
Esas No: 2016/14523
Karar No: 2021/638
Karar Tarihi: 18.02.2021
Danıştay 10. Daire 2016/14523 Esas 2021/638 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14523
Karar No : 2021/638
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2016 tarih ve E:2013/1296, K:2016/2851 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırgızıstan uyruklu olup 12/08/2011 tarihinde Türk vatandaşı … isimli kişi ile evlenen davacının, bu evliliği dolayısıyla ikamet izni almak istemiyle 15/08/2011 tarihinde yapmış olduğu başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının ikametgah olarak verdiği adresin ... Apart Otel ... olduğu ve 1,5 aydır bu adreste ikamet ettiği, davacıyı sadece otel işletmecisinin tanıdığı, çevreden kimsenin tanımadığı, evliliğinin aile birliğini sağlamaya yönelik olmayıp Türkiye'de kalmak amacıyla formalite olduğu anlaşıldığından, Türkiye'de kalmak istediği süre zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemeyeceği görülen davacının ikametgah tezkeresinin reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, evlilik ilişkisinin geçersizliğine hükmedilmesinin ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarece, evliliğin muvazaalı olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak idari işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı, davacının kurmuş olduğu aile birliğinin korunmasının anayasal bir zorunluluk olup davacının evlendiği tarihten sonra Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça ve aile birlikteliği devam ettiği müddetçe ikamet tezkeresi başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, hukuk ve usule aykırı bulunan davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR_DÜZELTME TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının evliliğine ilişkin olarak yapılan tahkikat sonucunda, anılan evliliğin formalite olduğu hususunun tespit edildiği belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2016 tarih ve E:2013/1296, K:2016/2851 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının evliliğinin aile birliğini sağlamaya yönelik olmayıp Türkiye'de kalmak amacıyla formalite olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, yukarıda yer verilen kurallar incelendiğinde; Türk vatandaşı ile evli olan yabancılar hakkında, evliliklerinin muvazaalı olduğundan bahisle, ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesisi mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar yönünden bu işlemlerin tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; 2009 yılında ... isimli Türk vatandaşı ile evlenen ve bu evliliği dolayısıyla tarafına ikamet izni verilen davacının, söz konusu evliliğine ilişkin yapılan tahkikat sonucunda, evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle ikamet tezkeresi süresinin kısaltıldığı, daha sonra davacının ... isimli kişiden boşandığı, bunun ardından davacının Türk vatandaşı ... isimli kişiyle 12/08/2011 tarihinde evlendiği ve bu evliliği dolayısıyla ikamet izni başvurusunda bulunduğu, anılan başvurusu üzerine davalı idarece yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 17/10/2011 tarihli tutanakta; davacı ve Türk vatandaşı eşin beyan ettiği adresin ... Apart otelin … numaralı odası olduğu, 1,5 aydır bu adreste kaldıkları, çevreden tanınmadıkları, sadece otel sahibi ... isimli kişi tarafından tanındıkları, muhtarlık kayıtlarının bulunduğu, ancak milli güvenlik, kamu düzeni ve genel ahlak açısından davacının ülkede ikamet etmesinin sakınca doğuracağı hususlarına yer verildiği dikkate alındığında; ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı ve ikamet izni alarak Türkiye'de kalma amacıyla hareket ettiği anlaşılan davacının söz konusu evliliğine istinaden ikamet izni almak için gerekli şartları taşımadığı açık olup, davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi ve 19. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak ikamet izni başvurusunun zımnen reddi yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davanın reddi yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 18/02/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.