17. Hukuk Dairesi 2018/5887 E. , 2020/4076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ...Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’ın maliki olduğu, diğer davalı ...’ın sevk ve idaresindeki aracın 08/07/2013 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki araca çarparak hasar görmesine sebebiyet verdiğini, kazada davalı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğine dair şahitlerinin bulunduğunu, müvekkilin aracının kaza sebebiyle araçta oluşan hasardan dolayı büyük bir değer kaybettiğini, kaza ile birlikte haricen sigorta eksperi makine mühendisi bilirkişiden 18/09/2013 tarihli rapor alındığını, raporda müvekkiline ait araçta 6.300,00 TL değer kaybı bedeli ve 1.200,00 TL aracı kullanamamaktan dolayı kazanç kaybı olduğunun tespit edildiğini, trafik sigortacısının karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına aldığını ve araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunduğunu, bu sebeple davalı ... şirketinin sadece 6.300,00 TL değer kaybı bedelinden, diğer davalıların ise değer kaybı ve kazanç kaybının tamamından sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL tazminatın(sigorta şirketi sadece değer kaybından poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 3.990,00 TL değer kaybından davalının kusur oranına tekabül eden 2.793,00 TL"nin davalılardan, 1.200,00 TL kazanç kaybından davalının kusur oranına tekabül eden 840,00 TL"nin davalılar ... ve ..."dan olay tarihinden itibaren (davalı ... yönünden faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi ve poliçedeki yazılı limit ile sorumlu olması kaydıyla) işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, kırmızı ışıkta kavşağa ilk giren aracın davacı aracı mı, yoksa davalı tarafa ait araç mı olduğu, dolayısıyla kusurun hangi tarafta bulunduğu noktasında toplanmaktadır.
Doktrinde genel kabul gören görüşe ve Dairemiz uygulamasına göre, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır.
Somut olayda, trafik kazası tespit tutanağında, her iki sürücü de kavşağa yeşil ışıkta giriş yaptığını beyan ettiğinden, hangi sürücünün kırmızı ışıkta giriş yaptığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Mahkemece bozma kararımız öncesi alınan 21.03.2016 tarihli tek kişilik bilirkişi raporunda ve bozma ilamımız sonrası Karayolları Fen Heyeti’nden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 04.05.2018 tarihli raporda, kırmızı Kaza Tespit Tutanağında kimin kırmızı ışıkta geçtiği belirlenemediğinden kusur belirlemesi yapılamadığı ve tanık beyanlarından da kimin kırmızı ışıkta geçtiğine dair görgüye dayalı aydınlatıcı bir bilgi alınamadığından, kaza mahallinin durumuna göre trafik ışıkları yok sayılarak kusur durumu değerlendirmesi yapıldığı belirtilerek kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ...’ın asli ve %70 oranında, davacı ...’un tali ve %30 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların kusur oranlarına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, sürücülerden hangisinin kusurlu olduğunun toplanan tüm delillere rağmen kesin olarak tespit edilemediği durumlarda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından, zararın yarı yarıya paylaştırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle tehlikeler eşit kabul edilerek her iki araç sürücüsünün de %50"şer oranda kusurlu olduğunun kabulü ile usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle, hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.