17. Hukuk Dairesi 2015/11 E. , 2015/6217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 19.951,00 TL. hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalıya ait binanın çatısından ve yıkılan duvarından düşen tuğla parçalarının, aracın içinde olduğu garaj çatısına düşerek çatının çökmesine ve aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik 19.951,00 TL."nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, kendisine ait binanın çatısından rüzgar nedeniyle düşen bir parçanın davacının sigortalısına ait garaj çatısının üzerine düşmesi sonucu çöken garaj çatısının altında kalan aracın hasarlandığını, garaj parçalarının da aracı hasarladığını, garajın üstünün gelişigüzel kapatıldığını, kusuru bulunmadığını, belirterek davanın reddini savunmuş, davalı vekili de olay tarihinde afet şeklinde kuvvetli rüzgar olduğunu, bu nedenle kazanın meydana geldiğini, çatıda imalat ve işçilik hatası olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK"nun 58. maddesi hükmüne göre "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." İlliyet bağı sorumluluğun temel şartıdır. İlliyet bağının olmadığı bir olayın failinin, meydana gelen zarardan sorumlu tutulması düşünülemez. İlliyet bağı; mağdurun zararının, zarar doğurucu eylemi yapan failin eyleminin sonucu olarak meydana gelmesini ifade eder. İlliyet bağını kesen eylemler, mücbir sebepler, zarar görenin ve 3. kişinin kusurudur. Çok istisnai de olsa mücbir sebep kabul edilen bir kısım olayların illiyet bağını kestiği kabul edilmektedir. Mücbir sebep, önceden öngörülemeyen, kaçınılmaz, karşı konulamayan, harici ve olağanüstü bir olaydır. Bu nedenle umulmayan haller mücbir sebep sayılmaz.
Somut olayda, davalıya ait arsada bulunan 5 katlı binanın çatı ve duvarından kopan parçalar, davacının sigortalısına ait garaj çatısına düşerek, garaj çatısının çökmesine ve garajda bulunan kasko sigortalı aracın hasarlanmasına sebebiyet vermiştir. Olay 25.03.2008 tarihinde saat 02.00 sıralarında gerçekleşmiş olup, meteoroloji cevabına göre rüzgar hızı saniyede 19.3 metredir ve fırtına olarak nitelendirilmiştir. İlgili belediyece olay tarihinde başka hasar kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir. Keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporunda davacının sigortalısına ait garajın inşaat tekniğine uygun olmadığı ancak bu durumun zararın artmasına sebebiyet vermediği, araç garajda değil sokakta da olsa davalıya ait binanın çatısından düşen parçaların aracı hasarlayacağı belirtilmiştir. Davalıya ait bina yönünden yeterli inceleme yapılmamış, bu binanın yapı ve inşaat tekniğine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, muhafazasında davalının kusurlu olup olmadığı, bakım, onarım noksanlığı olup olmadığı hususları yeterince incelenip değerlendirilmemiştir. Araç garaj içinde olduğundan, bu duruma göre, garajın inşaat tekniğine uygun olarak yapılmaması nedeniyle zararın artmasına sebebiyet verilip verilmediği de irdelenmemiştir. Somut duruma göre değerlendirme yapılmalıdır. Bilirkişi kurulu raporunda davalının sorumluluğunun BK. 58. maddesine göre tespit edilmesi gerektiği, bina maliki davalının, zarar görenin kusuru veya 3.kişinin kusuru veya mücbir sebep varsa bunları kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulabileceği ifade
edilmiş, rapor hazırlandıktan sonra meteorolojiden olay tarihi ve saatindeki rüzgar durumu sorulmuştur.
Mahkemece, meteoroloji cevabına göre hasarın doğal afet sonucu olduğu, davalının bunu engelleyecek konumu olmadığı, hasarın mücbir sebep nedeniyle meydana geldiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak dosya kapsamına göre, olay tarihinde davalıya ait taşınmazın bulunduğu belediye sınırlarında bir başka hasar kaydı olmadığı gibi, saniyedeki hızı 19.3 metre olan, fırtına olarak nitelendirilen rüzgar sebebiyle davalıya ait binanın çatısı ve balkonundan parçaların düşmesi ve davacı tarafa ait aracın hasarlanmasına yol açması mücbir sebep olarak kabul edilemez. Olsa olsa umulmayan hal olarak görülebilir. Bu halde dahi davalı kusuru oranında, davacı aracında oluşan gerçek zarardan sorumludur.
Bu durumda mahkemece, önceki raporu hazırlayan aynı bilirkişi kurulundan; davalı tarafa ait binada incelenerek, tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait binanın inşaat ve yapım tekniğine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, binanın bakım, onarımının zamanında ve gereğince yapılıp yapılmadığı, davalının binanın yapılmasında ve muhafazasında kusuru olup olmadığı ayrıca davacıya ait araç garajda olduğundan, bu durumun araçta meydana gelen zararın artmasına sebebiyet verip vermediği tarafların kusur durumunun tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı .... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.