
Esas No: 2015/10023
Karar No: 2015/10023
Karar Tarihi: 3/4/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
HİKMET ÜVENÇ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/10023) |
|
Karar Tarihi: 3/4/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Raportör Yrd. |
: |
Zehra GAYRETLİ |
Başvurucu |
: |
Hikmet ÜVENÇ |
Vekili |
: |
Av. Reis ÇEVİK |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne
çıkarılmaksızın yapılması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının;
yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/6/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. 1976 doğumlu olan başvurucu, bireysel başvuru konusu
olayların gerçekleştiği tarihte Van"da ikamet etmektedir.
8. Başvurucu hakkında ticari amaçla uyuşturucu madde nakli
yapacağı yönünde ihbarda bulunulması üzerine adli soruşturma başlatılmıştır.
9. Soruşturma kapsamında 20/8/2010 tarihinde gözaltına alınan
başvurucu, aynı gün tutuklanmıştır.
10. Van Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2010 tarihli
iddianamesi ile başvurucunun uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya
sağlama suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
11. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) E.2012/48 sayılı
dosyası üzerinden görülmeye başlanan yargılamanın ilk duruşması 9/4/2012
tarihinde yapılmıştır.
12. Mahkemenin 10/6/2013 tarihli kararı ile başvurucunun atılı
suçtan 5 yıl 10 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
hükmedilmiştir. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 27/3/2015 tarihli kararı ile hüküm
bozulmuştur.
13. Bozma kararına uyularak devam edilen yargılama sonunda
Mahkemenin 20/5/2015 tarihli kararı ile başvurucunun beraat etmesine
hükmedilmiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
14. Başvurucu 10/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 3/4/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Kişi Hürriyeti ve
Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
16. Başvurucu 20/8/2010 tarihinde tutuklandığını ve ilk kez
9/4/2012 tarihinde hâkim karşısına çıkarıldığını belirterek tutukluluk
süresinin makul olmadığını ileri sürmüştür.
17. Anayasa Mahkemesi 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen
nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.
Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi ancak bu tarihten
sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvurularla
sınırlıdır. Kamu düzenine ilişkin bu düzenleme karşısında anılan tarihten önce
kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının
genişletilmesi mümkün değildir (G.S., B.
No: 2012/832, 12/2/2013, § 14).
18. Tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne
çıkarılmaksızın yapıldığı şikâyeti, tutukluluğun makul süreyi aşması şikâyeti
gibi devam eden nitelikte bir müdahale değildir. Bu nitelikteki bir müdahale,
mahkeme önüne çıkarılmayla sona erer. Başvurucu 20/8/2010 tarihinde tutuklanmış
ve ilk olarak 9/4/2012 tarihinde mahkeme huzuruna çıkmıştır.
19. Bu itibarla başvurucunun mezkûr şikâyetine konu sürecin
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden
önce gerçekleştiği ve sona erdiği anlaşıldığından başvurunun bu kısmının zaman bakımından yetkisizlik sebebiyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Adil Yargılanma
Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar
1. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
20. Başvurucu, yargılamanın makul sürede tamamlanmadığını
belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının adil yargılanma
hakkının güvencelerinden makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi
gerektiği değerlendirilmiştir.
22. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018,§§
26-36) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede
sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da
hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen
bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının
getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli
giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu
yolun etkililiğini tartışmıştır.
23. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-36). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi
olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan
başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile
bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
24. Somut başvuru yönünden de söz konusu karardan ayrılmayı
gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduklarına karar verilmesi gerekir.
2. Masumiyet Karinesinin
İhlal Edildiğine İlişkin İddia
26. Başvurucu, uzun süren yargılama sonucunda beraat ettiğini
belirterek bu süreçte masumiyet karinesinin de ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3),48.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda, kamu
gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre
özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği
ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014,
§§ 19, 20).
28. Somut olayda başvurucu, ihlal iddialarını soyut ve genel
ifadelerle ileri sürmüş; ihlallere ilişkin delillerini sunma ve açıklamalarda
bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu
tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın zaman bakımından
yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
3/4/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.