
Esas No: 2017/1475
Karar No: 2021/1017
Karar Tarihi: 18.02.2021
Danıştay 8. Daire 2017/1475 Esas 2021/1017 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1475
Karar No : 2021/1017
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Belediye Başkanlığı - …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Muğla İli, Marmaris İlçesi, … Mevkii, … Caddesi, … Mahallesi, No:… adresindeki tapunun … ada, … parsel numarasında kayıtlı iki katlı ev ve arsasını kiralayan …'nın eşi olan davacı tarafından; kira sözleşmesinin feshi için açmış olduğu davada davalı idarenin sulh hukuk mahkemesine yanıltıcı bilgi vermesi nedeniyle uğramış olduğu 350.000,00TL maddi zararın; davalı idarenin sulh hukuk mahkemesine yanıltıcı bilgi verdiği, kiralanan yerin sadece restaurant olduğu için mühürlendiği bildirilmesi işleminden zarara uğranıldığı ileri sürülerek yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmektedir.
İdare Mahkemesince, davacının zararının adli yargı merciinde açılan kira sözleşmesinin feshi davasında … Sulh Hukuk Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi kararı neticesinde doğduğundan, davacının davalı idarenin mahkemeye yanıltıcı bilgi verdiği gerekçesiyle … Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kira sözleşmesinin feshedilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini hakkında adli yargı yerlerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle davanın görevden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlığını taşıyan 14. maddesinin 3. fıkrasında, "(Değişik: 05/04/1990 - 3622/5) Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla incelenir." hükmü yer almıştır.
Davalı idarece savunma dilekçesinde, davaya konu taşınmazın davacının eşi tarafından kiralandığı ve davacı adına verilmiş işyeri açma ve çalışma ruhsatı veya herhangi bir izin bulunmadığı gerekçesiyle davacının işbu davayı açmada ehliyeti bulunmadığı ileri sürülmektedir. Yukarıda alıntısı yapılan İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. Maddesi uyarınca dilekçe üzerinde yapılan ilk incelemenin belirtildiği şekilde sırasıyla yapılacağı, dolayısıyla davanın idari yargının görev alanında bulunmaması sebebiyle görevden reddine dair karar verilmesi durumunda bu aşamada davacının davayı açmada ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünden bir inceleme yapılmasına olanak bulunmadığının kabülü gerekmektedir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen açıklamayla onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.