
Esas No: 2016/13851
Karar No: 2021/1096
Karar Tarihi: 18.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13851 Esas 2021/1096 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13851
Karar No : 2021/1096
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Yapı İnşaat Hafriyat Nakliyat ve Kuyumculuk İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2009 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2009/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri geçici vergi ve 2010/4 dönemi gelir (stopaj) vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen firmanın sahte belge düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu bulunduğundan bahisle bu firmadan alınan faturalara konu eşyaların gerçek bir alışverişe dayanmadığı ileri sürülerek cezalı tarhiyat yapılmışsa da; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda kabul edilen gelirin safiliği ilkesi karşısında davacının 2009 yılında yaptığı emtia alımlarının gerçek olup olmadığına dair bir eleştiride bulunulmadığı, sahte olduğu iddia edilen belgelerde yer alan ve davacı şirketin faaliyet konusu ile uyumlu belgelerin gerçekten kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldı ise malzeme miktarının yapılan satış rakamı ile orantılı olup olmadığı araştırılmadan yapılan cezalı tarhiyatlar ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına, düzenlenen vergi inceleme raporlarıyla 2009 yılında bir kısım alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiği somut tespitlerle ortaya konulduğundan cezalı tarhiyat yapılarak özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. “ispat” başlıklı B bendinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, 30. maddesinde öngörülen re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenen amacın, ödenmesi gereken vergilerin gerçek ve gerçeğe en yakın hali ile tespit edilmesi olduğu, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin 2009 yılına ilişkin hesaplarının kurumlar vergisi, geçici vergi ile gelir (stopaj) vergisi yönünden tetkiki neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporlarında; 2009 hesap döneminde firmanın mal/hizmet aldığı ve Gölbaşı Vergi Dairesi mükellefi … Petrol Ürünleri Nak. İnş. Mad. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleme yönünden Vergi Tekniği Raporları bulunduğu ve bu mükellef tarafından teslimi yapılmış olan ve müvekkil şirketin faaliyetiyle ilgili “hafriyat nakliyat bedeli ve iş makinesi kira bedeli” karşılığında verilen belgelerle ilgili olarak davacının kârlılık oranını sektördeki oranın çok altında beyan ettiğinin tespit edildiğinden, … Ticaret Odası verileri esas alınarak belirlenen sektörel kârlılık oranından hareketle yapılan giderlerin %80’ni maliyet, %20’si kâr olarak kabul edilerek, kurumlar vergisi yönünden 534.619,79-TL matrah farkının önerildiği, diğer dava konusu tarhiyatlar için de söz konusu sektörel kârlılık oranından hareket edilerek cezalı tarhiyatların yapıldığı görülmüştür.
… Petrol Ürünleri Nak. İnş. Mad. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenmiş olan ve Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2016/ 9043 Sayılı dosyasında bulunan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; 12/11/2008 tarihinde inşaat, hafriyat, nakliyat faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, şirketin … ile .. ortaklığında kurulduğu, 2010/11. ayına kadar işçisi olmadığı, bu tarihten sonra 2-3 işçi çalıştırdığını bildirdiği, 15/11/2008 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, faaliyete başladığı, şube ve deposunun bulunmadığının tespit edildiği, 09/10/2010 tarihine yapılan yoklamada iş yeri adresinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, başka bir adreste 24/05/2012 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinin 25 m2 olduğu ve boş olduğu şube ve deposunun bulunmadığı, demirbaş eşyasının da olmadığı, şirkete ait araç bulunmadığı, kiralanan taşıtlarla faaliyette bulunulduğunun beyan edildiği, 2 sigortalı işçi çalıştırıldığının beyan üzerine tespit edildiği, 03/07/2012 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, iş hanı yöneticisinin şirket yetkilisini tanımadığını ifade ettiğinin tespit edildiği, defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, büro adresinin sıklıkla değiştiği ve yoklamalarda kapalı olduğu şirketin borcu olduğu ancak çok az tutarda ödeme yapıltığının görüldüğü, şirket müdürü …'un ifadesinde yüksek miktarda ödenecek vergi çıkmasın diye bir kısım alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiklerini, bu belgeleri komisyon karşılığı piyasadan temin ettiklerini beyan ettiği, şirket muhasebecisi …'ın şirket ortaklarından …'ın Ankara'da, …'ın İstanbul'da komisyon karşılığı sahte fatura işi ile uğraştığını beyan ettiği, …'ın ifadesinde, şirket adına düzenlenen faturaları kendisinin teslim almadığını, fatura düzenlemediğini, şirket işleri ile ilgilenen ve faturaları düzenleyen kişinin … olduğunu, kendisini de kandırdığını beyan ettiği, şirketin kısa bir süre ortağı olan …'un alınan ifadesinde, şirkete …'un hatırı için ortak olduğunu, şirketin yüklü miktarda borcu olduğunu öğrenince ortaklıktan ayrıldığını, şirketin düzenlediği faturalar hakkında bilgisinin olmadığını beyan ettiği, şirketin kurucu ortağı olan …'in alınan ifadesinde, …'ın ricası üzerine şirkete ortak olduğunu, şirketin kuruluşundan sonra …'a vekalet verdiğini, şirket adına fatura düzenlemediğini beyan ettiği, rapor içeriğindeki bu beyanların da mükellefi şirketin sahte fatura düzenleyicisi olduklarını gösterdiği, şirketin hafriyat işi yapmak için almış olduğu belgede plakası yazılı olan araç sahiplerinden alınan ifadelerde, şirket ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını beyan ettikleri, şirketin mal ve hizmet alım bildiriminde bulunduğu mükelleflerin büyük çoğunluğu hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler olduğu, alış faturalarının neredeyse tamamının sahte olduğu, mükellefin faaliyet konusu haricinde de fatura düzenlediği, 2008/12 döneminde 192.840,00 TL, 2009/1 il 12 döneminde toplam 4.490.454,84 TL, 2010/1 ila 12 döneminde toplam 1.618.935,12 TL, 2011/1 ila 12 döneminde toplam 756.449,80 TL , 2012/1 ila 7 döneminde toplam 81.500,00 TL olmak üzere mükellefiyeti sürecince toplam 7.140.179,76 TL tutarında KDV matrahı beyan edildiği, 2008 yılında KDV dahil 230.286,21 TL alış, 227.551,20TL satış, 2009 yılında KDV hariç 4.515.708,04-TL alış, davaya konu 2010 yılında 1.194.486,61TL alış,1.624.780,99-TL satış bildirdiği, bu ticaret hacmine ulaşabileceği malı, işçisi ya da organizasyonunun bulunmadığı, kurumdan mal alan işletmelerin karşıt incelemede mükellefi ya da ortaklarını tanımadığını bildirdiği tespitlerine yer verilmiştir.
Söz konusu Vergi Tekniği Raporu ve dosyadaki bilgi belgelerden, şirketin iş yeri adreslerinde yapılan yoklamalarda herhangi bir ticari faaliyeti gerçekleştirebilecek düzeyde teknik donanıma rastlanmadığı, şirket müdürü ile şirketin muhasebe kayıtlarını tutan kişinin şirket adına bastırılan ve düzenlenen faturaların akıbeti hakkındaki ifadeleri arasında çelişki bulunduğu, şirketin hafriyat işlerini yaptığı beyan edilen araç sahiplerinin şirket ile ticari ilişkilerinin olmadığını ifade etmiş olmaları, alt mükellef şirket ortağı ve yöneticisinin yüksek tutarda vergi çıkmaması için sahte belge kullandıkları ikrarı karşısında anılan mükellefin düzenlemiş olduğu faturaların gerçek ticari muameleye dayanmayıp sahte olduklarının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlerin, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ve dosya içeriğinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının sahte fatura kullanarak maliyetlerini azaltığından yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemece yapılacak değerlendirme neticesi verilecek kararda geçici vergi aslı, gelir (stopaj) vergisi ve özel usulsüzlük cezası hakkında değerlendirme yapılacağı tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.