
Esas No: 2013/20378
Karar No: 2015/6241
Karar Tarihi: 30.4.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/20378 Esas 2015/6241 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve 1,5 ay bakıma muhtaç hale geldiğini ileri sürerek ıslah ile artırılan 2.097,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkillerinin davacı ile ilgilendiklerini, taleplerin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre 2.097,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı vekili dava dilekçesi ile, tedavi giderine hükmedilmesini talep etmiş buna ilişkin olarak iyileşme sürecinde müvekkilinin bakıcıya ihtiyacı olduğunu ileri sürerek bakıcı gideri talebinde de bulunmuştur. Mahkemece yapılması gereken şey yaralanmanın niteliği gereği davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı konusunda uzman doktor bilirkişi tarafından düzenlenecek ek rapor soncuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.