
Esas No: 2012/17807
Karar No: 2013/13166
Karar Tarihi: 21.5.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/17807 Esas 2013/13166 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Banka ile her yıl yenilenmek suretiyle devam eden avukatlık sözleşmesinin 2005 yılından 2010 yılına kadar devam ettiğini, sözleşme hükümlerinin Avukatlık Kanununa aykırı olduğunu, vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 8.000,00 TL vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talep miktarını 25.110,64 TL’ye çıkarmıştır..
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne, 25.110,64 TL’nin 25.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı adına takip ettiği icra ve dava dosyalarından kaynaklanan vekalet ücreti alacağının tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin Avukatlık Kanununa aykırı olduğu belirterek, bilirkişi tarafından belirlenen ücret alacağının tahsiline karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerlidir. Sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinin 1.cümlesinde belirtilen anlamda ve Asgari Ücret tarifesi altında bir ücret olması da sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. O halde dava konusu uyuşmazlığın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu sözleşmenin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Sözleşmenin 2/1 ile 3/1, 3/2 maddelerinde vekalet ücretinin nasıl hesaplanacağı kademeli ve ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2/1 maddesine göre icra takibi veya davanın açılmasından itibaren 6 ile 12 aydan daha uzun süre içinde tamamlanması halinde kademeli olarak tahsilatın %5 ile %2 si oranında kademeli brüt avukatlık ücretinin ödeneceği düzenlenmiştir. Yine sözleşmenin 3/1 maddesine göre dava yada icra takibi sonunda, karşı taraf aleyhine AAÜT"ne göre hükmedilecek olan avukatlık ücretinin % 75"ni avukatın alacağı % 25"nin ise bankaya bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Avukat olan davacının bu sözleşme hükümleri ile bağlı olacağının kabulü zorunludur. O halde mahkemece davacı alacağının taraflar arasındaki Avukatlık ücret sözleşmesinin yukarıda belirtilen hükümlerine göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.