Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6761
Karar No: 2015/6539

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6761 Esas 2015/6539 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/6761 E.  ,  2015/6539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yetkisizlik nedeniyle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkilinin işleteni olduğu, sürücülüğünü dava dışı ..."nün yaptığı araca ana yolda seyir halinde iken park halinde bulunan davalı ..."un kullandığı, diğer davalıların işleteni ve sigortacısı oldukları aracın aniden harekete geçip ana yola çıkmak istediği sırada çarptığını, müvekkiline ait aracın hasara uğradığını, araçta meydana gelen değer ve kazanç kayıp bedelleri 3.060,08 TL"nin tahsili amacıyla .. İcra Dairesinin 2014/365 Esas sayılı icra dosyasında yürütülen takibe davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili; borçlu gösterilen müvekkillerinin tebligat ve MERNİS adreslerinin İzmir"de bulunduğu üzere yetkili icra dairelerinin aynı yer icra daireleri olduğunu öne sürerek, yetki yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davada haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yerin tüm taraflar açısından ortak yetkili mahkeme olduğu, keza davacının da (haksız fiil açısından 16. maddeye nazaran) ikametgahının mahkemenin yargı çevresi

    içerisinde bulunmadığı, bu sebeplerle tüm davalılar açısından ortak yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazasından kaynaklanan zararın tahsili istemi ile davalı-borçlular aleyhinde yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK 7 maddesinde "davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse davaya o yer mahkemesinde bakılır.
    Birden fazla davalının bulunduğu hallerde davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa mahkeme ilgili davalının itirazı üzerine onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." hükmü düzenlenmiştir.
    Mahkemece uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, haksız fiilin..."de vuku bulduğu, HMK 7/1 maddesinde düzenlenen kesin yetki kuralı gereğince... mahkemelerinin uyuşmazlıkta kesin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kesin yetki halleri 6100 sayılı HMK"da 11, 12/1, 15/2 maddelerinde tadat edilmiş olup bir mahkemenin yetkisinin kesin olduğunun kabul edilebilmesi için madde metninde açıkça yetkinin kesin olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlıkta uygulanan HMK 7/1 maddesinde açıkça kesin yetkiden söz edilmediği için bu maddede düzenlenen yetki kuralının kesin yetki olduğunun kabulü mümkün değildir.
    Davanın açıldığı. Asliye Ticaret Mahkemesi HMK 16 maddesinde sayılan yer mahkemelerinden bulunmamaktadır.
    Bu durumda davanın açıldığı mahkemenin genel yetki kuralını taşıyan HMK 6, 7 maddesine göre yetkili olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
    Davalılardan ... ve ..."un yerleşim yerleri İzmir"de bulunmakla birlikte diğer davalılar..."nin yerleşim yerleri İstanbul"da davanın açıldığı mahkemenin yargı sınırları içindedir.

    Davalılar ... ve ... yönünden mahkeme yetkisiz olmakla birlikte diğer davalı ... şirketleri yönünden yetkilidir.
    HMK 7/2 maddesinde öngörüldüğü gibi, davanın davalılar ... ve ..."u sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden (İzmir) başka bir mahkemeye (İstanbul) getirmek amacıyla açıldığı iddia ve ispat edilmediğinden uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünde. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir.
    Mahkemece davalılar ... ve ..."un yetki itirazlarının reddi ile davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.5.2015 gününde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK 7/1 maddesinin 2.cümlesinde ifade edilen “Ancak, dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmiş ise davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmünün kesin yetkiyi içerip içermediğine ilişkindir.
    Yerel mahkemece "haksız fiilin İzmir"de vuku bulduğu, HMK 7/1 maddesi gereğince İzmir Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu" gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş,
    Sayın çoğunluğun "HMK 7/1 maddesinde düzenlenen yetki kuralının kesin yetki olmadığı, davalı ... şirketlerinin yerleşim yerlerinin İstanbul olduğu, mahkemenin uyuşmazlıkta yetkili bulunduğu" gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

    Sayın çoğunluğun, kesin yetki kuralının kabul edilmesi için madde metninde “kesin yetki” ibaresinin bulunması gerektiği, tek kriterin madde metnindeki bu ibare olduğuna ilişkin görüşüne katılamıyorum.
    Zira, bir yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin yetki olup olmadığı, onunla ilgili kanun hükmündeki ifadenin mutlak olup olmamasına ve o yetki kuralının konuluş amacına göre belirlenmelidir. (Bknz. Baki Kuru-HUMK 6.baskı 1.cilt sh. 548, Pekcanıtez- Atalay-Özekez HMK"ya göre Medeni Usul Hukuku sh. 125, 127, Mustafa Kılıçoğlu 6100 sayılı HMK sh.120 vd.)
    Madde metninde geçen “Ancak” kelimesi “Yalnızca” anlamında sınırlama anlatan bir sözcüktür. (Türk Dil Kurumu Sözlüğü Ankara 2005 baskı sh.97)
    Metindeki “Ancak” kelimesi ile yetkili mahkeme sınırlandırılmış, davanın yalnızca bu mahkemede açılacağı düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan yine madde metninde geçen “bakılır” sözcüğü ile de kesinlik-mutlakiyet ifade edilmiştir.
    Madde metni lafzı itibariyle kesin yetkiye ilişkindir.
    Keza, madde gerekçesinde de, HMK 7/1 maddesinin ikinci cümlesindeki yetki kuralının kesin yetki olduğu açıkça kabul edilmiştir.
    Gerekçe, yorum çeşitlerinden yasama yorumu olup madde metni ile çelişmediği sürece itibar edilmesi gereken bir yorum türüdür.
    Madde hükmü, gerekçesi itibariyle de kesin yetkiye işaret etmektedir.
    6100 sayılı HMK"da “ kesin yetki” ibaresini taşıyan 11, 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinin, mülga 1086 sayılı HUMK"daki karşılığı olan 11, 13, 17 ve 19 maddelerinde kesin yetkiden hiçbir şekilde söz edilmemesine rağmen bu maddeler konuluş amacı ve ifadenin mutlak olması nedeniyle gerek doktrinde ve gerekse tüm yargısal kararlarda hep kesin yetki olarak kabul edilmiştir.
    HMK 7/1 maddesinin karşılığı mülga 1086 sayılı HUMK 9/2 maddesi olup bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkan çelişkiler, karışıklıklar nedeniyle kanun koyucu 6100 sayılı yasa düzenlemesi sırasında bu hükmü kesin yetki olarak düzenlemiştir.

    Nitekim HGK"nun 24.02.1984 gün 1981/11-772 esas 1984/153 karar sayı, 4.HD. 23.09.2003 gün 2003/8610-10502 sayı ve aynı Daire"nin 15.07.2004 gün 2004/8738-9550 sayılı kararlarında da kesin yetki olmamasına rağmen HUMK 9/2 maddesine istinaden açılan davaların, ortak yetkili mahkeme olan haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğine işaret edilerek HUMK 9/2 maddesinin uygulanmasında yaşanan tereddüt ve çelişkiler ortaya konulmuştur.
    Ortak yetkili mahkeme bulunması halinde davanın bu mahkemede açılması gerektiği doktrinde de benimsenmiştir. (Baki Kuru HUMK 6.baskı 1.cilt 420-427 sh.)
    Mülga 1086 sayılı HUMK 9/2 maddesinin uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar ve doktrindeki görüşler, 6100 sayılı HMK düzenlemesi sırasında bu maddenin karşılığı olan 7/1 maddesinin ikinci cümlesinin kesin yetki olarak düzenlenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmış, yasa koyucu maddeyi ifade biçimi ve gerekçe olarak kesin yetki şeklinde düzenlemiştir.
    6100 sayılı HMK 7/1 maddesinin ikinci cümlesindeki yetki kuralının kesin yetki olduğu hususu doktrinde de kabul edilmektedir. (Ejder Yılmaz HMK şerhi sh 112-113, Timuçin Muşul Medeni Usul Hukuku sh.90, Pekcan Ötez-Atalay-Özekez Medeni Usul Hukuk sh 120, Mustafa Kılıçoğlu HMK şerhi sh. 120, Halil Kılıç 6100 sayılı HMK sh. 616 vd.)
    Sonuç olarak HMK 7/1 maddesinin ikinci cümlesindeki yetki kuralı, maddenin ifade biçiminden, gerekçesinden ve konuluş amacından kesin yetki kuralı niteliğindedir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının yerleşim yeri ...l"dur.
    Adı geçen davalılardan ... ve ..."un yerleşim yeri İzmir, diğer davalı ... şirketlerinin yerleşim yeri ise İstanbul"dur.
    Davanın açıldığı ... Asliye Ticaret Mahkemesi davacı yönünden HMK 16 maddesinde tadat edilen yer mahkemelerinden değildir.

    Davacı, davalıların yerleşim yerlerini esas almak suretiyle HMK 7/1 maddesi gereğince davalı ... şirketinin bulunduğu ..."da dava açmakla birlikte HMK 7/1 maddesinin ikinci cümlesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu .... mahkemeleri ortak ve kesin yetkili mahkemedir.
    Açıklanan nedenlerle HMK 7/1 maddesinin ikinci cümlesinde ifade edilen yetki kuralının kesin yetki olması nedeniyle yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından kararın onanması gerekirken bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi