
Esas No: 2013/7838
Karar No: 2013/7838
Karar Tarihi: 6/4/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
NURULLAH ETİZ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2013/7838) |
|
Karar Tarihi: 6/4/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Erdal TERCAN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör Yrd. |
: |
Gökçe
GÜLTEKİN |
Başvurucu |
: |
Nurullah
ETİZ |
Vekili |
: |
Av. Hüseyin
ÇALİŞCİ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru "terör örgütüne yardım etme, terör örgütü
propagandası yapma" suçlarından
yürütülen soruşturma kapsamında 3/9/2006 tarihinde gözaltına alınan başvurucu
hakkında açılan kamu davasının makul sürede sonuçlandırılamaması nedeniyle adil
yargılama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 25/10/2013 tarihinde İstanbul 21. Asliye Hukuk
Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil
edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 27/2/2015 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250.
madde ile görevli) yürütülen soruşturma kapsamında 3/9/2006 tarihinde gözaltına
alınmış 5/9/2006 tarihinde tutuklanmıştır.
7. Başvurucu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK
250. madde ile görevli) 15/9/2006 tarihli iddianamesi ile "terör örgütüne
yardım etme, terör örgütü propagandası yapma" suçlarından kamu davası açılmıştır.
8. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile görevli)
14/12/2006 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.
9. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile görevli)
30/10/2008 tarihli ve E.2006/218, K.2008/234 sayılı kararı ile başvurucunun
eyleminin örgüt propagandası olduğu gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cazalandırılmasına karar vermiştir.
10. Temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 19/12/2012
tarihli ve E.2010/14041, K.2012/15347 sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi
kararı bozulmuştur.
11. Bozmaya uyularak yürütülen yargılamada Mahkemenin 27/6/2013
tarihli ve E.2013/10, K.2013/124 sayılı kararıyla başvurucu hakkında
kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmiştir. İtiraz edilmemesi üzerine karar
başvurucu yönünden kesinleşmiştir.
12. Karar, başvurucu vekiline tefhim edilmiştir.
13. Başvuru formunda ise kararının 1/10/2013 tarihinde tebliğ
edildiği/öğrenildiği belirtilmektedir.
14. Başvurucu 25/10/2013 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
15. Kararın bazı sanıklar yönünden temyizi üzerine Yargıtay 9.
Ceza Dairesinin 7/9/2015 tarihli ve E.2015/5063, K.2015/2831 sayılı ilâmıyla
hüküm onanmıştır.
B. İlgili Hukuk
16. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220.
maddesi, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"nun 7.
maddesinin (3) numaralı fıkrası.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 6/4/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu "terör örgütüne yardım etme, terör örgütü
propagandası yapma" suçlarından
yürütülen soruşturma kapsamında haklarında açılan kamu davasının makul sürede
sonuçlandırılamadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüş, tazminat talep etmiştir.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47.
maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının
tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişseihlalin
öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.."
20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün "Başvuru süresi ve mazeret"
kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının
tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten
itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."
21. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre
kuralıdır. Sürenin, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gerekir (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013,
§ 32).
22. Bireysel başvurunun süre koşuluna bağlanmasıyla
başvuruculara bireysel başvuruda bulunmak için imkân tanımanın yanında hukuki
belirlilik de sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava açma ya da kanun yollarına
başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız
kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve
mahkemeye erişim hakkına aykırı değildir (Remzi
Durmaz, B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
23. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun"un 47. maddesinin
(5) numaralı fıkrası ile İçtüzük"ün 64. maddesinin
(1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru
yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen
durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak "başvuru yollarının tüketildiği" tarihten
söz edilmekte ise de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı
dikkate alınarak bu ibarenin "nihai
kararın gerekçesinin öğrenildiği" tarih olarak anlaşılması
gerekir. Bu öğrenme somut olayın özelliklerine göre farklı şekillerde
gerçekleşebilir (A.Ç. ve diğerleri,
B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).
24. Bireysel başvuru süresi bakımından "nihai kararın gerekçesinin tebliği" öğrenme
şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu,
B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli kararın tebliği
ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de öğrenme söz konusu
olabilir ( İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§
21, 22).
25. Diğer yandan nihai kararın gerekçesi öğrenilmemiş olmakla
birlikte sonucunun öğrenildiği durumlar da söz konusu olabilir (Aydın Selçuk, B. No: 2014/3194,
20/11/2014, § 24; Özgür Çapkın,
B. No: 2014/2546, 30/12/2014, § 24; Halil
Aslan, B. No: 2014/3038, 10/12/2014, § 38).
26. Somut olayda başvurucu isnat edilen suç nedeniyle 5/9/2006
tarihinde tutuklanmıştır. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250. madde
ile görevli) 30/10/2008 tarihinde verdiği karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin
19/12/2012 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozmaya uyularak yürütülen yargılamada
Mahkemenin 27/6/2013 tarihli kararıyla, başvurucunun terör örgütüne yardım
etmek suçundan beraatine, terör örgütü propagandası
yapmak suçu hakkında ise kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmiştir. Karar başvurucuya tefhim edilmiş, itiraz veya temyiz yoluna
gidilmemiş ve karar kesinleşmiştir. Bu durumda başvurucunun, nihai kararı
27/6/2013 tarihinde öğrendiği anlaşılmıştır.
27. Bireysel başvuru ise 25/10/2013 tarihinde, yani bireysel
başvuru için öngörülen otuz günlük süreden sonra yapılmıştır.
28. Açıklanan nedenlerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
6/4/2016/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.