8. Hukuk Dairesi 2011/565 E. , 2011/1503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Tescil ve Terkin
... ile Hazine ve Kestel Belediye Başkanlığıaralarındaki tapu iptali tescil ve terkin davasının kabulüne dair 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.03.2009 gün ve 412/462 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazın vekil edeni adına tescili için açılan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/ 553 Esas ve 767 Karar sayılı davanın kabulü ile hükmün kesinleştiğini, ancak infazı için başvurulduğunda tesciline karar verilen bir kısım taşınmaz bölümünün zeminde fiilen yol olduğunu, bir kısım taşınmaz bölümlerinin tapulu taşınmazlar dahilinde kaldığını, bir kısım zilyet olunmayan dava dışı kısımların tescil krokisi kapsamına alınmasına karşın davaya konu edildiği halde bir kısım taşınmaz bölümünün ise tescile esas kroki dahilinde gösterilmediğini; hükmün tavzihi taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine hüküm ve tescil krokisinin aynen infaz edilerek bir kısım bölümler bakımından çifte tapuya yol açacak şekilde tapu kaydı oluşturulduğunu açıklayarak, vekil edeni adına hükmen tescil edilen 2258, 2259, 2260 parsellerde kalan dava dilekçesine ekli 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2005/409 D.İş sayılı dosyaya ibraz edilen teknik bilirkişinin 14.3.2006 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen çifte tapu oluşturan ve zeminde yol olan kısımların vekil edeni adına kayıtlı tapu kayıtlarından iptali ile yola ilişkin bölümlerin terkinine, hatalı kroki nedeniyle krokide yol olarak gösterilen ve tapu kaydı kapsamı dışında bırakılan bölümlerin ve davaya konu edildiği halde tescil krokisine dahil edilmeyen K, L ve M harfiyle gösterilen bölümlerin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu parsellerin hükmen davacı adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, “...tescil krokisinin zeminde fiili zilyetlik durumuyla örtüşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 27.3.2009 tarihli rapor ve krokisinde K harfi ile gösterilen 16818,16 m2, L harfi ile belirlenen 7241,44 m2 ve M harfi ile işaretlenen 67,07 m2 taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline; 2259 parselin tapu kaydının iptali ile mükerrer tapu kaydına yol açan H1 harfiyle gösterilen 5698,61 m2 ve H3 harfi ile gösterilen 3167,06 m2 bölümlerinin terkinine, H2 harfli 3416,86 m2 ve H4 harfli 7744,57 m2 bölümlerinin yine davacı adına tesciline; 2260 parselin tapu kaydının iptali ile I4 harfiyle gösterilen 1773,04 m2, I5 harfiyle gösterilen 1747,78 m2, I6 harfiyle gösterilen 2235,07 m2, I1 harfiyle gösterilen 3567,16 m2, I2 harfiyle gösterilen 652,14 m2 ve I3 harfiyle gösterilen 1723,89 m2 bölümlerinin tapudan terkinine, I4 harfiyle gösterilen 1773,04 m2 ve I5 harfiyle gösterilen 1747,78 m2 bölümünün davacı adına tesciline; 2258 parselin G1 harfiyle gösterilen 6,64 m2, G2 harfiyle gösterilen 4200,30 m2, G3 harfiyle gösterilen 1237,06 m2 ve G4 harfiyle gösterilen 612,98 m2 bölümlerinin tapudan terkinine; Y4 ve Y5 ile gösterilen 897,40 m2 ve 468,78 m2 taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline...” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar 1959 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık ve çalılık olarak tespit dışı bırakılmış; davacının 10.11.1992 tarihinde zilyetlik hukuki sebebiyle açtığı muhtelif bozmalar üzerine en son 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/553 Esas numarasını alan davanın yargılaması sonucunda 2002/767 Karar ve 10.12.2002 tarihli hükümle dosyasındaki 16.6.2000 tarihli krokisinde ayrı ayrı harflerle gösterilen toplam 89678,42 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ve hüküm derecattan geçmek suretiyle 3.12.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmen tesciline karar verilen taşınmaz bölümleri 24.3.2005 tarihinde infazen 2252 ila 2260 parsel numaraları ile davacı adına tescil edilmiş, nizalı taşınmazın bulunduğu mevkide yer alan 3.şahıslara ait 2207 ve 2208 parsellerle çakışan ve çifte kayıt durumu oluşan kısımlar ise şerh düşülmüştür.
Davacı, adına hükmen tescil edilen 2258, 2259 ve 2260 parsellerin fiili durumunun tescil krokisine yansımadığını, krokinin hatalı olduğunu açıklayarak bunlara ilişkin krokinin düzeltilmesini, zilyetliğinde olmayan ve çifte kayıt oluşturan adına kayıtlı kısımların adına kayıtlı parsellerden terkinini; ayrıca önceki davaya konu ettiği halde tescil krokisinde yer almayan kısımların ise adına tescilini istemiştir. Mahkemece nizalı taşınmazların bulunduğu yerde teknik bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmış ve 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/553 Esas,767 Karar sayılı hüküm dosyası ve krokiler uygulanmak suretiyle hazırlanan rapor ve krokiye itibarla hüküm kurulmuştur. Teknik bilirkişilerin hükme esas alınan 27.3.2009 tarihli raporlarında davacı adına sonraki tarihte oluşan 2258, 2259 ve 2260 parsellerin H1, H3, I1, I2, I3, I6, G1, G2, G3 ve G4 harfleriyle gösterilen bölümlerinin 2207 ve 2208 parsellerin kapsamında kalarak çifte tapu oluşturdukları anlaşılmaktadır. Davacı adına kayıtlı 2258, 2259 ve 2260 parsellerin belirtilen bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile terkine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır. Davalı ... vekilinin buna ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 2258 parselden G1,G2, G3 ve G4; 2259 parselden H1 ve H3 ; 2260 parselden I1, I2, I3 ve I6 ile gösterilen bölümlerinin davacı adına oluşan tapu kayıtlarından terkinine ilişkin hüküm bölümlerinin ONANMASINA,
Davalı ... vekilinin hükmün diğer bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Teknik bilirkişilerin hükme esas alınan 27.3.2009 tarihli rapor ve krokilerinde 2260 parsel kapsamında yer alan I4 ve I5 harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin hükmün 4.bendinde davacı adına tesciline; 6.bendinde ise, davacı adına kayıtlı parselden terkinine karar verilmek suretiyle çelişik hüküm kurulmuştur.
Bundan ayrı, davacı dava dilekçesindeki açıklamaları ile zeminde fiilen yol olan taşınmaz bölümlerinin adına hükmen oluşan tapu kayıtları kapsamından çıkarılmasını talep ettiği halde teknik bilirkişilerin rapor ve krokilerinde 2259 parsel kapsamında Y7 ve Y8 harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hüküm kurulmamıştır.Ayrıca, davacı adına oluşan tapu kayıtlarının hükmen tesciline esas krokide yol olarak gösterilen ve davacı tarafından itiraza uğramayan Y4 ve Y5 harflerine ilişkin bölümlerin yol olarak kesinleştiğinin kabulü gerekirken, buna ilişkin kısım bakımından da tescile karar verilmesi doğru değildir.
Davacı taraf teknik bilirkişilerin hükme esas rapor ve krokilerinde K,L ve M harfi ile gösterilen yerlerin daha önce açılan ve kesinleşen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/553 Esas ve 767 Karar sayılı dosyasında dava konusu edildiğini, ancak bu kısımların teknik bilirkişi krokilerinde gösterilmediğinin anlaşıldığını açıklayarak buna ilişkin bölümlerin tescilini talep etmiş ve davayı Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltmiştir. Mahallinde keşif icrasıyla teknik bilirkişiler Ümit Gül ve Mustafa Aydoğan tarafından düzenlenen 27.3.2009 tarihli raporda, 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/553 Esas,767 Karar sayılı kararına ekli krokide tescil davasına konu edildiği iddia edilen K, L ve M harfi ile gösterilen kısımların yer almadığı belirtilmiştir. Esasen bu husus davacı tarafın da kabulündedir. Rapor ve krokide K, L ve M harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik isteğin tescile ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre K, L ve M için açılan davanın tescil davası olarak nitelendirilerek, tapuya kayıtlı olup olmadıklarının ve hukuki durumlarının tespiti ile zilyetlikle kazanıma uygun yerlerden olup olmadıklarının belirlenip, taşınmazların nitelikleri itibariyle ve davacıya ilişkin kazanım koşulları bakımından gerekli araştırma ve yasal incelemeler yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılmaksızın kabule ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan teknik bilirkişilerin 27.3.2009 tarihli rapor ve krokilerinde K, L, M; 2259 parsel dahilinde gösterilen H2, H4; 2260 parsel dahilinde gösterilen I4, I5 harfli bölümler ile Y4 , Y5, Y7 ve Y8 ile gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.