
Esas No: 2013/12779
Karar No: 2013/16234
Karar Tarihi: 19.11.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12779 Esas 2013/16234 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VD. VEK.AV....
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının ortak tarla ekmek için sözlü anlaşma yaptıklarını, yaklaşık 10.5 Dekar tarlaya domates, salatalık, biber vs. dikmek için tarlayı sürüp, ekime hazırlayıp, fidanları dikme işini davacının yaptığını, hasat zamanı gelmeden davalının davacıyı kovduğunu, ortaklığı bozduğunu belirterek, hasat edilen ve davalı tarafından satılan ürün bedelinden payına düşen 5.500 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının davacı ile ortaklık sözleşmesi yapmadığını beyan etmiş, davalı ..."in mirasçılarının ise beyanında davacı ile aralarında ortaklık sözleşmesi için şifahi görüşmeler olsa da ortaklık sözleşmesi yapılmadığını, davacının domates fidelerini diktikten sonra tarlaya uğramadığını beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 5.256,50 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15.06.2011 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamında taraflar arasındaki akdi ilişkinin davacı tarafça yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, tanık ile ispat için o yöredeki örf ve adetin istikrarlı bir şekilde uygulandığının sabit olması,.... bu hususun sorularak araştırılması, en son olarak davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra 2. kararında davacının davasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Bozma kararından önce mahallinde yapılan keşif sonucu dinlenen tanıklar ve mahalli bilirkişi beyanlarında davacı ile davalı ... arasında ortaklık ilişkisi hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadıklarını, ancak dava konusu 2005 yılında davacının davalıya ait tarlada çapa yaptığı, domates fidesi diktiği ve fidelere can suyunu verdiğini beyan etmişlerdir.
....
6098 sayılı TBK.nun 77-82 (818 sayılı BK.nun 61-66).maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanmıştır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığının başkası aleyhine çoğalması, bu çoğalma (zenginleşme) ile zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunması ve zenginleşmenin haklı bir sebebe dayanmaması gerekir.
Bu durumda, davacının davalılara ait tarladaki emeğinden davalıların yararlandıkları anlaşıldığına göre uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme ve vekaletsiz iş görme hükümleri (BK.nun 413/son (TBK.nun 529/son)maddesi) kapsamında çözümlenmesi gerekir. Maddi olay ile bağlı olan hakim, hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yapmakla yükümlüdür (HMK. md.33).
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, gerekirse tanık beyanlarına tekrar başvurulmak suretiyle davacının harcadığı emek ve mesai ücretinin hesaplanarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...