
Esas No: 2013/977
Karar No: 2013/977
Karar Tarihi: 31/3/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MELEK YOLCU BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2013/977) |
|
Karar Tarihi: 31/3/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Erdal TERCAN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör |
: |
Mehmet Sadık
YAMLI |
Başvurucu |
: |
Melek YOLCU |
Vekili |
: |
Av. Resul
MARAŞLIOĞLU |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, idari para cezasına karşı açılan davanın süre aşımı
gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/1/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan
yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 2/3/2016 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 2/3/2016 tarihinde, başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve
başvuruya konu yargılama dosyasından UYAP ortamında elde edilen bilgi ve
belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucuya ait internet kafede yapılan denetimde mevzuata
aykırılık tespit edildiğinden bahisle4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis
Vazife ve Salahiyet Kanunu"nun 6. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
uyarınca başvurucu adına 3.000 TL idari para cezası uygulanmıştır.
8. Söz konusu cezai işlem 22/11/2010 tarihinde başvurucuya tebliğ
edilmiş ve tebliğ belgesinde on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz
edilebileceği belirtilmiştir.
9. Başvurucu 2/12/2010 tarihinde Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesine
itiraz etmiş,Mahkeme
11/1/2011 tarihli kararıyla idare mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle
başvuruyu görev yönünden reddetmiştir.
10. Bu kararın 19/1/2011 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine
başvurucu 1/2/2011 tarihinde Ankara 6. İdare Mahkemesinde iptal davası
açmıştır. Mahkeme 1/4/2011 tarihli ve E.2011/281, K.2011/412 sayılı kararıyla
davayı süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Mahkemenin gerekçesi şu
şekildedir:
"2559 sayılı Polis
Vazife ve Selahiyet Kanunu"nun 6.maddesinin 2.
fıkrasında, bu maddede öngörülen idarî para cezalarının, belediye sınırları
içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi
encümeni tarafından verileceği, verilen idarî para
cezalarına dair kararların ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine
göre tebliğ edileceği, bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi
gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; ... 3.000,00 TL
idari para cezası verilmesine karar verildiği, bu kararın 22.11.2010 tarihinde
davacıya tebliğ edilmesi üzerine 02.12.2010 tarihinde ... açılan davada, Ankara
4.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11.01.2011 tarih ve 2010/1469 Değişik İş sayılı
kararı ile Mahkemelerinin görevsizliğine karar verildiği, anılan kararın
26.01.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 01.02.2011 tarihinde kayda giren
dilekçe ile görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın, dava konusu 08.11.2010 tarih
ve 704 sayılı işleme karşı açılan Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nde açılan
davada, verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine otuz günlük süreiçinde 01.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmakla
birlikte, yukarıda açıklaması yer alan Kanun [6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 9. maddesi] hükmüne göregörevsiz
yargı yerine başvuru tarihi görevli idare mahkemesine başvuru tarihi olarak
kabul edileceğinden ve 22.11.2010tarihinde davacıya tebliğ edilen dava konusu
işleme karşı yedi günlük dava açma süresinin geçmesinden sonra 02.12.2010
tarihinde görevsiz yargı yerinde dava açılmış olduğundan, süresinden sonra
açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı
bulunmamaktadır."
11. İdare Mahkemesi kararında ayrıca "kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30
gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi"ne itiraz yolu açık ol[duğu]" belirtilmiştir.
12. Başvurucu, karara itiraz etmiştir. Ankara Bölge İdare
Mahkemesi 3/11/2011 tarihli ve E.2011/9803, K.2011/9263 sayılı kararıyla davaya
konu idari para cezasının 2559 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarıncaverildiği
ve buna ilişkin işleminiptali istemiyle açılan davada
İdare Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu, Kanun"da itiraz yolu öngörülmediğigerekçesiyle itirazı incelemeksizin
reddetmiştir.
13. Başvurucunun karar düzeltme talebi de Ankara Bölge İdare
Mahkemesinin 5/12/2012 tarihli ve E.2012/5167, K.2012/11008 sayılı kararıyla kararın
düzeltilmesi isteminin 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu"nun 54. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uymadığı gerekçesiyle
reddedilmiştir. Bu karar 31/12/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 30/1/2013 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
15. 2559 sayılı Kanunu’nun 6. maddesi şöyledir:
“Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden;
...
c) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit
edilen,
d) Mevzuat hükümlerine aykırı olarak
işletilen,
İş yerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar
Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir.
Bu maddede öngörülen idarî para cezaları,
belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para
cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine
göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi
gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen
cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa
sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Âmme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
...”
16. 2577 sayılı Kanun’un "Görevli
olmayan yerlere başvurma" başlıklı 9. maddesi şöyledir:
" 1. Çözümlenmesi Danıştayın,
idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı
yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu
husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde
görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi
olarak kabul edilir.
2. Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve
görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının
kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa
dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde
idari dava açılabilir.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 31/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, idare tarafından tebliğ edilen belgede on beş gün
içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği belirtildiğinden buna uygun
şekilde dava açtığını ancak Sulh Ceza Mahkemesinin davayı görev yönünden
reddetmesinin ardından İdare Mahkemesinde açtığı davanın süre aşımı gerekçesiylereddedildiğini ve bu nedenle davanın esasının
incelenmediğini, Anayasa"nın 40. maddesinin ikinci fıkrasına göre devletin,
işlemleriyle ilgili olarak ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere
başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu belirterek idarenin
yanlış yönlendirmesi sonucu davasının esasını inceletememiş olması nedeniyle
adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve ödemek zorunda
kaldığı idari para cezası ile yargılama giderlerinin kendisine ödenmesini
ayrıca 10.000TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8)
numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012
tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
20. Anılan hüküm uyarınca Anayasa Mahkemesinin yetkisinin zaman
bakımından başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup Mahkeme, ancak bu tarihten sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları
inceleyebilecektir. Anayasa Mahkemesinin yetki kapsamının anılan tarihten önce
kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde genişletilmesi mümkün
değildir (Hasan Taşlıyurt,
B. No: 2012/947, 12/2/2013, § 16).
21. Somut olayda başvurucu adına uygulanan idari para cezası
2559 sayılı Kanun"un 6. maddesi çerçevesinde uygulanmıştır. Söz konusu Kanun
hükmünde, uygulanan cezaya karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün
içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine verilen
kararın kesin olduğu açıkça hükme bağlanmıştır.
22. OlaydaAnkara 6. İdare Mahkemesi
kesin nitelikteki kararını 1/4/2011 tarihinde vermiştir. Her ne kadar İdare
Mahkemesi kararında, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Ankara Bölge
İdare Mahkemesine itiraz yolunun açık olduğu yazılmışsa da söz konusu Kanun
hükmü gereği karar kesin olup itiraz yolu öngörülmemiştir. Nitekim Ankara Bölge
İdare Mahkemesi de kesin olduğu gerekçesiyle itirazı incelemeksizin
reddetmiştir.
23. Bu durumda başvurucunun Ankara Bölge İdare Mahkemesine
itiraz etmesi ve sonrasında karar düzeltme yoluna başvurması İdare Mahkemesi
kararının 1/4/2011 tarihi itibarıyla kesinleşmesi üzerinde etkili olmadığından,
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden
önce kesinleşen karara yönelik başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları
yönünden incelenmeksizin zaman bakımından
yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir
24. Açıklanan nedenlerle başvurunun zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun zaman
bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
31/3/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.