17. Hukuk Dairesi 2014/13709 E. , 2015/6179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.04.2015 Salı günü davalı ... geldi. Davacılar ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ...’nın sürücüsü olduğu araç ile müvekkillerinin oğlu .. sürücüsü olduğu araçların karıştığı 17/06/2000 tarihli kazada destek ..ın vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 2.000,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve ayrı ayrı 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..’ten tahsilini, birleştirilen davada kazaya karışan diğer araç sürücüsü davalı ...’nin de kusurlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 2.000,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve ayrı ayrı 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..dan tahsilini talep ve dava etmiş, 10.03.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini baba .. için 31.656,51 TL’ye, davacı anne.. 38.452,67 TL’ye yükselterek, tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, kazada davacıların sürücü desteği ile diğer araç sürücüsü ...’nin kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen davada davalı ... vekili, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporlarında müvekkilinin kusursuz olduğunun belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,.. Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, tüm dosya kapsamına göre, kazada davalı sürücü Mustafa’nın 5/8 oranında, davalı sürücü..A/8 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davacı Süleyman için 31.656,51 TL maddi tazminatın 19.785,31 TL kısmının davalı ..."den, 11.871,19 TL kısmının dahili davalı ..."dan, 500,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, davacı Döndü için 38.452,67 TL maddi tazminatın 24.032,91 TL kısmının davalı Mustafa"dan, 14.419,75 TL kısmının dahili davalı ..."dan, 500,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, özellikle ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davaya konu trafik kazası 17/06/2000 tarihinde gerçekleşmiş olup, davacıların 10/03/2008 tarihli ıslah dilekçesine, davalı ...’nin süresinde verdiği dilekçeyle ıslah edilen bölüm için zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Kaza tarihi itibarıyla eylem yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince
455/1 maddesindeki suçu oluşturduğundan, ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Olay tarihinden ıslah tarihine kadar geçen zaman dilimi gözetildiğinde 5 yıllık sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu halde mahkemece, zaman aşımı def’i kabul edilerek ıslah edilen bölümün zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 28/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.