17. Hukuk Dairesi 2015/2597 E. , 2015/8011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/441-2014/621
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı C.. G.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, iptal davasından maksat 278, 279, 280.maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmek olduğu, 284 madde gereğince bu davaların, tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılması gerektiği, somut olayda, Konya 3.Aile Mahkemesinin 21.3.2011 tarihinde kesinleşen 2008/684 Esas 2009/825 Karar sayılı ilamı ile davacı ile davalı borçlunun boşanmalarına,davacı yararına 16.7.2008 tarihinden 1.9.2009 tarihe kadar geçerli olmak üzerine aylık 700,00 TL tedbir nafakası, boşanmanın kesinleşmesinden sonra da 20.000,00 TL maddi 19.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, boşanma nedeninin ise davalı borçlunun 4.7.2008 tarihli haksız fiiline (davacıyı dövmesi ve ihanet etmesi) dayandığının anlaşıldığı, davacı tarafından nafaka alacağı için 16.4.2009 tarihinde 2009/4309 sayılı, tazminatlar için 4.3.2011 tarihinde 2011/2158 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı borçlu hakkındaki icra takiplerinin kesinleştiği, 2011/2158 sayılı takip dosyasından 5.8.2011 tarihli kati aciz belgesinin sunulduğu, İİK 278/1., 2.madde gereğince ivazsız tasarrufların butlanı için öngörülen sürenin haciz veya aciz veya iflastan evvelki iki yıl içinde yapılan tasarruflar için geçerli olduğu, dava konusu taşınmazın 22.9.2008 tarihli satış tarihi ile 5.8.2011 tarihli kat"i aciz belgesi arasında İİK 278/2.maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiş olduğundan dava konusu tasarrufun İİK 278.madde gereğince iptalinin mümkün olmadığı, İİK 280/1 madde gereğince malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir hükmünü içerdiği, somut olayda davalı 3.kişi C.. G.."ün dava konusu taşınmazın hissedarı olduğu gibi, nüfus kayıtlarından da borçlunun annesi ile davalı 3.kişinin aynı yer nüfusuna kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, ayrıca borçlu ile davalı 3.kişinin iş ortağı olduğunun da iddia edildiği, o halde davanın İİK 284 madde gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı anlaşıldığından davalılar arasındaki tasarrufun İİK 280/1.madde gereğince iptale tabi olup olmadığının tesbiti amacıyla davalıların aile nüfus kayıtları istenerek akrabalık durumunun belirlenmesi, vergi ve ticari sicil kayıtları istenerek iş ortaklığı olup olmadığının tespiti, davalının hissedar olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olup olmadığının belirlenmesi ve ayrıca taraf delillerin toplanması ve değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçe ile davanın reddinin doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun davacı yönünden iptaline, davacıya 2011/2158 sayılı takip dosyasındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı C.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalıların dayı-yeğen olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK"nun 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı C.. G.. vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu tasarrufun 2011/2158 ve 2009/4309 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptalini talep ettiği
halde mahkemece 2011/4309 sayılı takip dosyası yönünden olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı C.. G.. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA aşağıda dökümü yazılı 794,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı C.. G.."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 1.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.