4. Ceza Dairesi 2010/3256 E. , 2012/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevliye hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
1- Sanık ... Kızgın hakkında kurulan hükümlere yönelik;
Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen görevliye hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Görevliye direnme suçunda, suçun birden fazla kişi tarafından ve birden fazla mağdura karşı işlenmesi nedeniyle, TCK"nın 265/3 ve 43/2 maddeleri uyarınca artırım yapılmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozmayı gerektirmediği,
Yaptırım: Eleştiri dışında cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a- Sanık hakkında sonuç cezanın, adli para cezası olarak belirlenmesi karşısında TCK.nm 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK"da cezaların toplanmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve içtimanın infaz sırasında gözetilmesi gerektiği düşünülmeden, para cezalarının toplanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... Kızgın"ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun ve sonuç olarak, para cezalarının toplanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve sanık hakkında 5237 sayılı TCY.nın 53/l-(c)
bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1- a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazına kadar uygulanması, biçiminde DÜZELTİLEREK, başkaca yönleri Yasaya uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükümlere gelince;
a- Görevliye direnme suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle hükmolunan cezanın TCY.nın 265/3.maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Sanığın birden fazla kolluk görevlisine karşı direnmesi nedeniyle 5237 sayılı TCY.nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
c- Sanık hakkında sonuç cezanın, adli para cezası olarak belirlenmesi karşısında TCK.nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
d- 5237 sayılı TCK"da cezaların toplanmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve içtimanın infaz sırasında gözetilmesi gerektiği düşünülmeden, para cezalarının toplanmasına karar verilmesi,
e- 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve TCY.nın 7/2 madde ve fıkrası uyarınca sanıklar yararına olan 5728 sayılı Yasanın 562.maddesinin 1.fıkrası ile CYY.nın 231/5 madde ve fıkrasında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırının iki yıla çıkarılması ve söz konusu 562.maddesinin 2.fıkrası ile de CYY.nın 231/14 madde ve fıkrasındaki, suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1402 sayılı CYY.nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.