14. Hukuk Dairesi 2020/448 E. , 2020/6726 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.10.2019 gün ve 2018/5673 Esas, 2019/6186 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde muris davacı mirasçıları ortak vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yasal önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii 573, 574, 582 parsel sayılı taşınmazlar ile köy içi mevkii 1656 parsel, 1657 parsel, 1721 parsel ve 1725 parsel sayılı taşınmazlarda hisse satın aldığını, satışın müvekkiline ihtar edilmediğini belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Davalı vekili, tapu kaydındaki bedel tutarının depo edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk olarak davanın reddine dair verilen hüküm; Dairemizin 11.01.2017 gün; 2015/6783 Esas ve 2017/192 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulü ile “... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 573 parsel ve 574 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı 2/48 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 582, 1656, 1657, 1721 ve 1725 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı 1/48 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 03.10.2019 gün; 2018/5673 Esas ve 2019/6186 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı mirasçıları ortak vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı yasanın 94.maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Somut olaya gelince; Dairemizin 03.10.2019 gün; 2018/5673 Esas ve 2019/6186 Karar sayılı bozma ilamı öncesi yapılan yargılamanın 19.12.2017 tarihli 3. oturumda davacı vekili, “harcı tamamlamak ve satış bedeli ve masrafları depo etmek üzere kısa bir süre verilmesini” talep etmiş, bunun üzerine mahkemenin (1) nolu ara kararında “davacı tarafa masraflarla birlikte toplam 269.280,00 TL üzerinden eksik harcı ikmal etmek üzere gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmemesi halinde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtarına” ve (2) nolu ara kararı ile de “269.280,00 TL önalım bedelinin mahkememiz veznesine depo etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine aksi halde davanın reddedileceğinin ihtarına” karar verilmiş olmasına rağmen belirtilen kesin süre içerisinde eksikliklerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Öte yandan kesin sürenin geçmesinden sonra söz konusu bedel üzerinden eksik harç ve depo bedelinin 28.03.2018 tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle, kesin süre ile hedeflenen amaca artık ulaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.10.2019 tarihli; 2018/5673 Esas ve 2019/6186 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı mirasçıları ortak vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 03.10.2019 tarihli; 2018/5673 Esas ve 2019/6186 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulması ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı tarafa yükletilmesine, peşin yatırılan karar düzeltme harcının yatırana iadesine, 02.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.
.