15. Ceza Dairesi 2017/17570 E. , 2017/16905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK’nın 158/1-d, 35/2, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
b-TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar vekili ve sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’nın diğer katılan ...’den aldığı borç para karşılığında 250.000 Dolar bedelli bir senet verdiği, bir süre sonra senet bedelini sanık ...’ya teslim ederek katılan ...’e gönderdiği, katılan ...’in de senedi, aynı sanık aracılığı ile katılan ... ’a gönderdiği, sanık ...’in, vade kısmı boş olan senedi katılan ... ’a teslim etmek yerine, diğer sanığa verdiği, sanıkların, senedin arkasına katılan ...’in ve hayali iki kişinin cirosunu sahte olarak atarak, senedin borçlusu görünen katılan ... ve senette alacaklı görünen, fakat sahte cirosu bulunan katılan ... aleyhine icra takibine geçtikleri, yapılan incelemede, söz konusu cironun sahte olduğu, diğer ciroların da hayali kişiler olduğunun belirlendiği, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, senette cirosu bulunan katılan ...’in imzasının sahteliği bilirkişi raporu ve İcra Hukuk Mahkemesinin dosya içeriği ile tespit edilen, yine senette isim ve ciro bulunmasına rağmen gerçek kimlik bilgilerine ulaşılamayan meçhul kişiler tarafından ciro edilen, aynı zamanda gerçek bir ticari ilişkiden kaynaklandığı ispat edilemeyen, bu nedenle sahte olduğu anlaşılan suça konu senedi, bir şekilde ele geçirip, katılan aleyhine icra takibine koymak suretiyle atılı suçları işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, eksik ceza verildiğine; sanık müdafiilerinin eksik inceleme ile karar verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve suçların sabit olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya da mevcut bilgi belgeler, sanık ve müdafilerinin soruşturma ve yargılama aşamaları ileri sürdüğü savunmalar, katılanların iddiaları ve tüm dosya kapsamı itibariyle;
Katılan ...’nın soruşturma sırasında Cumhuriyet Savcısı"na verdiği 02.07.2013 tarihli ifadesinde “senedin bedelini 2006 yılı Kasım ayı içerisinde ödedim, ...’i aradım ödeme yapacağını söyledi, buluşacaktık ancak benim yaşlı halam rahatsızlandı, kendisini Milas’tan İzmir’e götürmem gerekiyordu benim ve ...’in ortak arkadaşı olan ...’ya parayı ...’e iletmesi için verdim ...’i telefonla aradım parayı aldığını söyledi” şeklinde beyanda bulunması yine yargılama sırasında verdiği ifadesinde “2006 yılı Haziran ayında ...’den borç para aldım iki üç ay sonra parayı ödemek istedim, hatta 150.000 doları da bankadan çektiğimi hatırlıyorum, ...’e telefon ettim parayı ... ile gönderdiğini ve senedi ona vermesini söyledim, daha sonra ...’e telefon ettiğimde parayı aldığını senedi ...’e verdiğini söyledi, ... aradığımda senedi yırtıp attığını söyledi, bende üzerine düşmedim aleyhime icra takibi yapılınca senedin yırtılmadığını öğrendim” şeklinde beyanda bulunmasına rağmen, sanık ...‘in aşamalarda değişmeyen ifadelerde katılan ...’nın belirtilen iddialarını reddedip senetle ilgilisinin bulunmadığı senetide ...’e vermediğini savunması sanık ...’ın da sanık ...’in beyanlarını doğrulayarak ...’i tanımadığını suça konu senedi arkasında cirosu bulunan ... aldığını bildirmesine ve katılan beyanlarına üstünlük tanınıp, bu konudaki maddi vakanın somut delillerle açıklığa kavuşturulmadan, “şüpheden sanık yararlanır ilkesi” göz önüne alınmadan, olasılığa dayalı olarak hüküm kurulduğun ileri sürülmesi, katılanlar arasında gerçekte böyle bir telefon görüşmesinin yapılıp yapılmadığının araştırılmadığının belirtilmesi, ayrıca Ankara Ticaret Mahkemesin de görülen davada tanık olarak dinlenen katılan ... Umar’ın eşi ve baldızının çelişkili olayı izahtan uzak beyanları da bulunmalarına rağmen bu tanıkların mahkemece dinlenip çelişkilerinin giderilmediğini iddia olunması, katılan ... ’ın senet bedeli olan parayı katılan ...’e ödemek üzere bankadan çektiğini, diğer Katılan ...’e ise paranın bir kısmının bankaya yatırıldığının iddia etmesine rağmen bu husustaki taleplerini araştırılmaması, ayrıca sanık ... müdafii ile sanık ... arasında senedinin icra takibine konmasından önce ve sonrasında yaptığı telefon görüşmelerinin suç teşkil ettiği iddia olunarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunun anlaşılması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, sanık müdafiileri hakkında bahse konu olan suç duyurusuna ilişkin soruşturma akıbetinin araştırılması, evrakın getirtilerek incelenmesi ve onaylı suretinin dosyaya konulması, katılanların suça konu senet bedelinin ödenmesi ve senedin iadesine ilişkin beyanlarında geçen tarihler dikkate alınmak suretiyle aralarında yaptığı telefon görüşmelerini içerir HTS kayıtlarının istenmesi gerekli, görülmesi halinde olayın aydınlığa kavuşturulması için tarafların yeniden beyanına başvurulması, bu şekilde sanıkların ve katılanların hangi tarihten itibaren ve hangi sıklıkla irtibatlı olduklarının belirlenmesi, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesin’in 2013/271 Esas sayılı dosyası ile Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/1210 Esas 209/893 Karar sayılı dosyalarının tamamının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, Ticaret Mahkemesi dosyasında tanık olarak dinlenen katılanın baldızı ve eşinin duruşmaya çağrılarak dinlenilmesi, sanıkla katılanlar arasındaki ilişkinin ne olduğu, sanığa para teslim edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte, kim tarafından ve ne şekilde teslim edildiği hususlarında beyanlarının alınması, ayrıca 05/11/2008 öncesi ve sonrasına ilişkin katılan ve sanıkların bankadaki kayıtlarının araştırılması, yapılan ödeme ve para çekme işlemlerine ilişkin banka kayıtları ve hesap ekstrelerinin getirtilerek incelenmesi, buna göre sanık ... ile diğer sanık hakkındaki bu olaya ilişkin irtibat ile sanıklar arasında suçun işlenmesine yönelik eylem ve fikir birliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.