
2013/1334 K.
2014139 |
7/5/2014 |
7/11/2014 |
11 |
2014/17494 |
Enes
ÇAYIRPUNAR |
19/2/2014
|
E.
2013/1899 K. 2014/213
|
10/9/2014 |
7/11/2014 |
12 |
201417495 |
Mustafa
DİKER |
5/3/2014 |
E.
2013/1325 K.
2014/304 |
10/9/2014
|
7/11/2014
|
13 |
2014/17497 |
Canberk
ÇETİN |
5/3/2014 |
E.
2013/1324 K.
2014/303 |
10/9/2014 |
7/11/2014 |
14 |
2014/17498 |
Mehmet
BOZKURT |
12/3/2014 |
E.
2013/1236 K.
2014/349 |
10/9/2014 |
7/11/2014 |
15 |
2014/19957 |
Cemal
BOZKURT |
14/5/2014 |
E.
2013/1635 K.
2014/705 |
5/11/2014
|
23/12/2014 |
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.