(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/11019 E. , 2013/13458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılarla aynı murisin mirasçısı olduklarını murisleri babalarının 27.04.1987 tarihinde vefat ettiğini, 30.03.1993 tarihinde rızai taksim sözleşmesi ile muristen kalan arazileri mirasçılar olarak paylaştıklarını ancak babası vefat etmeden önce hastalandığı sırada 15.02.1986 tarihli harici satım senedi ile herhangi bir bedel alınmaksızın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bir kısım taşınmazların davalı ..." ye 10.00.TL bedelle satış yapıldığının gösterildiğini, düzenlenen senetteki tanık ve muhtar imzalarının sonradan tamamlatıldığını yine davadışı ... haricindeki tüm mirasçıların tapuda 21.02.2005 tarihinde Büyüknefes Köyü uçuk mevkiinde kain bulunan 128 ada 18 parsel sayılı taşınmazı davacı ..." e satmalarına rağmen davalı ..." nın 25.10.1999 tarihinde taşınmaz satış alış ve zilliyetliğin devri senedi ile davalı ..." ye devredildiği yönünde işlem yapıldığını ancak bu taşınmazın zilyetliğinin de davalı ..." ye devredilmediğini, davalı ..." nin kadastro çalışmalarının tamamlanmasından 5 yıl sonra bu senetlere dayanarak 2008 yılında aleyhlerine tapu iptal ve tescil davası açtığını, halen yargılamasının devam ettiğini ileri sürerek bu dava kapsamında sunulan bu senetlerin hükme esas teşkil etmemesi için 15.02.1986 ve 25.10.1999 tarihli senetlerin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, Davalı ... ile muris .... arasında akdedilen 15.02.1986 tarihli sözleşme ile davalı ... ile davalı ... arasında akdedilen 25.10.1999 tarihli sözleşmelerin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu" nun 45. ve devamı (yeni 6100 sayılı HMK 166. ve devamı) maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili 2013/11019 - 2013/13458
kararlar verilmesini önlemektir. Anılan Yasanın 45/1.(yeni HMK 166/1) maddesine göre; "Aynı mahkemede görülmekte olan davalar arasında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir." Birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 45/3.(yeni HMK 166/4) maddesinde, "Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelik bulunması" olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda, aynı mahkemenin 2008/32 Esaslı davasında davacı ... tarafından davalılar ..., ..., ... ile ...
ve ... aleyhine davalıların murisi.... ile yaptığı 15.02.1986 tarihli satış senedi ile davalı ... ile yaptığı 25.10.1999 tarihli senetler ile çok sayıda taşınmazı satın aldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazların davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil davası açıldığı, bu davanın yargılaması devam ederken davacılar ... ve ... ile ... Ünlü ve ... tarafından davalılar... ve ... aleyhine iş bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Aynı mahkemenin 2008/32 Esasında kayıtlı dava ile bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, her ikisinin de 15.02.1986 ve 25.10.1999 tarihli senetlere dayandığı, aralarında sıkı bir bağlantı mevcut olduğundan her iki davanın birlikte görülmesi, gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. O halde sözü edilen davaların birleştirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı ..." ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalı ..." ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.