Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1056
Karar No: 2015/7963

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1056 Esas 2015/7963 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1056 E.  ,  2015/7963 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu otobüsün karıştığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 36.456,32 TL"na artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile 36.456,32 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının desteğinin vefat etmesi nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davalı ...nin davacı desteğinin yolcusu olduğu otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu hususu çekişmesizdir. Davalı ... şirketi davacı zararından öncelikle otobüsün zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu iddia etmiş, yargılama aşamasında aracın zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığı ise araştırılmamıştır.

    Dosya kapsamına göre davacı desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın ... terminalinde yolcu bıraktıktan sonra şehirlerarası seyahat esnasında meydana geldiği anlaşılmakla, kazanın taşımacılık faaliyeti esnasında meydana geldiği hususu sabittir.
    Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
    Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
    Mahkemece aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası olup olmadığı araştırılarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar

    verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28.5.2015 gününde Üye ... ve Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Uyuşmazlığın konusu karayolu yolcu taşımacılığında oluşan trafik kazası neticesi yolcuların uğrayacağı zarardan birden fazla sorumlu olduğu durumlarda hak sahiplerinin taleplerini hangi esasa göre yapacağına ilişkindir.
    Öncelikle karayolu yolcu taşımacılığında yolcuların uğrayacağı zararlardan kimler sorumlu bunu tespit etmek gereklidir.
    a) Karayolu yolcu taşımacılığı yapan kişiler Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi gereği “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”
    b) Karayolu Taşıma Kanunun 17. ve 18 maddeleri gereği “Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası”
    c) Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin Yapılması zorunlu sigortalar başlıklı 48. Maddesine göre “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”


    d) Karayolları Taşımacılık Kanunun 17. maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı “taşımacılar”
    e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, “motorlu aracın işleteni” ve “bağlı olduğu teşebbüsün sahibi”
    f) TBK 49. Maddesi gereği trafik kazası haksız fiil olması nedeniyle kusurundan dolayı “aracın sürücüsü” sorumludur.
    Özetlemek gerekirse karayolu yolcu taşımacılığı sırasında trafik kazası neticesi yolcuların uğradıkları zarardan aracı işleten, teşebbüs sahipleri, aracın sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı ve karayolu kolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı sorumludur.
    Burada sorun zarar gören hak sahiplerinin zarardan sorumlu olanlardan hangisinden hangi esaslara göre talepte bulunacağına ilişkindir.
    Hak sahipleri;
    a) Karayolu Taşımacılık Kanunun 21. Maddesi gereği sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısından talepte bulunabilirler.
    b) Karayolu Trafik Kanunun 97. Maddesine göre zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.
    c) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.1 ve B1. maddeleri gereği yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını,

    taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı talepte bulunabilirler.
    d) Karayolları Taşımacılık Kanununun 17. Maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı hak sahipleri taşımacıya başvurabilir.
    e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği hak sahipleri motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibine başvurabilir.
    f) Hak sahipleri TBK 49. Maddesi gereği motorlu aracı kullanan sürücüden haksız fiile dayalı kusurundan dolayı zararın tazminini talep edebilir.
    Somut davada davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu otobüsün kaza yapması neticesi otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı maddi tazminat davası açmıştır. Mahkeme yapmış olduğu yargılama sonrası davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmaktadır.
    Sayın çoğunluk, davacının doğrudan zorunlu mali sorumluluk sigortacısına başvuramayacağı, Karayolları Taşımacılık Kanununun 19 ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi gereği öncelikle karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvuracağı, bu sigortalar arasında müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasının olmadığı, zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının yaptırılıp yaptırılmadığının araştırılarak belirtilen ilkeler doğrultusunda karar verilmesi gerektiği düşüncesindedir.
    Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19.maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan

    karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.” Şeklinde düzenlemesi gereği hak sahiplerinin karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurmadan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşünülmektedir.
    Oysa Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesi “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumludur.” Düzenlemesi ayrıca trafik kazasının haksız bir fiil olduğuna göre TBK 61. Maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde motorlu bir aracın katıldığı kazada meydana gelen zarardan aracı işleten, araç sürücü, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası müteselsilen sorumludur.
    Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163/1. Maddesi gereği alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Böylece zarar gören tazminat davasını en sağlam ispat araçlarına sahip olduğu zarar verene karşı açabileceği gibi böyle bir davayı tazminatı ödeme gücü en fazla olan zarar verene karşı da açabilir. Bu sayede zarar gören zarar verenlerden her birini ayrı ayrı dava edip sayısız zahmetlere katlanacağı yerde tamamı aleyhine açacağı bir tek dava ile de kolayca

    sonuca ulaşabilir. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar.
    Tazminat sorumlularının zarar gören karşısındaki durumlarına gelince; tazminat yükümlülerinden her biri zarar görene tazminatı ödemek zorundadır. TBK madde 163/2 ye göre “Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.” Düzenlemesi karşısında zarar verenlerin sorumluluğu tazminat borcunun tamamı ödenince kadar devam edeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. Dava edilen zarar veren tazminatın diğer zarar verenlerden istenmesini gerektiğini ileri süremez. Böyle bir savunma müteselsil sorumluluğun niteliği ile bağdaşmaz. Zira dava edilen zarar veren de dahil zarar verenlerin tümü tazminatın tamamından sorumludur. Buna karşılık zarar verenlerden birinin borcunu ifa ve takas yoluyla sona erdirdiği oranda diğer zarar verenler bundan yararlanır ve bu oranda borçtan kurtulur. Davalı tazminatın tamamını ödediği taktirde diğer zarar verenlerin de tazminat ödeme borcu sona erer. (TBK 163/2, 166/1)
    Bu bilgiler ışığında hak sahiplerinin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurulmadan doğrudan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşüncesi Karayolları Trafik Kanunun 88/1 ve TBK 61. Maddesinin getirdiği müteselsil sorumluluk esasları ile bağdaşmamaktadır. Karayolları Taşımacılık Kanunu"nun 19. Maddesi zarar gören hak sahiplerine hitap eden bir madde değildir. Bir başka anlatımla Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesini hak sahipleri zararlarının tazminini öncelikle taşımacılık mali sorumluluk sigortasından ister, şeklinde yorumlarsak Karayolları Taşımacılık Kanunun 21. maddesi " Hak sahipleri, sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler" düzenlemesinin ne anlama geldiğini izah etmekte güçlük yaşarız. Çünkü 21. Madde doğrudan hak sahiplerine hitap etmekte ve maddenin "talepte bulunabilir" şeklindeki düzenlemesi ile hak sahiplerinin zorunlu olarak taşıma sigortasına öncelikle başvurması zorunlu bulunmadığını ifade edilmektedir.
    Oysa Karayolları Trafik Kanunun Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı başlıklı 97.maddesi "Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde

    doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir." Demekle zarar gören hak sahiplerinin trafik sigortasına doğrudan başvurabileceği ve dava açabileceğini açıkça düzenlemiştir. Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesine göre "Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar." Görüldüğü gibi kanun koyucu "ödemek zorundadır" demekle zorunlu mali sorumluluk sigortacısına hak sahipleri başvurması durumunda tazminatı ödemeyi emretmektedir. Bu zorunluluğu Karayolları Taşımacılık Kanununun 19.maddesinin kaldırdığını düşünmek mümkün değildir.
    Diğer müteselsil sorumlular açısından benzer düzenlemeleri görmek mümkündür. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları B.1 maddesi gereği sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler. TBK 49 maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren sürücü, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan işleten, işletenin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.
    Karayolu Taşımacılık Kanununun 19 ve genel şartların B.8 maddesini sorumlular arasında ki rücu ilişkisi (iç ilişkisi) içinde değerlendirmek gerekir. Rücu ilişkisi TBK 62. Maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Şeklinde Karayolları Trafik Kanununun 88/2 maddesinde ise “Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme

    tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar." Şeklinde düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/2-3 maddesi "Ödemeyi yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak talep eder. Diğer sigortacılar talep tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde kendilerine düşen miktarı talepte bulunana öder. (Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar." şeklinde ki düzenlemede sorumlu sigortacılar arasında ki içe rücunun yapılış tarzı gösterilmiştir. Bir başka anlatımla motorlu aracın işletilmesinden zarar gören hak sahipleri hiç bir yere başvurmadan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına başvurabilir ve dava açabilir. Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi gereği belgeleri ile başvuran hak sahibine poliçe sınırları içinde zararını ödemek zorundadır. Ancak zarar Karayolları Taşıma Kanunu kapsamında oluşmuş ise Karayolları Taşıma Kanunun 19. maddesi gereği karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına Karayolları Trafik Kanunun 99/2 maddesi gereği başvurabilecektir.
    Sonuç olarak; somut davada davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu otobüsün yapmış olduğu kazadan dolayı uğradığı destek zararını zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yöneltmiştir. Davalı ... zarara sebebiyet veren otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğuna göre diğer sorumlular ile birlikte zarardan Karayolları Trafik Kanunun 88 ve TBK 61/1 maddesi gereği müteselsil sorumlu olduğundan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesine dayalı bu başvuruda aynı yasanın 99/1 maddesi gereği ödemek zorundadır. Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesi buna engel teşkil etmemektedir. Çünkü bu madde zarar gören hak sahiplerine değil sorumlulardan biri olan karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına hitap etmektedir. Ancak bu madde sorumlular arasında ki iç ilişkide değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece verilen kararın doğru olduğu ve kararın onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma görüşüne karşıyım. ...


    - KARŞI OY-

    Sayın çoğunluğun, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunup bulunmadığı araştırılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesi yerel mahkeme kararının bozulması görüşüne katılmıyorum.
    10.7.2013 tarih 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasası 17-18-19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 maddeleri uyarınca meydana gelen zararlar öncelikle taşımacının sorumluluk sigotasından karşılanır. Ancak bu sigortanın "hiç yapılmamış olması" "yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması", "sürenin bitmiş olması" sırasıyla ZMSS ve varsa İMSS"na başvurulur. Bu düzenlemelere göre sıralı sistem getirilmiştir. Sıralı sistem düzenlemesinden Genel Şartlar B.8"de sayılan tüm hallerde "aşan limit varsa" sıralı sistem uygulanır sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Sayılan her hali kendi başına bir neden olarak görmek düzenleme yapılırken "veya" denilmekle limitin aşılması halinde tek başına bir neden olarak anlamak gerekir. Bu duruma göre K.T.Z.M.M.S."nın olmaması halinde sıralı sisteme göre ondan sonra ZMSS (trafik sigortası)"nın sorumluluğuna karar vermek düzenlemeye daha uygun olacak ayrıca bu kabul haksız fiillerde genel sorumluluğu düzenleyen Türk Borçlar Kanunu ve sonuçta trafik kazası nedeniyle ölüm ve yaralanmalarda sorumluları gösteren Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine de aykırı düşmeyecektir.
    Somut olayda trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı tazminat talebini aracın trafik sigortacısı olan davalı ...ne yöneltmiştir. Mahkemece talep kabul edilmiştir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre yazılı gerekçelerle yerel mahkeme kararının bozulması görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi