
Esas No: 2015/5815
Karar No: 2015/5815
Karar Tarihi: 21/3/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
AYŞE KAYA BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/5815) |
|
Karar Tarihi: 21/3/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
Raportör |
: |
Heysem KOCAÇİNAR |
Başvurucu |
: |
Ayşe KAYA |
Vekili |
: |
Av. Haci Muhammed TAŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi ve alacağın bir kısmının
reddine karar verilmesinin doğru olmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/4/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucunun eşi çalıştığı maden ocağında meydana gelen iş
kazası neticesinde 27/9/2008 tarihinde vefat etmiştir. Başvurucu, kendisi adına
asaleten ve çocukları adına velayeten maddi ve manevi
tazminat talebiyle 19/2/2009 tarihinde işveren şirket aleyhine dava açmıştır.
7. Mahkemece ölümün meydana gelmesindeki kusur durumu ve bu
kusur durumu uyarınca başvurucu ve çocuklarının uğramış olduğu maddi zarar
belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Başvurucu, maddi
zarara ilişkin bilirkişi raporunun dosyaya ibrazından sonra 10/10/2011 tarihli
dilekçe ile talebini kendisi ve çocukları için toplam 79.464,43 TL olarak ıslah
etmiştir.
8. Mahkeme 30/11/2011 tarihli karar ile bilirkişi raporunda
belirtilen miktardan başvurucu ve çocuklarına Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
(SGK) tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerini mahsup ederek toplam
73.994, 08 TL maddi ve 34.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.
9. Hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 10/12/2012 tarihinde tefhim edilen kısa kararın
hükmün içermesi gereken unsurları taşımaması nedeniyle ilk derece mahkemesi
kararını bozmuştur.
10. Mahkeme bozmaya uymuş ve yapmış olduğu yargılama sonucunda
verdiği 24/5/2013 tarihli kararla önceki kararın aksine SGK tarafından bağlanan
gelirin peşin sermaye değerini düşmeden toplam 79.464,43 TL maddi tazminata ve
34.000 TL manevi tazminata karar vermiştir.
11. Bu hüküm de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi (Daire), ilk hükmün başvurucu tarafından temyiz
edilmemesi nedeniyle davalı lehine usuli müktesep hak
oluştuğu ve buna göre ilk hükümde belirtilen maddi tazminattan fazlasına karar
verilemeyeceği gerekçesiyle hükmü bozmuştur.
12. Mahkeme 21/10/2013 tarihli bozmaya direnmiş, Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu (YHGK) direnme kararını bozmuştur. Mahkeme 21/5/2014 tarihli
oturumda bir kez daha toplam 79.464,43 TL maddi tazminata karar vermişse de bu
hüküm de Daire tarafından bozulmuştur.
13. Mahkeme 19/11/2014 tarihli son kararı ile bozma ilamı
doğrultusunda 73.994,08 TL maddi ve 34.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar
vermiştir. Anılan hüküm Dairenin denetiminden geçerek 23/2/2015 tarihinde
kesinleşmiştir.
14. Nihai karar 13/3/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu
2/4/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 21/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
16. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
2. Değerlendirme
17. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018)
kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya
da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği
iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara
ilişkin olarak Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına
(Tazminat Komisyonu) başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir
olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup
bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır.
18. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli
giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu
tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı
sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel,
§§ 35, 36).
19. Mevcut başvurunun bu kısmı yönünden söz konusu karardan
ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
21. Başvurucu 30/11/2011 tarihli ilk kararın tefhimle
öğrenildiği şeklindeki kabulün doğru olmadığını ve davalı tarafın temyiz
dilekçesinin kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle katılma yoluyla temyiz
hakkını da kullanamadığından aleyhine bir usuli
müktesep haktan bahsedilemeyeceğini ileri sürmüştür.
22. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa
Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının
tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun, bireysel başvuru konusu şikâyetini
öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak
iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara
sunması ve bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni
göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek,
B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
23. Somut olayda başvurucunun bu yöndeki itirazlarını temyiz
aşamasında ileri sürmediği saptanmıştır. Bu durumda başvurucunun başvuru
yollarını usulüne uygun olarak tüketerek bireysel başvuruda bulunduğunu
söylemek mümkün değildir.
24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Adil yargılanma hakkına yönelik diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
21/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.