
Esas No: 2020/783
Karar No: 2021/591
Karar Tarihi: 22.02.2021
Danıştay 13. Daire 2020/783 Esas 2021/591 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/783
Karar No:2021/591
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI) … Yayıncılık ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVACI YANINDA MÜDAHİL) … Yapım ve İletişim
Hizmetleri Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında … tarihinde …'te yayınlanan "…" adlı programda 6112 sayılı Kanun'un 8/1-ğ maddesinin ihlâl edildiğinden bahisle uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı toplantıda alınan … no.lu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programda, programa telefonla katılan 15 yaşındaki bir kız çocuğunun maruz kaldığı iddia olunan bir cinsel istismar olayı ile ilgili olarak çocuğa sorular sorulduğu, bu soruların bu denli hassas bir konu için fazla yıpratıcı olduğu, çocuğun bu şekilde programda kullanılarak istismar edildiği ve bu yolla söz konusu programın değerinin artırılmasının amaçlandığı, yayıncının öncelikle çocuğun yararını gözetmesi gerektiği hâlde buna aykırı olarak çocuk haklarının ihlâl edildiği, bu durumda, 6112 sayılı Kanun'un 8/1-ğ maddesine aykırı yayın nedeniyle Kanun'un 32/2. maddesi uyarınca davacı şirketin uyarılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı ile davacı yanında müdahil tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yayına ilişkin tüm hukukî sorumluluğun yapımcı şirkete ait olduğu, kendisinin dava konusu idari işlemin muhatabı olarak kabul edilemeyeceği, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği, uyuşmazlık konusu programda ihlâl bulunmadığı, toplumsal olaylar yönünden bir farkındalık oluşturulmaya çalışıldığı, dava konusu programın canlı yayınlandığı ve yayına müdahale imkânının bulunmadığı; Davacı yanında müdahil tarafından, aynı yayın sebebiyle iki farklı ceza verilemeyeceği, davanın program sunucusuna ihbar edilmesi gerektiği, sunucunun kullandığı ifadelerin ihlâl oluşturmadığı, programın kamu yararı adına içerik ürettiği, aynı yayın kuşağında benzer pek çok program bulunduğu, programda küçüğün istismarının söz konusu olmadığı, olayın gerçekleşme biçimi göz önüne alındığında insan onuru ve özel hayatın gizliliğinin yapımcı tarafından ihlâl edilmesinin mümkün olmadığı, programın bir bütün olarak değerlendirilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, televizyon kanalının sorumluluklarını göz ardı ettiği, programda 15 yaşındaki bir çocuğun cinsel istismara uğradığı konusu işlenirken programa telefon bağlantısıyla katıldığı, sunucu tarafından olayla ilgili sorular sorulduğu ve yaşadıklarının anlatıldığı, çocuğun adının yayında geçtiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davacı yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya ve davacı yanında müdahile iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.