
Esas No: 2020/1356
Karar No: 2020/2452
Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1356 Esas 2020/2452 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında, SGK hastalarına sağlık hizmeti sunulması yönünde 2012 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca sağlık hizmetine ilişkin faturaları her ay davalı tarafa sunduğunu, davalı tarafın yaptığı incelemeler sonucunda, 2013 Mart ve Nisan dönemi faturalarında çift taraflı konka ameliyatı yapılan ancak bunun sadece tek taraflı konka bölümü fatura edilen hastaların faturalarını mevzuata aykırı bulduğunu, bu nedenle toplam 14,394.65 TL kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir .
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, güncel ... (Sağlık Uygulamaları Tebliği) gereğince, septoplasti ameliyatı yanında konka müdahalesinin fatura edilmesinin, mevzuata aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Anılan karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/37883 Esas - 2018/1225 Karar sayılı ve 05/02/2018 tarihli kararı ile, "... Fatura tarihi Mart ve Nisan 2013 olup bu tarihte uygulamada olun ..."a aykırılık olup olmadığı hususunda, bilirkişi tarafından inceleme yapılarak ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, fatura tarihinden sonraki 24.12.2014 tarihli değişiklik esas alınıp sonuca göre karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş, bilirkişi raporunu kulak burun boğaz uzmanı ve hukukçu olan iki bilirkişi hazırladığı halde, yalnızca hukukçu bilirkişiye ek rapor hazırlatılmış, davalı vekili anılan rapora itiraz etmiş, ek raporda belirtilen görüş doğrultusunda da davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir .
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Mahkemece, hükme dayanak alınan ek bilirkişi raporu konunun uzmanı olmayan hukukçu bir bilirkişi tarafından hazırlandığı gibi, bu rapora davalı vekilinin yaptığı itirazlar da karşılanmamıştır .
Bu durumda, mahkemece; konusunda uzman bilirkişi kurulundan ( içinde kulak burun boğaz uzmanı bir doktor bilirkişinin de yeraldığı), bilimsel verilere dayalı, denetime açık rapor alınması, uyulmuş olan bozma kararının da değerlendirilmesi, itirazların karşılanması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı yanın itiraz ettiği, uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.