Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/1379
Karar No: 2021/487
Karar Tarihi: 16.02.2021

Danıştay 13. Daire 2019/1379 Esas 2021/487 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1379
Karar No : 2021/487

DAVACI : … Çimento Sanayi Türk A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1. … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2. … İşletme A.Ş. (…)
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
Davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı faturada yer alan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Geliri" kalemine ilişkin tahakkuk ile söz konusu tahakkuk işleminin dayanağı olan 09/10/2018 tarih ve 30560 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Üretilen elektrik enerjisinin kendi tüketimleri için kullanıldığı, iletim veya dağıtım sistemi üzerinden elektrik enerjisi satışı gerçekleştirilmediği, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 6. maddesi uyarınca, tüketicilere elektrik enerjisi satışı yapan tedarikçilerin ödeme yükümlülüğü oranı hesabında dikkate alınması gerektiği, kendi tüketimlerini karşılayabilmek için ürettikleri elektrik enerjisinin söz konusu oranın hesabında göz önünde bulundurulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALILARIN SAVUNMALARI : Öncelikle, usule ilişkin olarak, davalı ... tarafından, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; dava konusu Yönetmelik değişikliği yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği; dava konusu Yönetmelik değişikliği birbirinden farklı konuları düzenlediğinden ve anılan değişiklik ile aralarında bağlantı bulunmayan tahakkuk, faturalama ile tahsilat işlemlerinin iptali istendiğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava dilekçesinin reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından, üretim tesisinin bulunduğu şalt sahasında bir tüketim tesisi olduğu durumlarda, bu tesislerin ağırlıklı olarak tüketim yönünde sistemden elektrik enerjisi çektikleri hâlde YEK Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetine katlanmadığı, bu durumun YEKDEM’i finanse eden tüketiciler ile diğer tüketiciler arasında haksız rekabet yarattığı, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin tüketicilere düşük maliyetli elektrik enerjisi arz edilmesi ve rekabetin eşit taraflar arasında ayrım gözetmeyecek şekilde tesis edilmesi ilkelerini amaçladığı, söz konusu tüketicilerin aylık toplam elektrik enerjisi tüketim miktarından ürettikleri miktar çıkarıldığında kalan net çekiş miktarına YEKDEM maliyetinin yansıtıldığı, davacı şirketin ürettiği elektrik enerjisi kendi tüketim tesisinde kullanılmakla birlikte aylık net pozisyonunun şebekeden çekiş yönünde olduğu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun Geçici 7. maddesi uyarınca otoprodüktör lisansının üretim lisansına dönüştürüldüğü, bu dönüştürme sırasında otoprodüktörlerin mevcut lisanslarındaki haklarının korunacağının öngörüldüğü savunulmuştur.
... tarafından, davacı şirketin 6446 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi uyarınca mevcut otoprodüktör lisansındaki hakları korunarak üretim lisansına dönüştürülen piyasa katılımcısı olduğu, YEKDEM maliyetinin tedarik yükümlülüğü kapsamındaki çekişlere yansıtıldığı, dava konusu Yönetmelik değişikliği yürürlüğe girmeden önce üretim tesislerinin çekiş miktarları ödeme yükümlülüğü oranı hesabında dikkate alınmıyorken, 01/01/2019 tarihinden itibaren üretim tesislerinin de üretimlerini aşan tüketimlerinin söz konusu oran hesabında değerlendirildiği, davacı şirketin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisini tesisinin bulunduğu bölgedeki tedarik şirketinden veya bir başka piyasa katılımcısından karşıladığı dönemlerde görevli tedarik şirketi ve diğer piyasa katılımcılarının bu tedarik kapsamında ödeme yükümlülüğü oranına tâbi olduğu, piyasa katılım anlaşması uyarınca davacı şirketin anlaşmanın yürürlüğünden sonra uygulanacak mevzuat değişikliklerini kabul ettiği, davacı şirkete ait tüketim noktasına ödeme yükümlülüğü oranı hesaplanmaması hâlinde tüketiminin tamamına ödeme yükümlülüğü oranı hesaplanan diğer tedarikçilere haksızlık teşkil edeceği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava; davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... numaralı faturada yer alan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Geliri" kalemine ilişkin tahakkuk ile söz konusu tahakkuk işleminin dayanağı olan 09/10/2018 tarih ve 30560 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinin iptali istemi ile açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.";
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 1. maddesinde ise, "Bu Kanunun amacı; yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesidir." hükmü yer almaktadır.
Kanunların söz konusu amaçlarının gerçekleştirilebilmesi için, ilgili idarelere, kanunun çizdiği sınırları aşmamak kaydı ile birtakım düzenlemeler yapabilme imkânı verilmiş ve buna ilişkin olarak, ilgili kanunların altında birtakım mevzuatlar çıkarma veya mevcut mevzuatlarda değişiklik yapabilme imkânı tanınmıştır.
İdarelerin düzenleme yapma yetkisine sahip olduğu alanlarda, bu alanları düzenleyici işlemler ile objektif bir şekilde düzenlemesi gerekmektedir. İdarelerin, işlem tesis ederken kendilerine Anayasa ve yasalarla çizilen çerçeve içinde takdir yetkilerini kullanmaları ve bu yetkilerini kullanırken kamu hizmetinin gereklerini ve kamu yararını göz önünde bulundurmaları gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davalı Kurum tarafından yapılan düzenleyici işlemlerin 5346 sayılı Kanun'un 1. maddesinde öngörülen yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesi amacına uygun olması gerekmektedir.
5346 sayılı Kanun uyarınca, yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik enerjisi üretimi yapanlara serbest piyasada kalmak ya da YEKDEM'e dâhil olmak üzere iki seçenek sunulmuştur. Başka bir anlatımla, yenilenebilir enerji kaynakları ile elektrik enerjisi üretimi yapan gerçek ve tüzel kişilerin, serbest piyasada kalarak ticarî fırsat ve risklere tâbi olmak veya üretilen elektriği YEKDEM kapsamında belirlenen fiyatlardan satmak şeklinde iki farklı tercih imkânı bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, 5346 sayılı Kanunun amacı; çevreye ve doğaya duyarlı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılmasıdır. Bunun ekonomik olarak mümkün olması amacıyla da 5346 sayılı Kanun ile yatırımcılara çok önemli teşvik ve kolaylıklar sağlanmıştır. Sağlanan ekonomik teşviklerin finansmanının ise, tedarikçiler ve en nihayetinde burada üretilen elektriği tüketen tüketiciler üzerinden temin edilmesi öngörülmüştür.
5346 sayılı Kanun'un YEKDEM kapsamında sağladığı teşvikler, tüketiciler üzerinden finanse edilmektedir. Söz konusu Kanun'un 6. maddesinin 6. fıkrası hükmüne göre, her bir tedarikçi, piyasadaki pazar payı oranında YEKDEM'e ödemede bulunmakta, tedarikçilerde, kendilerine yüklenen bu maliyeti, tükettikleri miktar oranında kendi tüketicilerine yansıtmaktadırlar.
Ancak, dava konusu düzenlemeden önce; sistemdeki bazı tüketiciler YEKDEM'in finansmanına katılmamaktaydılar. Üretim tesisinin bulunduğu şalt sahasında (barasında) bir üretim tesisi olduğu durumlarda, bu tesisler aslında ağırlıklı olarak tüketim yönünde çalışarak, sistemden çekiş yaptıkları hâlde, bunların çekişlerine YEKDEM maliyeti yansımamakta idi. Tüketim tesisinde kullanılan elektrik, ilgili tüzel kişi tarafından "üretici" sıfatıyla satın alınmış gibi bir görünüm oluşturduğundan, diğer tüm tüketiciler YEKDEM finansmanına katılırken, bu tür tüketiciler YEKDEM finansmanına katılmamaktaydı. Toplam elektrik tüketiminin %5'ine karşılık gelen bu grup, bu maliyete katlanan diğer tüketiciler aleyhine haksız bir rekabet oluşturmaktaydı.
5346 sayılı Kanun, YEKDEM'den kaynaklanan maliyetlerin, tedarikçiler ve nihaî olarak tüketiciler tarafından finanse edilmesini öngörmüşken, bu kapsamdaki tüzel kişiler, esasında tam bir tüketici özelliği gösteriyor olmalarına rağmen, sahip oldukları üretim tesisininden bahisle YEKDEM maliyetine katlanmamakta ve haksız menfaat temin etmektedirler.
01/10/2013 tarihli ve 28782 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin 13. maddesine, davaya konu edilen Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesinin 2. fıkrası ile, "Bir üretim tesisinin ve varsa barasına bağlı tüketim tesislerinin gerçekleştirmiş olduğu elektrik enerjisi tüketimine ilişkin olarak, ilgili ölçüm noktalarından yapılan çekişlerin herhangi bir tedarikçinin portföyünde yer almaması hâlinde, ilgili fatura dönemindeki bu üretim tesisine ait uzlaştırmaya ilişkin aylık toplam üretim miktarı düşüldükten sonraki aylık net çekiş miktarı da birinci fıkrada belirtilen ödeme yükümlülüğü oranı hesabında dikkate alınır." hükmü eklenmiştir.
Dava konusu edilen bu düzenleme ile, herhangi bir üretim tesisinin barasına bağlı olmayan standart tüketiciler ile bu düzenlemenin muhatabı tüketiciler arasında eşitsizlik ve haksız rekabet durumu ortadan kaldırıldığı açık olup, bütün tüketiciler için eşit ve adil bir düzenleme getirilmiştir.
Diğer taraftan, eski otoprodüktör tesisleri için, 6446 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesinin 1. fıkra hükmü uyarınca, otoprodüktör lisansı sahiplerinin lisansı, üretim lisansına dönüştürülmüş, bu dönüştürme sırasında, bu tesislerin mevcut lisanslarındaki hakların korunacağı öngörülmüştür. Otoprodüktörlerin mevcut lisanslarındaki hakların neler olduğu ise, 03/04/2014 günlü ve 4952/18 sayılı karar ile tespit edilmiştir.
Bu kararın 4. maddesinde; "Mevcut otoprodüktör lisansları sona erdirilerek üretim lisansı verilecek tüzel kişilerden; otoprodüktör lisansları sona erdirilme tarihi itibarıyla, elektrik ihtiyaçları üretim tesisinin barasına bağlı olmaksızın, nakil yoluyla karşılandığı Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi kayıtlarında yer alan kendisine ait tüketim tesisinde/tesislerinde kullanılan elektrik enerjisinin verilecek üretim lisansları kapsamında satış sayılmamasına karar verilmiştir." hükmüne yer verilmiştir.
Bu karar ile, eski otoprodüktör santrallerinin barasına bağlı olmaksızın nakil yoluyla beslenen kendilerine ait tüketim tesislerine sağladığı elektrik enerjisi nihaî tüketiciye satış işlemi olmaktan çıkarıldığından, eski otoprodüktör tesisleri için de kendi ürettikleri miktara kadar YEKDEM yükümlülüğü doğmaması gerekmekte ise de, bununla birlikte, eski otoprodüktör tesislerinde üretilen elektrik enerjisi aylık bazda aynı kişiye ait nakil yoluyla beslenen tüketim tesislerinin tüketimini tam olarak karşılamıyorsa artan kısma YEKDEM yansımasının gerekeceği açıktır.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin 13. maddesine, davaya konu edilen Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesinin 3. fıkrası ile de; "Kanunun Geçici 7'nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca otoprodüktör lisansı üretim lisansına dönüştürülen lisans sahibi tüzel kişilerin, söz konusu lisansları kapsamındaki üretim tesislerinin barasına bağlı olmaksızın nakil yoluyla beslenen kendilerine ait tüketim tesislerine sağladıkları elektrik enerjisi de ikinci fıkradaki esaslara göre ödeme yükümlülüğü oranı hesabında dikkate alınır." hükmü eklenmiştir.
Davaya konu edilen söz konusu hüküm ile de; eski otoprodüktör lisansı sahipleri, bunların üretim tesisleri ile ilgili tüketim tesisleri aynı baraya bağlı olmasa dâhi üretim tesisinde üretip, tüketim tesisinde tükettikleri enerji için YEKDEM bedeli ödemeyeceklerdir.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine, davaya konu edilen Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesi ile, "YEKDEM geliri aşağıda yer alan formüle göre hesaplanır." başlığı ile olan 2. fıkrası değiştirilmiş ve aynı maddeye 4. fıkra eklenmiştir.
Ancak; Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesinin 2. fıkrası, davaya konu edilen 09/10/2018 tarih ve 30560 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan değişiklikten sonra 23/08/2019 günlü ve 30867 sayılı, 28/07/2020 günlü ve 31199 sayılı, 07/08/2020 günlü ve 31206 sayılı Resmî Gazetelerde yer alan Yönetmelik değişikliklerine konu edilerek değiştirilmiştir.
Bu nedenle, davanın bu kısmına yönelik olarak iptal isteminin incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın diğer kısımlarına yönelik davacı iddialarında da yasal isabet görülmemiştir.
5346 sayılı Kanun'un amaç maddesinde de belirtildiği üzere, gelişen piyasanın ihtiyaçlarına cevap veremeyen uygulamanın güncel durum ile uyarlı hâle getirilmesi, tüketicinin yüklenmek zorunda kaldığı birtakım maliyetlerin azaltılması, elektrik kaynaklarının güvenilir ve ekonomik biçimde ekonomiye kazandırılması ve malî açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşmasını teminen yapıldığı anlaşılan dava konusu Yönetmeliğin yukarıda detaylı olarak belirtilen kısımlarına ilişkin değişikliklerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Hukuka uygun olduğu görülen, davaya konu edilen Yönetmelik değişikliğine dayalı olan, davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... numaralı faturada yer alan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Geliri" kalemine ilişkin tahakkuk işleminde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine, davaya konu edilen Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesi ile getirilen 2. fıkra değişikliğinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği, uyuşmazlığın diğer kısımları açısından ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/02/2021 tarihinde, davacı vekili ve davalı idarelerden ... vekilinin gelmediği; … vekili Av. …'un geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Gelen tarafa usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra gelen tarafa son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı şirket adına düzenlenen 15/02/2019 tarihli faturada yer alan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Geliri" kalemine ilişkin tahakkuk ile söz konusu tahakkuk işleminin dayanağı olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:
Davalı ... tarafından, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği; dava konusu Yönetmelik değişikliği yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği; dava konusu Yönetmelik değişikliği birbirinden farklı konuları düzenlediğinden ve anılan değişiklik ile aralarında bağlantı bulunmayan tahakkuk, faturalama ile tahsilat işlemlerinin iptali istendiğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava dilekçesinin reddi gerektiği ileri sürülmüştür. Davalı ...'ın usule yönelik itirazları geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.

ESAS YÖNÜNDEN:

İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 7. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin tesislerinde ürettiği enerjiyi iletim veya dağıtım sistemine çıkmadan kullanması kaydıyla sahip olduğu, kiraladığı, finansal kiralama yoluyla edindiği veya işletme hakkını devraldığı tüketim tesislerinin ihtiyacını karşılamak için gerçekleştirdiği üretim, nihaî tüketiciye satış olarak değerlendirilmez. (...)"; Geçici 7. maddesinin birinci fıkrasında, "Otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere, mevcut lisanslarındaki hakları korunarak bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde re'sen ve lisans alma bedeli alınmaksızın üretim lisansı verilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kuruma otoprodüktör lisansı başvurusunda bulunulamaz; yapılmış başvurular üretim lisansı kapsamında değerlendirilir." kuralına yer verilmiştir.
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 3. maddesinin (17) numaralı bendinde, ödeme yükümlülüğü oranının, tüketicilere elektrik enerjisi satışı yapan tedarikçilerin ödemekle yükümlü olacağı tutarın hesaplanmasında kullanılacak olan, her bir tedarikçinin tüketicilerine sattığı elektrik enerjisi miktarının, bu tedarikçilerin tamamının tüketicilere sattığı toplam elektrik enerjisi miktarına bölünmesi suretiyle hesaplanan oranı ifade ettiği; uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte olan hâliyle 6. maddesinin altıncı fıkrasında, Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezinin (PMUM), her fatura dönemi için YEK toplam bedelini ilan edeceği ve her bir tedarikçinin ödeme yükümlülüğü oranını belirleyeceği, ödeme yükümlülüğü oranının belirlenmesi sırasında, bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilerek YEKDEM'e tâbi olmaksızın serbest piyasada satışı yapılan elektrik enerjisi miktarının bu Kanun kapsamındaki hesaplamalara dâhil edilmeyeceği, tüketicilere elektrik enerjisi sağlayan her bir tedarikçinin ödemekle yükümlü olduğu tutarın belirlenerek ilgili tedarikçiye fatura edileceği ve yapılan tahsilatın YEKDEM'e tâbi tüzel kişilere payları oranında ödeneceği, bu fıkra kapsamındaki PMUM dâhil uygulamalara ilişkin usul ve esasların EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlık, otoprodüktör lisansı üretim lisansına dönüştürülen tüzel kişilerin elektrik üretimini aşan tüketim miktarını şebekeden enerji çekişi şeklinde karşılaması hâlinde, şebekeden çekilen tüketim miktarına YEKDEM maliyetinin yansıtılmasının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkindir.
Dairemizin 09/07/2019 tarihli ara kararıyla, davalı EPDK'dan, otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilerin söz konusu mevcut lisanslarındaki işbu dava konusuna ilişkin haklarının neler olduğunun, bu hakların nasıl belirlendiğinin, dava konusu Yönetmelik değişikliğine kadar otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilerin ödeme yükümlülüğü oranının hesaplanmasında ne şekilde işlem yapıldığının ve bu süreçte otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilerin ödeme yükümlülüğü oranının hesaplanmasında dikkate alınmamasının gerekçelerinin açıklanması istenmiştir.
Ara kararına cevaben sunulan 21/08/2019 tarih ve E.38703 sayılı yazı ekinde, otoprodüktörlere mevcut lisanslarındaki hakları korunarak hangi şartlar altında üretim lisansı verileceğinin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararıyla belirlendiği, buna göre otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilerin, kendi otoprodüktör tesisinde ürettiği enerjiyi yine kendisine ait başka bir bölgedeki tüketim tesisinde tüketiyorsa, söz konusu iki tesis arasındaki alış-verişin nihaî tüketiciye satış işlemi olarak değerlendirilmeyeceğinin öngörüldüğü, aynı zamanda bu durumdaki üreticilerin kendi üretim tesisinde ürettiği enerjiyi iletim veya dağıtım şebekesi vasıtasıyla naklederek başka bir bölge veya şehirde bulunan tüketim tesisinde tükettiği enerji için YEKDEM maliyetine katlanmayacağı, sadece ürettiği enerjiden fazlasını tüketiyorsa bu kısım için YEKDEM maliyetine katlanma yükümlülüğünün doğacağı, ödeme yükümlülüğü oranının mülga Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik ile aynı doğrultuda hesaplanarak pazar payları oranında tedarikçilere, tedarikçiler tarafından da tüketimleri oranında kendi tüketicilerine yansıtıldığı, YEKDEM maliyetlerinin tüketicilere yansıtılması süreci yeniden incelendiğinde, nihaî tüketicilerin büyük bir kısmının YEKDEM’in finansmanına katıldığı, bir kısım tüketicinin ise YEKDEM’in finansmanına katkı sağlamadığının tespit edildiği, bu kapsamda dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 6446 sayılı Kanun'un amacına uygun olarak Kuruma verilen yetki çerçevesinde gerçekleştirildiği, YEKDEM maliyetlerine katlanmayan tüketicilere yansıtılması gereken maliyetler diğer tüketicilere yansıtıldığından YEKDEM birim maliyetinin olması gerekenden daha yüksek hesaplandığı, bu durumun sonucu olarak tarifelerde artış meydana geldiği belirtilmiştir.
Otoprodüktör elektrik üretim tesisleri, genel olarak bir sanayi tesisi ile entegre çalışan, buhar, sıcak gaz gibi çıktıları, sanayi atıklarını, yan ürünleri elektrik üretiminde kullanarak aynı zamanda sanayi tesisinin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayan tesislerdir. Bu tanımdan hareketle, elektrik üretimi ile sanayi üretiminin eş zamanlı gerçekleştiği, yani sanayi tesisi faaliyette bulunduğu zaman elektrik üretiminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu üretimin sanayi tesisi için yeterli olmadığı zaman ise ihtiyaç duyulan enerjinin iletim ya da dağıtım şebekesinden çekilen elektrik enerjisi ile karşılanacağı açıktır. Başka bir anlatımla, ürettiği elektrik enerjisinden fazlasını tüketen otoprodüktörlerin söz konusu tüketim miktarını karşılayabilmek için şebekeden enerji çekmesi gerekmektedir.
Ancak, otoprodüktörler, üretici vasfı dolayısıyla ödeme yükümlülüğü oranı hesabında dikkate alınmamıştır. Bu çerçevede, dava konusu Yönetmelik değişikliğiyle birlikte, bir tedarikçinin kendi tüketicilerine yaptığı elektrik enerjisi satış miktarının, bütün tedarikçilerin yaptığı elektrik enerjisi satış miktarına bölünmesi suretiyle hesaplanan ödeme yükümlülüğü oranının, herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm tüketicilere yansıtılması öngörülmüştür. Zira otoprodüktörlerin kendi tüketimlerini karşılamak üzere yükümlü olduğu enerjiyi üretmek yerine, esasında tüketici gibi davranarak şebekeden enerji çekmesi otoprodüktörlerin varlık amacıyla bağdaşmamaktadır. Çünkü, otoprodüktörlerden toplam verimi arttırması, primer yakıt kullanımında tasarruf sağlaması, sistem kayıplarını azaltması gibi sistemin işleyişine yönelik faydalar beklenmektedir.
Ödeme yükümlülüğü oranı hesabında ise, otoprodüktör lisansı üretim lisansına dönüştürülen tüzel kişilere ait üretim tesislerinin ve bu tesislerin barasına bağlı tüketim tesislerinin şebekeden çektikleri net çekiş miktarı için YEKDEM maliyetine tâbi kılınması öngörülmüştür. Böylece, üretim tesislerinin elektrik enerjisi üretimine yönelik kapasite miktarlarını artırarak tüketimlerini daha az seviyede şebekeden karşılamaları imkânı sağlanmaktadır. YEKDEM maliyetine katlanmak istemeyen otoprodüktörler, bu sayede kendi tüketimlerini karşılamaya yönlendirilmektedir.
Diğer taraftan, 4952/18 sayılı Kurul kararının 4. maddesinde, mevcut otoprodüktör lisansları sona erdirilerek üretim lisansı verilecek tüzel kişilerden; otoprodüktör lisansları sona erdirilme tarihi itibarıyla, elektrik enerjisi ihtiyaçları üretim tesisinin barasına bağlı olmaksızın, nakil yoluyla karşılandığı PMUM kayıtlarında yer alan kendisine ait tüketim tesisinde/tesislerinde kullanılan elektrik enerjisinin verilecek üretim lisansları kapsamında satış sayılmaması kurala bağlanmıştır. Bu kural, yukarıda benzer şekilde ifade edildiği üzere, otoprodüktör lisansı üretim lisansına dönüştürülen tüzel kişilerin, üretim tesislerinde ürettiği elektrik enerjisi miktarı aynı tüzel kişiye ait nakil yoluyla beslenen tüketim tesislerinin tüketim miktarını karşılamıyorsa, karşılanmayan tüketim miktarı yönünden YEKDEM maliyeti yansıtılmasına matuftur.
Görüldüğü üzere, üretim miktarını aşan tüketimi olan bir tesis ile tüketimini doğrudan şebekeden enerji çekerek karşılayan bir tesis arasında herhangi bir fark bulunmadığından ödeme yükümlülüğü oranı hesabında her iki tesis açısından eşit, taraflar arasında ayrım gözetilmemesi ilkesine uygun olarak düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Aksi takdirde, üretim tesisi olarak nitelendirilen otoprodüktörlerin diğer tüketicilere kıyasla YEKDEM maliyetlerine katlanmaktan kaçınarak fiilen elde ettikleri haksız bir avantajı kullanmaya devam edecekleri görülmektedir.
Bu itibarla, yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, dava konusu ... tarih ve ... sayılı faturada yer alan "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Geliri" kalemine ilişkin tahakkuk ile söz konusu tahakkuk işleminin dayanağı olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. ve 3. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi