15. Ceza Dairesi 2017/33393 E. , 2017/28532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,62,52,53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanı telefon ile arayan bir kişinin kendisini polis olarak tanıtıp, katılanın adına terör örgütü mensuplarınca hazır kart alındığını, bu şahısların yakalanabilmesi için verdiği hesaba para yatırılması gerektiğini söylediği, bunun üzerine katılanın, 10.589,00 TL parayı havale ettiğinin iddia olayda;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/05/2000 gün ve 111-117; 27/12/2011 gün ve 2010/1-158-2011/296 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 09.06.2014 tarih ve 2014/5271 esas 2014/6289 sayılı ilamıyla Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan incelemede;
Suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinin yürürlükte bulunmaması nedeniyle eylemin sanık lehine olan aynı sayılı TCK"nın 157/1 maddesi kapsamında kaldığı dikkate alınarak, sanığa yüklenen basit dolandırıcılık suçu nedeniyle hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.