Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/27
Karar No: 2011/1504
Karar Tarihi: 16.3.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/27 Esas 2011/1504 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/27 E.  ,  2011/1504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.10.2008 gün ve 764/383 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanı ...’un davalı ...’ın kocası-yakın miras bırakanı ...’dan intikal eden davaya konu taşınmazlarda bulunan miras paylarını 18.2.1955 tarihli noter senediyle satın ve zilyetliği devraldığını; nizalı payların ... tarafından danışıklı şekilde diğer davalı ...’a devredildiğini açıklayarak, 2952 ila 2955, 2963, 2966 ila 2984 parsellerde davalı ...’ın davalı ...’den devraldığı paylara yönelik tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dayanak belgenin satış vaadi sözleşmesi niteliğinde bulunmadığını, taşıdığı tarih itibariyle zamanaşımına uğradığını, hukuken geçerliliği bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmediği gibi, zamanaşımı süresinin de dolduğunu, vekil edeninin iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu parsellerin davalı ... adına kayıtlı 360/ 11520 paylarına ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında mevcut mirasçılık belgelerine göre miras bırakan ... 20.7.1947 tarihinde çocuksuz ölmüş, geride mirasçı olarak davalı-karısı ... (...) ile davacıların yakın miras bırakanı ... ve müşterekleri kalmıştır. Davacıların miras bırakanı ... ise 16.12.1971 tarihinde ölmüştür.
    Dava konusu 2952, 2954 ve 2955 parseller; K.Sani 1328 tarih ve 40 sayılı tapu kaydına istinaden kayıt maliki ... mirasçıları ... ..., ... ve diğerleri ile yine diğer bir kısım kayıt maliki mirasçıları ... ve müşterekleri adına 15.2.1981 tarihinde paylı mülkiyet şeklinde tespit edilmiş, bu parsellere ilişkin tespitler 11.12.1985 tarihinde kesinleşmekle ..., ... ... ve müşterekleri adına paylı mülkiyet şeklinde sicil oluşmuştur.
    Dava konusu 2953, 2963, 2966 ila 2984 parseller ise, 2952, 2954 ve 2955 parsellere revizyon gören tapu kaydının miktar fazlası oldukları ve dayanak tapu kayıtları gayrisabit sınır içerdiğinden bahisle 15.2.1981 tarihinde Hazine adına tespitle, dayanak kayıt malikleri ve mirasçılarının ayrı ayrı açarak birleştirilen tespite itiraz davalarının yargılaması sonucu Silifke Kadastro Mahkemesinin 1993/ 62 Esas ve 158 Karar sayılı hükmü ile bir kısım taşınmaz bölümünün dayanak tapu kapsamında kaldığı, bir kısmı yönünden ise zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, uyuşmazlık konusu 2953, 2963, 2966 ila 2984 parsellerin tespitlerinin iptali ile paylı mülkiyet şeklinde ... mirasçıları, ... ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş, hüküm derecattan geçmek suretiyle 5.5.1995 tarihinde kesinleşmiştir.
    Bilahare davalı ...’ın kayıt maliki ... ...’nun kendisi olduğu anlaşılmış olup, nizalı parsellerde bulunan paylarına ilişkin isim tashihi ve satış dahil her türlü işlemi yapması için 15.4.1998 tarihinde Silifke 1.Noterliğinde dava dışı Mehmet Hayrettin Yıldırım’ı vekil tayin etmesini takiben, vekil eliyle yürütülen tashih işlemleri sonrası nizalı ... (...) payları vekili tarafından 18.3.2002 tarihinde tapuda yapılan trampa ile davalı ...’a devredilmiştir.
    Davacılar tarafından; davanın açıldığı tarih itibariyle nizalı payların kayıt maliki ... ise de, gerek Gudrettin’e devreden sıfatı taşıması, gerekse de nizalı payların Gudrettin’e devrine ilişkin trampa işlemine dayanak teşkil eden vekaletnamenin usulsüz düzenlendiği ve dolayısıyla trampanın da hukuken geçerliği olmadığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili için ... tarafından Silifke Asliye Hukuk Mahkemesine 2002/ 414 Esas ile açılan davanın derdest bulunduğu gerekçesiyle davanın ...’a da yöneltildiği açıklanmıştır. ... tarafından açılan söz konusu davanın temyiz incelemesine konu davanın yargılama aşamasında vazgeçme nedeniyle reddine karar verilerek, 12.2.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak husumet nizalı taşınmaz veya payın kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilir. Dava konusu payların kayıt maliki, yukarıda açıklanan ve redle sonuçlanan ...’ın açtığı dava nedeniyle de değişmediğine göre davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
    Davacılar, nizalı taşınmazlarda davalı ...’ye kocası ...’dan kalan miras paylarının yakın miras bırakanları ... tarafından Silifke Noterliğinin 18.2.1955 tarih ve 292 yevmiye numaralı senetle satın ve zilyetliklerinin devralındığını, bilahare nizalı payların kayıt maliki ... tarafından diğer davalı ...’e aktarıldığını açıklayarak kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu 2952, 2954 ve 2955 parsellere ait tutanaklar 11.12.1985 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan bu dava ise, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 09.06.2003 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık süre hak düşürücü nitelikte olup, olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, görevden ötürü hakim tarafından kendiliğinden de gözönünde tutulur. Dava konusu 2952, 2954 ve 2955 parsellere ilişkin davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması kanuna aykırıdır.
    Davalı ... vekilinin dava konusu diğer parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacıların yakın miras bırakanı ... ile davalı ...’ın 20.7.1947 tarihinde ölen ... mirasçılarından olduğu dosya arasında mevcut mirasçılık belgeleriyle sabit bulunmaktadır. Miras bırakan ...’un ölüm tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Davacıların tutunduğu 18.2.1955 tarihli noterde düzenlenen senet içeriğine göre; ...’ın gerek kocası ...’dan gerekse de kocasının miras bırakanlarından intikal eden İmamuşağı,... köylerindeki taşınmazlara ilişkin miras paylarının diğer hissedar ...’a satışla, zilyetliğin devredildiğinin bildirildiği görülmektedir. Dava konusu 2953, 2963, 2966 ila 2984 parseller öncesi itibariyle kısmen 2952, 2954 ve 2955 parsellere de revizyon gören K.Sani 1328 tarih ve 40 sayılı tapu kaydı kapsamında oldukları, kısmen de zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tespite itiraz eden dayanak tapu kayıt malik ve mirasçıları adına hükmen tescil edilmiştir. Elbirliği mülkiyetine tabi bulunan taşınmazlarda mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine ilişkin satışlar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/3.fıkrasına göre tapulu taşınmazlarda yazılı belge, tapusuz taşınmazlarda her türlü delille kanıtlanabilir. Dava konusu parseller İmamuşağı köyünde yer almakta olup, Silifke Noterliğinde düzenlenen 18.2.1955 tarih ve 292 yevmiye numaralı miras payının devrine ilişkin senetle ortak muris ...’dan davalı ...’a intikal eden miras paylarının davacıların yakın miras bırakanı ...’a satışla, zilyetliğin devredildiği belirtilmektedir. Mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da uyuşmazlık konusu payların ... tarafından davacılar miras bırakanı ...’a satıldığını, zilyetliğin ... ve sonrasında mirasçıları ile diğer kayıt maliki paydaşlar tarafından sürdürüldüğünü bildirmiştir. Bu durumda nizalı payların ...’a satıldığı hususu kanıtlanmış bulunmaktadır. Davalı kayıt maliki ... her ne kadar nizalı taşınmazları 18.3.2002 tarihinde tapuda yapılan trampa işlemi ile devraldığını, iyiniyetli bulunduğunu savunmuş ise de; satış işlemlerini ... adına vekil sıfatıyla yürüten Mehmet Hayrettin Yıldırım’ın kayıt malikinin kardeşi olması, nizalı taşınmazların tapuda devri için başvuru ve işlem tarihi arasında geçen süre, yanı sıra dava dışı paydaşlara ait payların da adına satış yoluyla devri için diğer paydaşlarla görüşmeler yapıldığının tanıklar tarafından bildirilmesi nedeniyle davalının durumu bilebilecek konumda bulunduğunun kabulü gerekir. Dava konusu 2953, 2963, 2966 ila 2984 parsellere ilişkin açılan davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin dava konusu 2953, 2963, 2966, 2967, 2968, 2969, 2970, 2971, 2972, 2973, 2974, 2975, 2976, 2977, 2978, 2979, 2980, 2981, 2982, 2983 ve 2984 parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bunlara ilişkin bölümünün ONANMASINA; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının 2952, 2954 ve 2955 parseller yönünden kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 2952, 2954 ve 2955 parsellerin kabulüne ilişkin bölümü ile davalı ... yönünden husumet nedeniyle bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 43,80 TL’ nin temyiz eden Gudrettin Yıldırım’dan alınmasına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden ... Tan’a iadesine 16.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi