10. Hukuk Dairesi 2014/19862 E. , 2015/9651 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, 3201 sayılı Kanun kapsamında fazla ödenen yurtdışı hizmetlere ilişkin borçlanma tutarının geçerli kabul edilerek, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aksine Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda; davacı, 31.10.2006 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumuna müracaat ederek, 3201 sayılı Kanun kapsamında yurtdışı hizmetlerini borçlanma isteminde bulunduğu, Kurumca 01.01.1995 – 01.01.2005 tarihleri arası 3.600 gün günlüğü 3,5 Amerikan Dolarından tahakkuk ettirilen toplam 12.000 Amerikan Doları borçlanma bedelinin, davacı tarafından 02.11.2006 tarihinde Türk Lirası karşılığının tamamı ödendiği, yine davacı tarafından 21.07.2008 tarihinde 12.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirasına ilişkin ödeme yapıldığı, her iki ödemenin de Kurum hesabına alındığı, davacının 21.07.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacının ikinci ödemesi tek bir borçlanma talebi bulunması nedeniyle reddedildiği, davacının İsviçre sigorta merciince 07.09.2006 tarihinde düzenlenen hesap kaydında 1992 yılının 9. ayı ila 2005 yılının 1. ayı arasındaki çalışmalarına ilişkin bildirim olduğu, eldeki davada, davacının 21.07.2008 tarihinde ödenen 12.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirasının 3201 sayılı Kanun kapsamında yurtdışı borçlanma bedeli olarak kabul edilerek, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitini istemiş, mahkemece, davacının 28.03.2016 tarihi itibari ile 506 sayılı Kanunun geçici 81/C-bb hükmü gereğince yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine davacı tarafça 2008 yılında yapıldığı anlaşılan 12.600 USD’lik ödemeden 09.12.1992 – 01.01.1995 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borçlanmanın karşılanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hüküm kurularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre arasında yapılan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin "Bir kimse, Türk mevzuatına tabi olmadan önce İsviçre yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmuş ise, sözü edilen İsviçre sigortasına ilk defa tabi olduğu tarih, 1 inci maddenin 1 inci fıkrasının A bendinin (a) bölümünde belirtilen Türk mevzuatına ilk defa tabi olduğu tarih sayılır." şeklindeki 15/a maddesi gereğince İsviçre yaşlılık ve ölüm sigortasına giriş tarihi, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas alınabilir.
Mahkemece, ilerideki bir tarihte gerçekleşecek şartlara tabi olarak yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine yönelik hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davacının, faza ödemesine ilişkin 09.12.1992 – 01.01.1995 tarihleri arasındaki kabulü ise eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; davacının, yeni tarihli İsviçre sigorta merciince düzenlenen hizmet cetveli celbedilip, 2005/1. Ayından sonra da ikinci ödeme tarihi olan 21.07.2008 tarihine kadar sigortalılık bildirimi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacının, 12.600 Amerikan Doları karşılığı ikinci ödemesi, Kurumca, ilk ödemesi karşılığı kabul edilen 01.01.1995 – 01.01.2005 tarihleri arasındaki 3.600 günlük dönem dışlanarak, 01.09.1992 ila 21.07.2008 tarihleri arasındaki tarihler arasında borçlanılabilecek gün ve ikinci ödeme karşılığı kabul edilebilecek gün belirlenmeli, 2006/9. ...Sigorta merciince düzenlenen hesap kartında, 1992/9 aydan itibaren bildirim bulunduğu, bu bağlamda davacının İsviçre Sigorta merciince 01.09.1992 tarihinden itibaren sigortalılığı başladığı gözetilip, Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmeli ve varılacak sonuca göre, hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davacıya iadesine, 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.