
Esas No: 2014/16199
Karar No: 2015/9634
Karar Tarihi: 14.05.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/16199 Esas 2015/9634 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, aksi Kurum işleminin iptalini, yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçen süreleri borçlanabileceğini ve şartları bulunması halinde başvuruyu takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şeklide davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
11.09.2000 tarihi itibarıyla izinle çıkarak Türk Vatandaşlığını kaybeden ve Türkiye’de 01.01.1982-14.08.1991 tarihleri arasında 9 yıl 7 ay 14 gün Emekli Sandığı kapsamında çalışması bulunan davacının, 13.03.2012 günlü borçlanma başvurusunun talep tarihinde Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, borçlanma başvurusunun reddine ilişkin kurum işleminin iptalini,yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen süreleri 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğini ve şartları bulunması halinde başvuruyu takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, kurum işleminin iptaline, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen süreleri borçlanabileceğine, 20 tam yıla veya 15 tam yıla tamamlayıcı borçlanma yapması, 60 yaşını doldurması ve kesin dönüş yapması halinde emekli olabileceğinin tespitine karar verilmiştir.
Mahkemenin şarta bağlı olarak karar vermesi hatalı olduğu gibi, bağlanacak aylığın hangi sigortalılık niteliğinde olduğunun gösterilmemesi de yerinde değildir.
5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08/06/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08/02/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1"nci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32"nci, 34"ncü ve 37"nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir…
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır…” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, 1982-1991 tarihleri arası Emekli Sandığı iştirakçisi olan davacının 13.03.2012 günlü borçlanma başvurusu uyarınca borçlanmayı yapacak olan ve tahsis şartlarını değerlendirecek olan Kurum"un Emekli Sandığı olması halinde, dava konusu uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekecektir.
Şu yapılması gereken iş; davacının usulünce isticvabı sağlanıp istemi açıklattırılarak, 5510 sayılı Yasanın 4/1-c madde kapsamında öngörülen sigortalılık niteliğinde bir aylık bağlanmasının istenmesi halinde, dava konusu uyuşmazlıkta idari yargı görevli olacağından görevsizlik kararı verilmeli; aynı yasanın 4/1-a madde kapsamında aylık istenmesi halinde ise, işin esasına girilerek yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şarta bağlı olmak üzere ve yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.