17. Hukuk Dairesi 2018/4393 E. , 2020/4066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... İstanbul Ev Aletleri Tic. A.Ş. Vekili ile davalı şirket ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ile davalılardan borçlu ... Dış Tic. Ltd. Şti. arasında kurulan ticari ilişki kapsamında doğan alacağa karşılık borçlu şirket tarafından verilen senetlerin tahsili için Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2010/23674 sayılı ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü"nün 2010/23532 sayılı dosyalarıyla takip başlatıldığını, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün söz konusu dosyası ile başlatılan takipte geçici aciz belgesi düzenlendiğini, bu sırada borçlunun İstanbul ili Bakırköy ilçesinde bulunan dubleks taşınmazını mal kaçırmak amacıyla davalılardan ..."e, ..."in ise muvazaalı olarak diğer davalı ..."a 01/06/2009 tarihinde sattığını, bu taşınmazın halen borçlu şirket ve dava dışı ... Holding tarafından kullanıldığını, davalı ..."in hem borçlu şirketin hem de ... Holdingin eski ortağı olduğunu, borçlunun dava konusu tasarrufla davacının söz konusu icra dosyalarındaki alacaklarına ulaşmasını engellediğini, dolayısıyla tasarrufun alacaklıdan mal kaçırma gayesi ile yapıldığını belirterek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptaline mahal olmadan, belirtilen icra takip dosyaları kapsamında cebri satış yetkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti vekili; Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü"nün dosyasına ilişkin aciz belgesi alınmadığını, dava konusu tasarruftan önce müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu gayrimenkulü iş yerine yakın olması nedeniyle konut amaçlı aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davalılardan ... hakkında açılan ve ispatlanmayan davanın reddine, davalılardan davalı borçlu Tasfiye halinde ... Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... hakkında açılan ve ispatlanan davanın ise kabulüne, Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2010/23674 ve 6. İcra Müdürlüğünün 2010/23532 sayılı dosyalarıyla başlatılan takipler kapsamındaki asıl alacakları ile ferilerini karşılayacak şekilde taşınmazın satış bedeli ile sınırlı olmak üzere belirtilen davacı alacağının davalı ..."den tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı şirket vekili ve davalı şirket ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket ve ... vekilinin tüm, davacı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarında amaç, borçlunun haciz veya iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. İptal davaları borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler ve bunların mirasçıları aleyhine açılır. Malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise dava, kişinin elden çıkardığı mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa 3. kişinin bu değerler nispetinde, davacının alacağından fazla olmamak üzere nakden tazmine mahkum edilmesi gerekir. Bu halde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın tasarruf tarihindeki gerçek değeridir. Başka bir deyişle 3. kişi tasarrufa konu malın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminatla sorumlu tutulmalıdır.
Mahkemece bu yön gözardı edilerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 Sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Dava dilekçesinde; davacı olarak yalnızca ... İstanbul Ev Aletleri Tic.A.Ş. yer almakta iken gerekçeli karar başlığında şirket ortakları olan ... ve ...’ın da davacı olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket ve davalı ... vekilinin tüm, davacı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “...asıl alacakları ile ferilerini karşılayacak şekilde taşınmazın satış bedeli ile sınırlı olmak üzere belirtilen davacı alacağının davalı ..."den tahsiline,” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere; taşınmazın elden çıkarıldığı 01/06/2009 tarihindeki gerçek değeri olan 700.000,00 TL’nin davalı 3. kişi ...’den tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin yazılarak hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 23.534,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... Dış Tic. Ltd. Şti. ile ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... İstanbul Ev Aletleri Tic. A.Ş."ye geri verilmesine 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.